"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 15.12.2005 gününde verilen dilekçe ile tapuda isim düzeltilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 30.5.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu kaydına yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkindir. Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet veya diğer hak sahiplerinin isim, soy isim, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu nedenle de bu tür davalarla kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davadan dolayı mahal mahkemesinden verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Tapu kaydında kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istenen ...ın anne, baba ve kardeşlerini gösterir nüfus kaydı ve isim düzeltmeye ilişkin belgelerin nüfus müdürlüğünden getirtilerek Dairemize gönderilmesi için dosyanın MAHALLİNE İADESİNE, 14.02.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Somut olayda davacı, evlendiği sırada yasal engel nedeniyle kızlık soyadını kullanamadığı, bu nedenle dava açtığını ve soyadının “...” olarak düzeltildiğini, daha sonra boşandığını, boşanma kararından sonra nüfus kaydına ikinci kez “...” soyadının işlendiğini ve halen nüfusta “... ” olarak kaydedildiğini belirterek isim hanesinde yer alan “...” soyadının çıkarılmasını talep etmiştir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinin 1/a bendinde, nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının ilgili asliye hukuk mahkemesinde açılacağı açıkça hükme bağlanmıştır. Bu niteliği itibariyle 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 27. maddesinde düzenlenen ve çekişmesiz yargı işi mahiyetindeki haklı sebebe dayanan isim tashihi istemi ile ilgisi bulunmayan davanın Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nın 21. ve 22. maddeleri gereğince İstanbul Anadolu 11....
Dava konusu 174 ada 7 parsel numaralı taşınmazın tapulama tutanağı getirtilmemiş, içeriğindeki bilgiler ile ismi düzeltilecek kişinin nüfus kaydı tapu kaydı ve dayanakları ile bağlantı oluşturacak şekilde incelenmemiş, Cumhuriyet Savcılığı aracılığı ile taşınmazın bulunduğu mahalde kayıt maliki ile aynı isim taşıyan başka kişi bulunup bulunmadığı araştırılmamış, Nüfus Müdürlüğünden yine bu husus sorulmamış ve yukarıdaki ilkeler doğrultusunda inceleme yapılmamıştır. Bu nedenle davalı taşınmazın tutanak sureti tüm dayanakları ile birlikte getirtilerek isim düzeltilmesi istene nüfus kaydındaki kişi ile tapu kaydındaki şahsın aynı kişi olup olmadığı yukarıda ki ilkeler doğrultusunda araştırma yapılan belirlenmeden noksan soruşturma ile hüküm kurulması doğru olmadığından, kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle; davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 07.10.2008 gününde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 14.11.2006 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydında isim tashihi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 26.12.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu kaydına yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkindir. Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet veya diğer hak sahiplerinin isim, soy isim, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu nedenle de bu tür davalarla kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir....
Mahkemece tanık dinlenmiş, ayrıca nüfus müdürlüğünden ... oğlu ... kaydının bulunup bulunmadığı sorulmuştur. Nüfus müdürlüğüne yazılan yazıya yanıt verildiğine dair belgeye dosya içerisinde rastlanmamış, mahkemece tapu kaydı, tutanak ve tanık anlatımlarına göre davanın kabulüne karar verilmiştir. Yukarıda da açıklandığı gibi, tapu kaydında isim düzeltilmesi davalarında mülkiyet nakline sebebiyet vermemek için kayıt maliki ile düzeltilen ismin aynı kişiye ait olduğunun kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanması zorunludur. Dava konusu taşınmazın kadastro tespit tutanağında malik olarak tespit edilen "... oğlu ..."in 1930 doğumlu olduğu yazılı olduğu halde nüfus kaydına göre 1955 doğumludur. Mahkemece doğum tarihleri arasındaki çelişki giderilmemiş, Nüfus müdürlüğüne yazılan yazının yanıtı beklenmemiştir....
Bu saptama yapılırken düzeltilecek tapu kaydı tüm dayanakları ile birlikte getirtilmeli, nüfus Müdürlüğünden, kayıtta geçen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişinin kaydının bulunup bulunmadığı sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişinin nüfus kaydı, tapu ve dayanakları ile bağlantı oluşturacak şekilde incelenmeli, gerekirse kök kayıtlar da istenmelidir.Mahkemece dava konusu taşınmazın imar uygulamasından önceki 3329 ada 33 parsele ait tapu kaydı getirtilerek tapu maliki ile ismi düzeltilmesi istenen kişinin aynı kişi olup olmadığı hususu denetlenmemiştir. Ayrıca, “Mülkiyet hakkının tescili” başlıklı Tapu Sicil Tüzüğü’ nün 25. maddesinde kütükte bulunması zorunlu bilgiler; malikin adı, soyadı, baba adı, edinme nedeni, tarih ve yevmiye numarasından ibarettir. Görülüyor ki, bunların arasında malikin eşinin adı, anne adı ve doğum tarihi yer almamıştır. Dolayısıyla tapu kütüğünde bulunması zorunlu olmayan nüfus bilgisinin ilavesi veya düzeltilmesi dava yoluyla istenemez....
Ayrıca, tapu kayıtlarında malik bilgilerinin düzeltilmesi davalarında amaç kayıtlardaki malik bilgilerinin nüfus bilgilerine uygun hale getirilmesi, böylelikle güvenilir ve doğru tapu sicillerinin oluşturulmasıdır. Görülüyor ki, bu tür davalar genellikle nüfus bilgilerine aykırı olarak kütüğün malik hanesine bilgi aktarılmasından diğer bir deyişle maddi hatadan kaynaklanır. Bu tür davalarda kimlik bilgileri düzeltilirken taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet nakline sebep olunmaması gerekir. Bu nedenle tapudaki müşterek paydaş "...kızı ..." kaydının tapudan terkini ile tapu kaydına tapuda isim tashihi davası ile yeni bir malik ismi tescili mümkün değildir. Zira, mülkiyet nakline ilişkin davada kaydın düzeltilmesi değil yolsuz tescil dava konusu yapılır. Bu nedenle davacının her iki talebinin de yukarıda belirtilen nedenlerle reddine karar vermek gerekirken hüküm altına alınması doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir....
Dava Medeni Kanunun 1027. maddesi gereğince tapuda isim düzeltilmesi isteğine ilişkindir. Tapu Kayıtlarının düzgün tutulmasında kamu yararı bulunup, kamu düzenine ilişkin kayıt düzeltme davalarından mülkiyet nakline meydan vermemek için tapu maliki ile adının düzeltilmesi istenen kişinin aynı şahıs olup olmadığının saptanması için yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda araştırma yapılması gerekirken, mahkemece sadece tanık beyanı ve Cumhuriyet Savcılığı tarafından yapılan araştırmaya dayanılarak, nüfus müdürlüğünden yapılması gereken araştırma yapılmaksızın karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 30.12.2004 gününde verilen dilekçe ile tapuda isim düzeltilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 21.9.2005 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu kaydına yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkindir. Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet veya diğer hak sahiplerinin isim, soy isim, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu nedenle de bu tür davalarla kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir....