Çocuk ile anne arasındaki soybağı doğum ile kendiliğinden kurulacağından, anne yönünden soybağı tesisi amacıyla değil, sadece, çocuğu doğuran kadının kim olduğunun tespiti amacıyla dava açılabilir. Nüfusta kayıtlı anne ve baba adının gerçeği yansıtmadığı ve bu nedenle gerçek anne ve baba adının yazılması istemiyle açılacak ve nüfusa kayıtlı bulunan hanenin de değiştirilmesi sonucunu doğuracak davalarda, esasen iki iddia bulunmaktadır. Bunlardan bir tanesi, çocuğun kayden anne olan kadından değil, başka bir anneden doğduğu; ikincisi ise, kayden baba olarak gözüken kişinin genetik baba olmadığı ididasıdır. Bu davada, kayden anne gözüken kişinin çocuğu doğurmadığı, genetik annenin başka bir kadın olduğunun tespit edilmesi halinde, yukarıda sözü edilen babalık karinesi aksi yönde işleyecek ve “genetik annenin kocası olmayan” kayden babanın babalık sıfatı, aksine bir iddia bulunmadığı takdirde, ortadan kalkacaktır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki nüfusta kayıt düzeltimine ilişkin davada Bingöl Asliye Hukuk, Bitlis Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, nüfusta anne baba adı düzeltimi istemine ilişkindir. Bingöl Asliye Hukuk Mahkemesince, davalının yerleşim yerinin... olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Bitlis Asliye Hukuk Mahkemesi ise, yapılan zabıta araştırması, adrese dayalı nüfus kayıt sisteminde yer alan adres ve önceki yetkisizlik kararının da davalıya bu adreste tebliğ edilmiş olması nedeniyle davalının yerleşim yerinin Bingöl'de olduğu gerekçesiyle yetkisizlik yönünde hüküm kurulmuştur.. Somut olayda, ...'...
Davanın kabul edilmesi halinde anne adının değiştirilmesinin yanında çocuğun nüfusta babası gözüken kişi ile soybağının iptali de gerekeceğinden, dava bu niteliği itibariyle bir nesep davasıdır. Soybağı hukuku ile ilgili davalar 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin görev ve yargılama usullerine dair kanunun 4. maddesinde gösterilen davalardan olup TMK.nun 282 vd maddelerinde düzenlenen soybağı kurulmasıyla ilgili bu davanın Aile Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nin 21. ve 22. maddeleri gereğince ... 3. Aile Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 31.12.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davada İzmir 2.Asliye Hukuk ve İzmir 3.Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, nüfusta mükerrer kaydın iptali istemine ilişkindir. İzmir 2.Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın niteliği ve mahiyeti itibariyle Türk Medeni Kanununun 282. ve devamı maddelerinden kaynaklanan soybağının kurulması hükümlerine tabi olduğu belirtilerek görevsizlik kararı verilmiştir. İzmir 3.Aile Mahkemesi ise, davanın nüfusta anne adının düzeltilmesine yönelik olduğunu ve soy bağı kurulması ile ilgisi bulunmadığını belirterek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Davacı, nüfus kaydında çocuğu olarak gözüken "..."ün gerçek çocuğu olmadığını, bu kişinin gerçek anne-babasının nüfusunda da kayıtlı olduğunu ileri sürerek "..."...
