Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosyada mevcut nüfus kayıt örneğinden, davacının babası ... hanesinde kayıtlı iken 03.12.1970 tarihinde evlenerek haneden ayrılması üzerine ... soyadı ile kayıtlı olduğu nüfus kaydının kapatıldığı anlaşılmaktadır. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Yasasının 14. maddesinde; "Nüfus kaydının kapatılması; ölüm, gaiplik, Türk vatandaşlığının kaybı, evlenme, boşanma, evlat edinilme, soybağının düzeltilmesi veya reddi gibi olaylar nedeniyle bir kaydın üzerinde işlem yapılamaz hale getirilmesidir. Kaydın kapatılmasına ilişkin sebep ortadan kalktığında veya kaydın yeniden açılmasını gerektirecek yeni bir sebep ortaya çıktığında kayıt yeniden açılır. Kaydın açılmasından sonra kişisel durumda meydana gelmiş olan olaylar kişinin kaydına işlenir." hükmü yer almaktadır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil KARAR Davacıların murisi ...’e ait veraset belgesi ya da ölüm tarihini içeren nüfus aile kayıt tablosu dosya içerisinde bulunmamaktadır. Davacı taraftan miras bırakan ...’e ait veraset belgesinin istenilmesi ya da ölüm tarihini içeren nüfus aile kayıt tablosunun ilgili nüfus müdürlüğünden getirtilerek dosya içine konulması, ondan sonra temyiz incelemesi yapılabilmesi için geri çevrilmek üzere dosyanın yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 13.06.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Davacı vekili istinaf dilekçesinde; taleplerinin davacı müvekkilinin nüfus kaydında baba olarak görünen T4’in kaydının iptali ile nüfus kaydının düzeltilmesi talepli dava olup, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, bu davada babalığının tespiti ve babanun nüfus kaydında yazlması şeklinde bir talelerinin bulunmadığını, nüfus kaydının düzeltilerek, baba kaydının iptalinden sonra taraflarınca aile mahkemesinde davacı müvekkilinin biyolojik babasına karşı dava açılacağını, somut olayın; T1’in gerçekte dedesi olan davalı T4’in çocuğu olarak gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kaydının iptali istemine ilişkin olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasını istemiştir. Öncelikle çözümlenmesi gereken husus: davanın soybağının reddi-babalık veya nüfus kayıtlarının düzeltilmesi davası olup olmadığıdır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Su hırsızlığı HÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Sanığa tebliğnamenin tebliği için çıkarılan tebligatın, sanığın öldüğü belirtilerek iade edilmesi nedeniyle, sanığın nüfus kaydı getirtilerek kasıtta sağ olarak kayıtlı olması halinde sanığın ölüp ölmediği zabıta aracılığıyla araştırılarak, öldüğünün tespit edilmesi halinde nüfusta izlenmesi sağlanarak ölüm kaydını gösteren nüfus kaydının dosyaya eklenip incelenmek üzere mahallince iadesinin sağlanması için dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 29.09.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        a tebliğnamenin tebliği için çıkarılan tebligatın, sanığın öldüğü belirtilerek iade edilmesi nedeniyle, sanığın nüfus kaydı getirtilerek, ölmediğinin anlaşılması halinde ölüp ölmediği zabıta aracılığıyla araştırılarak, öldüğünün tespit edilmesi durumunda ölümün nüfustan düşülmesi sağlanarak ölüm kaydını gösteren nüfus kaydının dosyaya eklenip incelenmek üzere mahallince iadesinin sağlanması için dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 18.04.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Dosya kapsamına alınan nüfus kayıt örneklerine göre davacının dedesinin Mehmet ve Halime oğlu Abdulgafur Yaşlıgöz olduğu, şahsın 04/03/1955 tarihinde vefat ettiği, babaannesinin Veli ve Ayşe kızı Hatun Yaşlıgöz olduğu, şahsın 05/02/1956 tarihinde vefat ettiği, Abdulgafur ve Hatun'un Kamile ile Mehmet Sait isminde çocukları bulunduğu, davacının Mehmet Sait'in oğlu olduğu, Davacının amcası olduğunu beyan ettiği Elyas Yaşlıgöz'ün ise Gafur ve Hanim oğlu olarak kayıtlı olduğu, 05/02/1988 yılında vefat ettiği, Elyas'ın anne ve babası ile nüfus bağının kurulu olmadığı anlaşılmıştır. Davacının nüfus kaydının düzeltilmesini istediği dedesi Abdulgafur Yaşlıgöz, babaannesi Hatun Yaşlıgöz ile amcası olduğunu iddia ettiği Elyas Yaşlıgöz'ün nüfus kayıtlarının ölüm sebebiyle kapalı olduğu, kapalı kayıtlar üzerinde değişiklik yapılamayacağı, ancak değişiklik talebinin aynı zamanda tespit talebini de içerdiği kuşkusuzdur....

