ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 27/04/2022 NUMARASI : 2021/305 ESAS - 2022/126 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Yaş Düzeltilmesi İstemli) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ DAVA; Davacı dava dilekçesinde özetle; kendisinin Kars Merkez Yalçınlar Köyü nüfusuna kayıtlı olup aynı köyde ikamet ettiğini, kendisinin ay ve günü belli olmayacak şekilde 1955 doğumlu olduğunu, ancak o günün şartlarında ailesinin kendisini 08/06/1960 yılında nüfusa kaydettirdiklerini, asıl doğum tarihinin ay ve gün belli olmayacak şekilde 1955 olduğunu, eşi ile 1971 yılında evlendiğini, ilk çocuğunun 1972 doğumlu olduğunu, 11 yaşında evlilik yapılmasının mümkün olmadığını, annesi sağ iken bazen sohbetlerde kendisini nüfusa beş ya da altı yaş geç kayıt ettirdiklerini söylediklerini, yaşının küçük olması sebebiyle bazı haklardan yoksun kalarak mağduriyetler yaşadığını, bu nedenlerle evlenme yaşının ve ilk çocuğunun dünyaya geliş tarihi göz önünde bulundurularak nüfus kaydındaki 08/06/1960 olan doğum...
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 19/01/2023 NUMARASI : 2022/516 ESAS - 2023/61KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Yaş Düzeltilmesi İstemli) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili gerçekte 06.09.1958 tarihinde doğmuş ise de nüfus kütüğünde doğum tarihinin 06.09.1966 olarak tescil edildiğini ileri sürerek doğum tarihinin 06.09.1958 olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı nüfus idaresi temsilcisi duruşmada takdirin mahkemeye ait olduğunu beyan etmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 03/03/2021 NUMARASI : 2020/191 ESAS, 2021/73 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Yaş Düzeltilmesi İstemli) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK'nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı ilk derece mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; Müşterek resmi evliliklerinden olan oğlunun 07/08/2000 doğumlu olmasına rağmen nüfus kütüğüne 07/08/2004 olarak kaydedildiği, eşinin Özbekistan devletinde çalıştığını, sürekli dışarıda olduğundan dolayı davayı kendisinin açması gerektiğini, çocuğunun Ağrı Tutak Devlet Hastanesinde doğduğunu, çocuğunun görünümü ve kemik yapısının da iddiasını açıkça doğruladığını, çocuğunun doğum tarihinin yanlış yazılmış olmasının bazı resmi ve özel işlerde sorun teşkil ettiğini, doğum kayıtlarının 07/08/2000 olarak düzeltilmesini talep ve dava etmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2022/490 ESAS 2022/375 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Yaş Düzeltilmesi İstemli) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara taraflarca istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nun 353/1- b uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı dava dilekçesinde özetle; Doğum tarihinin nüfus kaydında 15/03/1992 olarak göründüğü, gerçek doğum tarihinin 15/05/1990 olduğu, doğumunun evde gerçekleşmesi nedeniyle elinde herhangi bir belge olmadığının sayın mahkemece dinleteceği tanık beyanları doğrultusunda, doğum tarihinin nüfus kayıtlarına yanlış yazılmış olduğunu sabit olacağının iddiasıyla nüfustaki doğum tarihinin düzeltilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı T2 Temsilcisi 1 no'lu celse duruşmasındaki beyanında aynen; "Takdir mahkemenindir." şeklinde beyanda bulunmuştur....
Davacının iddiasını destekler resmi bir belge ya da doktor raporu bulunmadığından, somut delille desteklenmeyecek soyut tanık beyanı yaş tespiti için yeterli değildir. 25 yaşından sonra tıbben yaş tespitinin mümkün olmadığı, yaş düzeltilmesi için dosyadaki delillerin yeterli olmadığı, davacının davasını ispatlayamadığından davanın reddi yönündeki mahkeme kararı dosya kapsamına ve yerleşik Yargıtay içtihatlarına uygundur. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'na göre açılan kayıt düzeltme davalarının kamu düzeni ile yakından ilgili bulunması, mahkemelerin tarafların veya tanıkların beyanları ile bağlı kalmaksızın gerçeği araştırıp doğru sicil oluşturmak mecburiyetinde olduğu dikkate alınarak, somut olayda davanın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir durum yoktur. (Bknz. Yargıtay 8....