Taraflar arasındaki nüfusta kayıt düzeltimine ilişkin davada İzmir Asliye 11. Hukuk ve Mardin Asliye 2. Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, nüfusta anne baba adı düzeltimi istemine ilişkindir. Mardin Asliye 1. Hukuk Mahkemesince, davalının yerleşim yerinin İzmir olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. İzmir Asliye 11. Hukuk Mahkemesi ise yapılan zabıta araştırmasında davalının İzmir adresinde oturmadığı ve son adresinin ölüm tutanağında Mardin ili dahilinde olduğu gerekçesiyle yetkisizlik yönünde hüküm kurulmuştur.....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Nüfusta anneliğin tespiti ve nüfus kaydının bu haliyle düzeltilmesi istemine ilişkin olarak açılan davada İstanbul 26. Asliye Hukuk ve Kocaeli 1. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, nüfusta anneliğin tespiti ve nüfus kaydının bu haliyle düzeltilmesi istemine ilişkindir. Kocaeli 1....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/09/2021 NUMARASI : 2020/389 ESAS, 2021/264 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Ana-Baba Adının Düzeltilmesi/Değiştirilmesi İstemli) KARAR : Dairemizde bulunan istinaf başvurusunun yapılan açık incelemesi sonunda; Davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine Sakarya 5. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2020/389 Esas sayılı dosyası ve dava dosyasında verilen 14/09/2021 tarihli 2021/264 Karar sayılı gerekçeli kararı incelendi. GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılar Muhammed, Gürbüz ve Çiğdem'in müvekkilinin öz kardeşi olduğunu, müvekkilinin babası Ali Osman'ın sonradan davaya dahil edilen Emriye ile resmi olarak nikahlı gözüktüğü için gerçekte müvekkilinin ve davalıların annesinin Mürvet Yılmaz olduğu halde müvekkili yönünden anne adının nüfusta Emriye yazılı olduğunu, bu durumun gerçeği yansıtmadığını, anne adı yönünden nüfus kaydının düzeltilmesini talep ve dava etmiştir....
, nüfusta bu şekilde mevcut olan kayıtlar nedeniyle evliliğinin mutlak butlanına hükmedildiğini ayrıca babası olarak gösterilen dedesinin 1942 yılında 83 yaşında olduğunu, 83 yaşında bir kimsenin çocuk sahibi olmasının beklenemeyeceğini, zira dede Mustafa'nın son çocuğu olan Şazide (gene tik anne) ile davacı arasında 41 yaş bulunduğunu, bu durumun hayatın olağan akışına ters olduğunu, tüm bu nedenlerle davacının babasının Mustafa anne adının da Şazide olarak düzeltilerek nüfusa tescilini talep ve dava etmiştir....
Nüfusta kayıtlı anne ve baba adının gerçeği yansıtmadığı ve bu nedenle gerçek anne ve baba adının yazılması istemiyle açılacak ve nüfusa kayıtlı bulunan hanenin de değiştirilmesi sonucunu doğuracak davalarda, esasen iki iddia bulunmaktadır. Bunlardan bir tanesi, çocuğun kayden anne olan kadından değil, başka bir anneden doğduğu; ikincisi ise, kayden baba olarak gözüken kişinin genetik baba olmadığı ididasıdır. Bu davada, kayden anne gözüken kişinin çocuğu doğurmadığı, genetik annenin başka bir kadın olduğunun tespit edilmesi halinde, yukarıda sözü edilen babalık karinesi aksi yönde işleyecek ve “genetik annenin kocası olmayan” kayden babanın babalık sıfatı, aksine bir iddia bulunmadığı takdirde, ortadan kalkacaktır. Mahkemece belirlenen genetik annenin, çocuğun doğduğu tarihte evli bulunduğunun anlaşılması halinde, TMK'nın 285. maddesinde yazılı babalık karinesi nedeniyle genetik annenin kocası olan erkek, baba sıfatını kazanacaktır....
Diğer taraftan, 4721 sayılı Kanunun 292 ve 293. maddeleri uyarınca, evlilik birliği dışında doğan çocuk, anne babanın sonradan evlenmesi halinde eşlerin, evlilik akti sırasında ya da sonradan bildirimde bulunması kaydıyla evlenen anne-babanın hanesine kaydedilecektir. Bu nedenle, anne-babanın, çocuğun doğum tarihinde evli bulunmamakla birlikte sonradan evlenmiş olmaları durumunda; babanın bildirimde bulunması (başka bir anlatımla çocuğun kendi çocuğu olduğunu bildirmesi) ya da davada davacı olarak taraf bulunması halinde, ortada soybağı yönünden çözülmesi gereken bir ihtilaf kalmadığı için bu davanın da müstakilen “Gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kayıtlarının düzeltilmesi” davası olarak kabul edilmesi usul ekonomisinin gereğidir. Somut olaya gelince; dosya içinde mevcut nüfus kayıtlarından, anne-baba adının değiştirilmesi talep edilen çocuğun doğduğu tarihte, iddia edilen anne ve babanın evli olmamakla birlikte daha sonra evlendikleri anlaşılmaktadır....