          Dosya kapsamına alınan nüfus kayıt örneklerine göre davacının dedesinin Mehmet ve Halime oğlu Abdulgafur Yaşlıgöz olduğu, şahsın 04/03/1955 tarihinde vefat ettiği, babaannesinin Veli ve Ayşe kızı Hatun Yaşlıgöz olduğu, şahsın 05/02/1956 tarihinde vefat ettiği, Abdulgafur ve Hatun'un Kamile ile Mehmet Sait isminde çocukları bulunduğu, davacının Mehmet Sait'in oğlu olduğu, Davacının amcası olduğunu beyan ettiği Elyas Yaşlıgöz'ün ise Gafur ve Hanim oğlu olarak kayıtlı olduğu, 05/02/1988 yılında vefat ettiği, Elyas'ın anne ve babası ile nüfus bağının kurulu olmadığı anlaşılmıştır. Davacının nüfus kaydının düzeltilmesini istediği dedesi Abdulgafur Yaşlıgöz, babaannesi Hatun Yaşlıgöz ile amcası olduğunu iddia ettiği Elyas Yaşlıgöz'ün nüfus kayıtlarının ölüm sebebiyle kapalı olduğu, kapalı kayıtlar üzerinde değişiklik yapılamayacağı, ancak değişiklik talebinin aynı zamanda tespit talebini de içerdiği kuşkusuzdur....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili, dava dilekçesinde, davacının sağ olduğunun tespiti ile mükerrer olan kaydının iptalini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Davacının 1944 ölüm tarihli babası ... ...'nun ölüm tutanağının varsa dayanak belgeleri ile birlikte Nüfus Müdürlüğünden getirtilip dosyaya konulmasından sonra dosyanın temyiz incelmesi yapılmak üzere gönderilmesi için mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 5.12.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Yukarıda açıklanan hususlar dikkate alındığında soybağı davaları ile nüfus düzeltim davaları arasında davanın tarafları, dava açması süresi ve ispat kuralları bakımından ciddi ayrımlar bulunduğu açıktır Bunlara göre; davacıların talebi, gerçeğe aykırı beyanla baştan beri yanlış olan sicilin düzeltilmesi niteliğinde olup, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi kapsamına giren nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır. Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olmaması, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi söz konusudur. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinde düzenlenen nüfus kaydının düzeltilmesi davalarına asliye hukuk mahkemesinde bakılır. Açıklanan nedenlerle, yanlış beyana dayalı olarak oluşturulan nüfus kaydının düzeltilmesi davasında, aile mahkemesinin görevli olduğuna dair karar verilmesi doğru görülmemiştir....

            Asliye Hukuk Mahkemesi'nce, nüfus kaydının düzeltilmesi istenen ...'ün ölmeden evvel son yerleşim yerinin ... ilçesi olduğu gerekçesi ile yetkisizlik kararı verilmiş ise de, madde metninde yetkili mahkemenin düzeltmeyi isteyen şahısların yerleşim yeri olduğunun belirtildiği ve davacının yerleşim yerinin .../... olduğu, bu nedenle ... Asliye Hukuk Mahkemelerinin yetkili olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. ... 27. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce ise, nüfus kaydının düzeltilmesi davalarında kaydın düzeltilmesi istenen kişinin yerleşim yeri adresinin bulunduğu yer mahkemesi yetkili olup bu yetkinin kesin olduğu, ...'ün nüfus kaydının düzeltilmesi istemli davada yetkili mahkemenin ...'ün ikametgahının bulunduğu yer olan ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin yetkili olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Somut olayda, davacı dava dilekçesi ile dedesi olan ...'...

              UYAP Entegrasyonu