SUÇ : Hakaret HÜKÜM : Mahkumiyet TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Düzeltilme Bölge Adli Mahkemesi kararının temyizi üzerine yapılan ön inceleme neticesinde; 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun (7201 sayılı Kanun) 10 uncu maddesi uyarınca tebligatın, öncelikle muhatabın beyan ettiği en son adresine Merkezî Nüfus İdare Sistemi (MERNİS) şerhi olmadan yapılması, bu adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilerek, 21 inci maddesinin ikinci fıkrasına göre MERNİS şerhi bulunan tebligatın bu adrese yapılmasında zorunluluk bulunduğu, buna karşın yokluğunda verilen gerekçeli karara ilişkin sanığın en son bildirdiği adresi ile aynı olan MERNİS adresine doğrudan 7201 sayılı Kanun'un 21 inci maddesinin ikinci fıkrası gereğince yapılan tebligatın usulsüz olduğu...
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/08/2021 NUMARASI : 2021/272 ESAS, 2021/259 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Yaş Düzeltilmesi İstemli) KARAR : İstinaf yoluna başvuran davalı nüfus idaresi temsilcisinin istinaf başvurusu üzerine Bakırköy 14. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/272 Esas dosyası ve dava dosyasında verilen 25/08/2021 tarih ve 2021/259 Karar sayılı gerekçeli kararı incelendi. Ön inceleme raporunda belirtildiği üzere dosyada ön inceleme sonucu karar verilecek nitelikte bir eksikliğin bulunmadığı ve HMK 353. maddesi uyarınca duruşma yapılmaksızın usul yönünden incelenebileceği anlaşılmakla, dosya ve HMK 354. maddesi uyarınca yapılan görevlendirme gereği sunulan inceleme raporu incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Tarafların İddia ve Savunmaları: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; nüfusta 1982 olan doğum tarihinin 1978 olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Bilindiği üzere doğum ve ölüm olaylarının nüfus kütüğüne işlenmesi, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 15, 31 ve 33. maddelerine göre nüfus idaresine verilmiş idari bir görev olup nüfusa kayıt edilmeyerek kendisinden önce doğup ölen kardeşine ait nüfus kaydını kullanması nedeniyle bu kişinin nüfusa tescil edilmesi, dolayısıyla saklı nüfustan sicile yazılması da idari işlem niteliğindedir. Nüfus Hizmetleri Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik'in 35/1. maddesinde de "Saklı nüfus olduklarını iddia edenlerin aile kütüklerine tescil için müracaat makamı illerde valilikler, ilçelerde kaymakamlıklardır..." şeklinde hüküm bulunmaktadır. Doğum ve ölüm olaylarının nüfus kütüğüne geçirilmesinin nüfus idaresine verilmiş idari bir görev olduğu gözetilerek davanın görev yönünden reddine karar verilmelidir....
Aynı Kanun'un 39. ve Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 35/1. maddesi uyarınca ''Kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz. Ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir''. Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi, "nüfus kayıtlarının düzeltilmesi'’ davalarının konusunu oluşturur. “Kayıt düzeltilmesi”, aile kütüğüne düşürülmüş nüfus kaydının bir kısmının “düzeltilmesi” veya “değiştirilmesi” dir. Bu dava uygulamada “nüfus kaydının düzeltilmesi davası” olarak adlandırılmaktadır. Nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, resmi kayıt ve belgelere başvurulabileceği gibi tanık dahil her türlü kanıta başvurulabilir....
Aynı Kanun'un 39. ve Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 35/1. maddesi uyarınca ''Kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz. Ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir''. Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi, "nüfus kayıtlarının düzeltilmesi'’ davalarının konusunu oluşturur. “Kayıt düzeltilmesi”, aile kütüğüne düşürülmüş nüfus kaydının bir kısmının “düzeltilmesi” veya “değiştirilmesi” dir. Bu dava uygulamada “nüfus kaydının düzeltilmesi davası” olarak adlandırılmaktadır. Nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, resmi kayıt ve belgelere başvurulabileceği gibi tanık dahil her türlü kanıta başvurulabilir....