WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava, MÖHUK’un 50 vd.m. uyarınca yabancı mahkeme kararının tanınması ve tenfizi istemine ilişkin olup, davalı davaya cevap dilekçesinde savunma hakkının ihlal edildiğini iddia etmektedir.5718 sayılı MÖHUK’un 53.maddesi uyarınca dava konusu yabancı mahkeme kararının kesinleşme şerhli aynı zamanda apostilli şerhi içeren Polonya dilindeki aslı ve Türkçe tercümesinin dosyaya sunulduğu görülmüştür.Aynı Kanunun 54.maddesinde ise tenfiz şartları belirtilmiş olup, Türkiye ile Polonya arasında yabancı mahkeme kararlarının tanınması ve tenfizine ilişkin uluslararası anlaşma ve karşılıklılık esasının bulunması, para alacağına ilişkin bu davanın Türk mahkemelerinin münhasır yetkisine girmeyen bir konuya ilişkin olması, kamu düzenine aykırılık teşkil edebilecek bir hususa rastlanılmamış olması karşısında yabancı mahkeme kararının tanıma ve tenfiz koşullarının mevcut olduğu kanaatine varılmıştır.Her ne kadar davalı vekilince savunma hakkının kısıtlandığı...

    Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya göre; yabancı mahkeme kararının ilişkin tebligatların aracılığı ile yapılıp 1965 tarihli uygun olduğu, yabancı mahkemece verilen kararın kamu düzenine aykırı bulunmadığı, davalı ... yönünden yabancı mahkemede açılan davanın yargılama sırasında geri alındığı ve hakkında kesinleşmiş bir mahkeme kararı bulunmadığı gerekçesiyle önünden açılan davanın reddine ve yönünden açılan davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve tenfizine karar verilen yabancı mahkeme kararlarının 10.01.2008 tarihli 2 O 312/05 sayılı kararı ile aynı sayılı yargılama masraflarına ilişkin ek karar olduğunun anlaşılmasına göre taraf vekillerinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir....

      Buna göre yabancı mahkeme kararlarının tenfizinin mümkün olabilmesi için tenfizi talep edilen kararın yabancı bir mahkemeden verilmiş karar olması, kararın hukuk davalarına ilişkin olması ve yabancı mahkeme kararının verildiği ülke kanunlarına göre kesinleşmiş olması gerekmektedir. Yabancı mahkeme kararının tenfiz edilmesinde hukuki yararı bulunan herkes tenfiz isteminde bulunabilir. Tenfiz istemi görevli ve yetkili mahkemeye verilecek bir dilekçe ile olur (MÖHUK, m. 52). Bu dilekçeye; yabancı mahkeme ilâmının ve bu ilamın kesinleştiğine ilişkin belgenin, o ülke makamlarınca usulen onanmış aslının veya onaylı sureti ile bu belgelerin onanmış tercümelerinin eklenmesi zorunludur (MÖHUK, m. 53)....

        "İçtihat Metni"Mahkeme : Ağır Ceza Mahkemesi Suç : Uyuşturucu madde ticareti Hüküm : Mahkûmiyet Dosya incelendi....

          Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından verilen 08.02.2011 tarihli, 8 O 102/09 numaralı kararın kesinleştiğini ileri sürerek, bu kararın ve masraf tespit kararlarının tenfizine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; yabancı mahkeme tarafından müvekkilinin savunma hakkının ihlal edildiğini, bu nedenle kararın tenfiz edilemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılmaya göre; tenfizi istenilen yabancı mahkeme kararının davalıya Lahey Sözleşmesi hükümlerine uygun olarak Adalet Bakanlığı aracılığıyla tebliğinden sonra hükmü veren yabancı mahkemeye yaptıkları itirazın, anılan mahkeme tarafından kararın davalılara posta yoluyla daha önceden tebliğ edildiği ve bu tebliğden sonra davacının talebi üzerine diplomatik yoldan yapılan tebiğin davalıya yeni bir hak bahşetmeyeceğinden bahisle reddedildiği, bu nedenle yabancı mahkeme kararının usulüne göre kesinleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tanıma ve Tenfiz Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kurum tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, boşanmaya ilişkin yabancı mahkeme kararının tanınması ve tenfizi istemine ilişkindir. Mahkemece dosya üzerinden inceleme yapılarak davanın reddine karar verilmiştir. Yabancı mahkeme kararlarının tanınmasına ve tenfizine ilişkin davalar basit yargılama usulüne tabidir (HMK m.316). Basit yargılama usulüne tabi davalarda mahkeme mümkün olan hallerde tarafları duruşmaya davet etmeden dosya üzerinden karar verir (HMK m.320). Şu halde basit yargılama usulüne tabi bir işin duruşmasız incelenebilmesi için evvela kanunen mümkün olmalıdır....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tanıma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Yabancı mahkeme kararlarının tanınmasına ilişkin davalar, basit yargılama usulüne tabidir (HMK m. 316). Basit yargılama usulüne tabi davalarda, mahkeme mümkün olan hallerde tarafları duruşmaya davet etmeden dosya üzerinden karar verir ( HMK m. 320/1 ). Şu halde basit yargılama usulüne tabi bir işin duruşmasız incelenebilmesi evvela kanunen mümkün olmalıdır. Yabancı mahkeme kararlarının tanınmasına ilişkin davalar kamu düzeniyle doğrudan ilgili olup, re'sen araştırma ilkesi geçerlidir. Davanın bu niteliği, duruşmalı inceleme yapılmasını, delil toplanmasını ve ayrıntılı araştırmayı gerekli kılmaktadır....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tanıma ve Tenfiz Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Yabancı mahkeme kararlarının tanınmasına ve tenfızine ilişkin davalar, basit yargılama usulüne tabidir (HMK m. 316). Basit yargılama usulüne tabi davalarda, mahkeme mümkün olan hallerde tarafları duruşmaya davet etmeden dosya üzerinden karar verir (HMK m. 320/1). Şu halde basit yargılama usulüne tabi bir işin duruşmasız incelenebilmesi evvela kanunen mümkün olmalıdır. Yabancı mahkeme kararlarının tanınmasına ve tenfızine ilişkin davalar kamu düzeniyle doğrudan ilgili olup, re'sen araştırma ilkesi geçerlidir. Davanın bu niteliği, duruşmalı inceleme yapılmasını, delil toplanmasını ve ayrıntılı araştırmayı gerekli kılmaktadır....

                  Sanık ... hakkında; dosya içerisinde bulunan yabancı tanıtma belgesi incelendiğinde, sanığın doğum tarihinin 01/01/1985, doğum yerinin Hasiçi olduğu, anne adı ile ilgili bilgi olmadığı, iddianamede doğum yerinin belirtilmediği, doğum tarihinin ise 1985 olarak yazıldığı, sanık ... hakkında; dosya içerisinde bulunan tercüme edilmiş Suriye Arap Cumhuriyeti Nüfus İşleri Müdürlüğünden alınan nüfus kayıt örneğine göre,isminin ... doğum tarihi ve yerinin 13/02/1981 ve Kesra olduğu, iddianamede isminin ..., doğum yerinin belirtilmediği, doğum tarihinin ise 1980 olarak yazıldığının anlaşılması karşısında; Suriye uyruklu sanıklara ait nüfus ve adli sicil kayıtlarının, sanıkların vatandaşı olduğu ülke ve gerektiğinde uluslararası kurum ve kuruluşlardan genelgeler doğrultusunda temin edilip, sanıkların resmi kimlik bilgileri diplomatik yazışmalarla belirlenemediği takdirde, sanıkların parmak izlerinin ve fotoğraf kayıt formu ile temin edilecek fotoğraflarının Göç İdaresi Genel Müdürlüğüne gönderilerek...

                    Sanık ... hakkında; dosya içerisinde bulunan yabancı tanıtma belgesi incelendiğinde, sanığın doğum tarihinin 01/01/1985, doğum yerinin Hasiçi olduğu, anne adı ile ilgili bilgi olmadığı, iddianamede doğum yerinin belirtilmediği, doğum tarihinin ise 1985 olarak yazıldığı, sanık ... hakkında; dosya içerisinde bulunan tercüme edilmiş Suriye Arap Cumhuriyeti Nüfus İşleri Müdürlüğünden alınan nüfus kayıt örneğine göre,isminin ..., doğum tarihi ve yerinin 13/02/1981 ve Kesra olduğu, iddianamede isminin ..., doğum yerinin belirtilmediği, doğum tarihinin ise 1980 olarak yazıldığının anlaşılması karşısında; Suriye uyruklu sanıklara ait nüfus ve adli sicil kayıtlarının, sanıkların vatandaşı olduğu ülke ve gerektiğinde uluslararası kurum ve kuruluşlardan genelgeler doğrultusunda temin edilip, sanıkların resmi kimlik bilgileri diplomatik yazışmalarla belirlenemediği takdirde, sanıkların parmak izlerinin ve fotoğraf kayıt formu ile temin edilecek fotoğraflarının Göç İdaresi Genel Müdürlüğüne gönderilerek...

                      UYAP Entegrasyonu