Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ın nüfus kaydındaki 13.11.1983 olan ölüm kaydının iptali ile sağ olduğunun tespiti istenilmiştir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 15.3.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Ölüm Tarihinin Düzeltilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Yahya Bilgin’in Gümüşhane, Torul ilçesinde nüfusa kayıtlıyken 1971 yılında İstanbul, Güngören nüfusuna naklen gittiği ve 22.01.1972 tarihinde öldüğü, ancak ölüm tarihinin yanlış şekilde 15.10.1970 olarak Torul’daki “kapalı kayda” 1985 yılında işlendiği anlaşılmaktadır. Nüfus kaydının kapatılması durumunda, bu kayıt üzerinde işlem yapılamaz. (5490 s.Kanunun md.14) Bu nedenle Yahya Bilgin’in Torul ilçesi nüfusundaki kapalı kaydındaki ölüm tarihiyle ilgili kaydın iptali ve gerçek ölüm tarihinin tespitiyle yetinilmesi gerekirken, kapalı kayıtta yeniden tescil sonucunu doğuracak şekilde hüküm kurulması doğru değildir....

      GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: 1-Yargılama sırasında vefat ettiği anlaşılan davalılardan Recep Aras’ın mirasçıları tespit edilerek gerekçeli kararın Tebligat Kanunu ve Tüzüğü hükümlerine uygun olarak tüm mirasçılara tebliği ile temyiz süresinin beklenilmesi, 2-Davacının dayanağı olan Mayıs 1952 tarih 136 nolu tapu kaydının tesisinden itibaren tüm tedavülleri ile birlikte Tapu Sicil Müdürlüğünden getirtilerek dosya içine konulması, 3-Davacının murisi ... oğlu İsmail Sancak’ın ölüm tarihini ve mirasçılarını gösterir aile nüfus kaydının Nüfus Müdürlüğünden getirtilmesi, 4-Dava konusu taşınmaza komşu 115 ada 1, 2 ve 7 nolu parseller ile varsa kadastro sırasında bu parsellere revizyon gören tapu ve vergi kayıtlarının tüm tedavülleri ile getirtilmesi, 5-Komşu 150 ada 19 nolu parsele revizyon gören 1937 tarih 259 tahrir nolu vergi kaydının Özel İdare Müdürlüğünden getirtilerek dosya içine konulması, bundan sonra inceleme yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 17.9.2007...

        ın nüfustaki evlilik tarihi kaydının iptalini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Nüfus müdürlüğünün ihbarı üzerine ... davaname ile müteveffa ...'ın nüfus kayıtlarında 21.05.1973 tarihli ölüm, 16.06.1974 tarihli evlenme kaydının bulunduğunu, buna göre bir kimsenin ölümünden sonra evlenemeyeceğinden nüfustaki evlenme kaydının iptalini istemiştir. Mahkemece davanın kabulü ile 16.06.1974 tarihli evlenme kaydının iptaline karar verilmiştir. Davaname ile evlilik tarihinin iptali istenmiş ise de, davaname içeriğine göre istemin evlilik tarihinin yanlış yazılması nedeniyle düzeltilmesi olarak değerlendirilmesi gerektiği, çoğun içinde azda vardır kuralı gereğince iptal isteminin düzeltmeyi de kapsadığı dikkate alınarak öncelikle, verilecek karardan hukukları etkilenecek olan ...'...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mükerrer kaydın iptali istemli K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, mükerrer nüfus kaydının iptali isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 10.01.2013 tarih 1 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarih 1 nolu Kararı ile kabul edilen ve 26.01.2013 tarih 28540 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (18.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 02.09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            Sulh Hukuk Mahkemesinin 2021/438 esas ile açılan mirasçılık belgesi verilmesi talepli davada müteveffanın nüfus kaydının çıkartıldığı aşamada kardeşi Süleyman Uçu'nun ölüm tarihine "bilinmeyen" kaydı düşülmesi nedeni ile Süleyman Uçu ile Süleyman Ergi'in aynı kişi olup olmadığı noktasında tereddüt oluştuğunu, bu nedenle mükerrer kaydın birleştirilmesi için taraflarına süre verildiğini, mahkemece verilen red kararının hukuka aykırı olduğunu, İzmir 7....

            ın sağ olması nedeni ile nüfus kaydında 8.8.1976 tarihinde öldüğüne ilişkin tescilin iptal edilmesi gerektiği ve ...'ın doğum tarihinin gerçeği yansıtmadığı bildirilerek doğum tarihinin değiştirilmesi istenmiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı ... Müdürlüğü tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davada ...'ın sağ olduğunun tespiti ile nüfus kütüğündeki ölüm kaydının iptali, ayrıca adı geçen kişinin kayden 8.8.1965 olan doğum tarihinin 8.8.1957 olarak düzeltilmesi istenilmiştir. 1-...'ın sağ olduğunun tespiti ile ölüm kaydının iptali istemi ile ilgili olarak; dosyadaki yazılara kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre temyiz itirazlarının reddi ile bu konuyla ilgili usul ve yasaya uygun hükmün ONANMASINA, 2-...'...

              Bu açık hükümler karşısında; ölen kişinin nüfusta kayıtlı bulunmaması durumunda, önce doğum, sonrada ölüm olayının nüfus aile kütüğüne işlenebileceği kuşkusuzdur. Sonuç itibariyle; tapuda isim düzeltilmesi davalarında, nüfusta kaydı bulunmayan kişinin doğum ve ölüm bilgilerinin ancak nüfusa kaydedilmesinin sağlanmasından sonra, tapu ve nüfus kaydı arasında bağlantı ve tutarlılık sağlanması mümkün olabileceğinden; bu koşul gerçekleştikten sonra, yukarıda sıralanan diğer şartların da varlığı halinde davanın kabulü yoluna gidilebilecektir…” (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 15.07.2009 tarihli ve 2009/14-279 Esas, 2009/354 sayılı kararı) Davaya konu olayda; davacının murisinin tapu kayıtlarında “.....” yazılan soyadının “.....” olarak düzeltilmesi istenmiştir. Dosya içerisindeki Nüfus Müdürlüğü yazısından, isminin düzeltilmesi istenen şahısların nüfusta kaydının bulunmadığı anlaşılmaktadır....

                Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden davacı murisinin nüfus kaydı bulunup bulunmadığı anlaşılamamaktadır. İsminin düzeltilebilmesi için murisin nüfusta kaydının bulunması gereklidir. Bu nedenle mahkemece, öncelikle kaydının düzeltilmesi istenen kişinin nüfus kaydı istenmeli, bulunmuyorsa; yukarıda belirtilen mevzuat hükümleri gereğince doğum ve ölüm kaydının nüfus kütüğüne işlenmesi hususunda davacıya önel verilerek, tapu ve nüfus kaydı arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandıktan sonra, sonucu çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme sonucu murisin isminin düzeltilmesine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Hüküm açıklanan nedenlerle bozulmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı velinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 19.10.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                  "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Sağ Olduğunun Tespiti ve Ölüm Kaydının İptali Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davalılardan Nüfus Müdürlüğü, ... ve ...’na kararın tebliğine ilişkin tebliğ belgesi dosya içinde bulunmamaktadır. Tebliğ edildi ise belgelerinin eklenmesi edilmedi ise tebliğinden sonra gönderilmek üzere dosyanın mahalli mahkemesine İADESİNE oybirliğiyle karar verildi.17.12.2012. (Pzt.)...

                    UYAP Entegrasyonu