Aleybeyoğlu'nun aynı kişiler olup olmadıklarına ilişkin tüm bilgi ve belgelerin (nüfus kayıtları, tapuda soyadı tashihi davası vs.) ilgilisinden ve nüfus müdürlüğünden temin edilip dosyaya konulmasından, 5-Yukarıda 4. bentte sözü edilen araştırma sonucunda tapuda veya nüfus kayıtlarında soyadı değişikliği bulunmadığı ve aynı kişi olmadıklarının anlaşılması durumunda malikler ... ile ...'nun ölü olup olmadıkları da araştırılarak ölü iseler mirasçılarına, aksi halde kendilerine mahkeme kararının yöntemince tebliği ile temyiz sürelerinin beklenmesinden, 6-Tapu maliki mirasçısı ...'...
İdari nitelikteki soyadı değişikliğinin, aynı konuya ilişkin nüfus kaydının düzeltilmesi davasının ancak bir kere açılabileceği hükmü kapsamında değerlendirilmesi haklı nedenlerin varlığı halinde davacının dava açma hakkını engellemesi sonucunu doğuracağından çoğunluğun davacının babası tarafından dava açmak suretiyle yapılmış bir soyadı düzeltimi bulunduğu takdirde davacının ergin olduktan sonra açtığı soyadı düzeltimi davasının reddi gerektiği yolundaki görüşüne katılmıyoruz. Bu nedenle mahkeme kararının onanması gerektiği görüşündeyiz....
Somut olayda, davacı murisinin 132 ada 37 parsel sayılı taşınmazda “1932 doğumlu ... oğlu ...” olarak yazılı nüfus bilgilerinin “1906 doğumlu ... oğlu ...” olarak düzeltilmesini istemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Kaydında düzeltme yapılması istenen 132 ada 37 parsel sayılı taşınmaz senetsizden ve vergi kaydı uygulanarak “1932 doğumlu ...oğlu ...” adına tespit edilmiştir. Nüfus müdürlüğünden yapılan araştırmada “... oğlu ...’e” ait nüfus kaydı gönderilmiştir. Mahkemece tapu maliki ile nüfus kaydı gönderilen “. .. oğlu ...’ün” aynı kişi olup olmadığı yeterince araştırılmamıştır....
Kimlik numaralı T1 ile kardeşi, aynı yerde nüfusa kayıtlı T.C kimlik numaralı T2 nüfus kütüklerine, evlilik içi doğumdan baba soyadı olan “ÇAĞLAYAN” soyadı ile tescil edildiği, değiştirilmesini talep ettiği “KABADAYI” soyadının ise anneleri T.Ckimlik nolu Hatice KABADAYI'nın bekarlık soyadı olduğunun tespit edildiğini, davacıların “Çağlayan” olan soyadları, 2525 sayılı Soyadı Kanununun 3. maddesine aykırı adlardan olmayıp, imla-yazım hatası bulunan ve genel ahlaka uygun olmayan, toplum tarafından gülünç karşılanan adlardan da olmadığını, ayrıca nüfus mevzuatında, evlilik birliği içerisinde doğan çocukların, annelerinin bekarlık soyadlarını kullanması ile ilgili herhangi bir düzenleme de bulunmadığını, bu nedenle; davacının bu davayı açmasında haklı nedeni ve hukuki yararı bulunmadığından Mersin 5....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Davacı tarafından, davalı aleyhine 11.08.2011 gününde verilen dilekçe ile tapuda isim tashihi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 13.09.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, tapu kaydında isim ve doğum tarihi düzeltilmesini istemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, Tapu Sicil Müdürlüğü vekili temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya toplanan deliller ve tüm dosya içeriğine göre davalı vekilinin diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-“Mülkiyet hakkının tescili” başlıklı Tapu Sicil Tüzüğünün 25. maddesinde kütükte bulunması zorunlu bilgiler; malikin adı, soyadı, baba adı, edinme nedeni, tarih ve yevmiye numarasından ibarettir....
“Mülkiyet hakkının tescili” başlıklı Tapu Sicil Tüzüğünün 25. maddesinde kütükte bulunması zorunlu bilgiler; malikin adı ve soyadı, baba adı ile edinme nedeni, tarih ve yevmiye numarasından ibarettir. Görülüyor ki; bunların arasında malikin doğum tarihi (anne adı) yer almamıştır. Dolayısıyla tapu kütüğünde bulunması zorunlu olmayan nüfus bilgilerinin ilavesi veya düzeltilmesi dava yoluyla istenemez. Şayet tapunun tesciline dayanak yapılan işlemde düzeltmeyi gerektirir bir hata yapılmışsa, bu hata tüzüğün 87. maddesi uyarınca ilgilisinin başvurusu üzerine o maddedeki konular araştırılarak idarece düzeltilmelidir. Mahkemece, açıklanan bu husus gözetilmeden kadastro tespitleri sırasında yapılan yanlışlıklardan olan anne adının düzeltilmesine ilişkin davanın tamamen reddine karar verilmesi gerekirken tapu kaydının düzeltilmesi davasının reddine karar verilerek tespit hükmü kurulması doğru olmadığından karar bozulmalıdır....
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hükmü davalı idare vekili temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya toplanan deliller ve dosya içeriğine göre davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Mülkiyet hakkının tescili başlıklı Tapu Sicil Tüzüğünün 25. maddesinde kütükte bulunması zorunlu bilgiler; malikin adı, soyadı, baba adı, edinme nedeni, tarih ve yevmiye numarasından ibarettir. Görülüyor ki bunların arasında malikin doğum tarihi yer almamıştır. Dolayısıyla tapu kütüğünde bulunması zorunlu olmayan nüfus bilgisinin ilavesi veya düzeltilmesi dava yoluyla istenemez. Şayet tapusunun tesciline dayanak yapılan işlemde düzeltimi gerektirir bir hata yapılmışsa bu hatanın tüzüğün 87. maddesi uyarınca ilgilisinin başvurusu üzerine o maddedeki kurallar araştırılarak idarece düzeltilmelidir. Böyle olunca tapu kütüğündeki doğum tarihinin düzeltilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir....
Tapu Sicil Tüzüğünün, 25.maddesinde kütükte zorunlu bilgiler; malikin adı, soyadı, baba adı, edinme nedeni, tarih ve yevmiye numarasından ibarettir. Tapu kütüğünde bulunması zorunlu olmayan nüfus bilgisinin ilavesi veya düzeltilmesi dava yoluyla istenemez. Şayet tapunun sicile dayanak yapılan işlemde düzeltilmesini gerektirir bir hata yapılmışsa bu hatanın Tüzüğün 87.maddesi uyarınca ilgilinin başvurusu üzerine o maddedeki koşullar araştırılarak idarece düzeltilmelidir. Kütükte yer alması gerekmeyen anne adının düzeltilmesine ve istem olmadığı halde, HUMK.nun 74.maddesine aykırılık oluşturacak şekilde tapu kaydı dışında akit tablosu ve diğer kayıtlarda düzeltme yapılmasına karar verilmesi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 05.05.2006 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Babanın soyadı veya çocuk reşit olduktan sonra kendi soyadı usulüne uygun olarak açacağı bir dava sonunda verilecek kararla değişmedikçe, çocuğun da soyadı değişmez. Bu durumda somut olayda olduğu gibi ananın velisi bulunduğu küçük ...'nın soyadının değiştirilmesi konusunda açtığı davanın reddi gerekirken, kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 08.10.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Hukuk Dairesi E. 2021/2480- K. 2021/5415, T. 23.6.2021 ) "…Dava isim ve soyisim tashihi istemine ilişkindir… H.G.K. önüne gelen uyuşmazlık; davacının nüfus kaydında Y. olan soyadının Y. S. olarak değiştirilmesine yasal olanak bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. Bilindiği üzere; 2525 Sayılı Soyadı Kanunu'nun 3. maddesinde Rütbe ve memuriyet, aşiret ve yabancı ırk ve millet isimleriyle umumi edeplere uygun olmayan veya iğrenç ve gülünç olan soyadları kullanılamaz hükmü yer almaktadır. Ayrıca; 2891 Sayılı Soyadı Nizamnamesi'nin 5. maddesinde Yeni takılan soyadları Türk dilinden alınır, 7. maddesinde de Yabancı ırk ve millet isimleri soyadı olarak kullanılamaz şeklinde düzenleme bulunmaktadır....