Somut olayda, davacının, soy adının "İşlar" olduğunu aynı isim ve soy isimde birden çok akrabası bulunduğunu, bu akrabaları ile arasında husumet bulunduğunu ve soy adının zor telaffuz edildiğini beyan ile soyadı değişikliği talebinde bulunduğu görülmüştür. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesine göre; 1) Mahkeme kararı ile yapılan kayıt düzeltmelerinde aşağıdaki usûllere uyulur: a) Nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davaları, düzeltmeyi isteyen şahıslar ile ilgili resmî dairenin göstereceği lüzum üzerine Cumhuriyet savcıları tarafından yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılır. Kayıt düzeltme davaları nüfus müdürü veya görevlendireceği nüfus memuru huzuru ile görülür ve karara bağlanır. b) Haklı sebeplerin bulunması hâlinde aynı konuya ilişkin düzeltme yapılması hâkimden istenebilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalılar aleyhine 15.04.2009 gününde verilen dilekçe ile tapuda isim düzeltilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 24.06.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, tapu kaydına yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkindir. Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet veya diğer hak sahiplerinin isim, soy isim, baba adı, doğum tarihleri gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur....
Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet veya diğer hak sahiplerinin isim, soy isim, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Tapuda isim düzeltilmesi davalarında amaç tapudaki kayıtların, nüfus kayıtlarına uygun hale getirilmesidir. Mahkeme tarafından yapılan yargılama ve toplanan deliller hüküm vermeye yeterli değildir. Somut olayda; dava konusu parselin kadastro tutanağından, 07.04.1977 tarihinde kayıt maliki adına senetsizden bağ ve zeytinlik vasfı ile tespit gördüğü anlaşılmaktadır. Mahkemece yapılan nüfus araştırması sonucunda, ... ilçesinde “...” kaydına rastlanılmadığı belirtilmiş, zabıta araştırmasında ise taşınmazı bilebilecek kişilerin ... ilçe merkezinde yaşadıkları belirtilerek yeterli araştırmanın yapılamadığı bildirilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ ...A.H DAVA TÜRÜ :İsim Tashihi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm * nüfus sicilindeki isim kaydının düzeltilmesi istemine ilişkin olup, Yargıtay Başkanlar Kurulu’nun 29.01.2007 tarihli kararının 1. maddesi de gözetilerek inceleme görevi Yargıtay * 18. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Dosyanın görevli Yargıtay * 18 Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 14.05.2007...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapuda isim düzeltilmesi davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 05.07.2007 gün ve 2007/8031-8793 sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davalı İdare vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R İlçe Nüfus Müdürlüğüne yazılacak yazı ile ilçede "... kızı ..." olarak kaydı bulunan tüm kişilerin aile nüfus tabloları istenerek evrak arasına alınmasından sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere yeniden Daireye gönderilmesi için dosyanın MAHALLİNE GERİ ÇEVRİLMESİNE, 28.12.2007 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kısmen redde ilişkin verilen kararın yetersiz ve eksik incelemeye dayalı olduğunu, Nüfus Müdürlüğü'nden gelen cevabi yazıda "Yapılan araştırmada ilgili ile aynı anne ve baba adını taşıyan Sıtkı Kökalan adlı bir kayda ulaşılamamıştır." şekline verilen cevap yazısı ile yetinildiğini, Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü'nden ilgili kayıtlar istenmeden karar verildiğini, müvekkilinin taşınmazlarda iştirak halinde hissedar olduğunu ve bu durum nedeniyle tasarrufta bulunamadığını, tespitlerine göre Sıtkı karısı Hereç'in Ahmet kızı Hatice Kökalan (TCKN ) olduğunu ve Yusuf Sıtkı Kökalan'ın (TCKN ) karısı olup tapuların bu kayıtlara göre düzeltilmesi gerektiğini belirterek yerel mahkememe kararının kaldırılmasını istemiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava, tapuda isim düzeltilmesi istemine ilişkindir. Dosyadaki bilgi ve belgeler incelenmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 03/12/2019 NUMARASI : 2019/205 ESAS - 2019/346 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Ad Ve Soyadı Düzeltilmesi İstemli) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ; Davacı dava dilekçesinde özetle; nüfus kayıtlarında isminin İmdat olduğunu, inşaat işinde çalıştığını, arkadaşlarının kendisine İmdat diye seslendiklerinde birçok insanın inşaatın etrafında toplandıklarını, patronunun bu duruma kızdığını ve bir daha olmasını istemediğini, insanlar tarafından isminin alaylı bir şekilde kullanılmasının kendisini üzdüğünü beyanla isminin Bahtiyar olarak değiştirilmesini talep etmiştir....
Görülüyor ki, kaydı düzeltilmesi istenen malik “... oğlu, ...” kadastro çalışmasından önce 7 yaşında ölmüştür. Tapu kayıtlarından da, “... vatandaşlık numaralı 01.07.1933 doğumlu, 2009 yılında evli ölü ...” mirasçıları adına pay kaydedildiği anlaşılmaktadır. Duruşmada dinlenen tanıklar, davacı “...’e” halk arasında “...” olarak seslenildiğini beyan etmişlerdir. Tapu kayıtlarındaki kimlik bilgilerinin düzeltilmesi davalarında amaç, tapu kayıt malikinin kimlik bilgilerinin nüfus kayıtları ile uyumlu hale getirilmesidir. Somut uyuşmazlıkta, tapu kayıt maliki “... oğlu, ...” ile ismi düzeltilmesi istenen davacı “... oğlu, ...’nin” aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek biçimde kanıtlanmıştır. Mahkemece, davanın kabulü gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir....
Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet veya diğer hak sahiplerinin isim, soy isim, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Tapuda isim düzeltilmesi davalarında amaç tapudaki kayıtların, nüfus kayıtlarına uygun hale getirilmesidir. Dava konusu taşınmazın tapulama tutanağının tasarruf sebebi bölümünde özetle, “…T. Sani 933 tarih ve 57 sıra numaralı tapu kaydına göre ... oğlu, ... ve biraderi ... adına kayıtlı iken ...’ın 1934 yılında ölümü ile oğlu ... ve karısı ...’yı terk ettiği bunların da taşınmaza müşterek zilyet bulundukları…”, tapulama tutanağına ekli T. Sani 933 tarih ve 57 sıra numaralı tapu senedinden de, tapulama komisyonunun 14.10.1933 tarih ve 246 numaralı kararı uyarınca taşınmaz malikinin “Poroy mübadillerinden ... oğlu ... ve biraderi ... ” olduğu yazılıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 28.11.2008 gününde verilen dilekçe ile tapuda isim düzeltilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 30.04.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, dava konusu taşınmazların maliki olan murisinin “...” yazılan baba isminin “...” olarak düzeltilmesi isteğinde bulunmuştur. Davalı davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı temyiz etmiştir. Dava, tapu kaydına yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkindir....