Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu Geçici Madde 5 hükmüne göre “Bu Kanun ‘yürürlüğe girinceye kadar’ tanıma beyanı veya babalığa hüküm kararı sonucu ana hanesine tescil edilen çocukların baba hanelerine nakline ana ve babanın birinin, çocuk ergin ise kendisinin ‘müracaatı’ aranır.” 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun “geçici olmayan” m. 28 hükmü evlilik dışı çocuklardan sadece “tanınan çocuklara” yönelik bir düzenleme yaparak “Tanınan çocuklar babalarının hanesine baba adı ve soyadı ile analarının kimlik ve kayıtlı olduğu yer bilgileri belirtilmek suretiyle tescil edilir.” hükmünü getirmiştir. Aynı olanak babalığa hüküm kararı alınan çocuklardan “bilerek ve isteyerek” esirgenmiştir. Kanun koyucu böyle bir düzenleme isteseydi geçici olmayan ya da başka bir anlatımla kalıcı maddeler ile aynı tanınan çocuklar da olduğu gibi bir düzenlemeyi elbette getirebilirdi....

    Yani cinsiyet değişikliği için; ilk önce cinsiyet değişikliğine dair mahkemece izin kararı verilmeli ve bu izin kararına istinaden gerekli cinsiyet değişikliği ameliyatı yapılmalıdır. Daha sonra açılacak davada ise mahkemece, cinsiyet değiştirme ameliyatı gerçekleştirildiğinin resmî sağlık kurulu raporuyla doğrulanması hâlinde nüfus sicilinde gerekli düzeltmenin yapılmasına karar verilecektir. Özetle; TMK 40. maddede; iki ayrı dava mevcut olup, birinci fıkrada cinsiyet değişikliğine izin verilmesi, ikinci fıkrada ise cinsiyet yönünden nüfus kütüğünde düzeltme davası düzenlenmiştir....

      HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2023/1873 KARAR NO : 2023/1770 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ÇORUM 5.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2022/238 ESAS, 2023/113 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Ad ve Soyadı Düzeltilmesi İstemli) KARAR : Çorum 5.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2022/238 esas, 2023/113 karar sayılı dava dosyasında verilen nüfus (ad ve soyadı düzeltilmesi istemli) talebinin reddine karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurması üzerine, dosyanın yapılan inceleme sonucunda; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : İDDİA:Davacı dava dilekçesinde özetle; çocuğunun adının nüfus kayıtlarında "Kamil" olarak geçtiğini ancak çevrelerinde ve ailelerinde adlarının "Emir" olarak bilindiğini ve çocuğun büyüyüp okul çağına geldiğini, okula başlayacağından dolayı çocuğunun arkadaşları arasında farklı söyleneceğinden karaşık bir hal alacağını belirterek nüfus kayıtlarında "Kamil" olan çocuğunun...

      Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı, dava dilekçesinde "..." olan soyadının boşandığı eşinin soyadı olan "Yamanlıca" olarak tashih edilmiş ise de, işyerini kapatmış olduğundan soyadının tekrar baba soyadı olan "..." olarak düzeltilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Yasasının "Nüfus Kaydının Düzeltilmesine İlişkin Esaslar"ı düzenleyen 36. maddesinin (b) bendine göre ise "Aynı konuya ilişkin olarak nüfus kaydının düzeltilmesi davası ancak bir kere açılabilir." Dosyada toplanan bilgi ve belgelere göre davacı, Yamanlıca soyadlı eşinden boşandıktan sonra kızlık soyadı olan ... soyadını almıştır. ... 3....

        Bilindiği üzere 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun 11/2. Maddesinde “Türk vatandaşlığını sonradan kazanmış olanlar da vatandaşlığı kazandıkları tarihten itibaren nüfus kütüğüne geçirilir.” ve aynı Kanunun “Kayıt düzeltilmesi” başlıklı 35/1. maddesinin ikinci cümlesinde “Ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir.” hükmüne yer verilmiş, aynı Kanun’un 69. maddesine dayalı olarak çıkartılan Nüfus Hizmetleri Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik’in 80. maddesinde de maddî hataların düzeltilmesine ilişkin usul ve esaslar düzenlenmiştir....

        Asliye Hukuk Mahkemesince verilen ve Yargıtay’ca incelenmeksizin kesinleşmiş bulunan 27.05.2008 günlü ve 2008/110-214 sayılı kararın yürürlükteki hukuka aykırı olduğu savıyla Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 26.03.2009 gün ve Hukuk-2009/130084 sayılı yazısıyla kanun yararına temyiz edilerek bozulması istenilmiş olmakla, dosyadaki tüm kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I 1-Nüfus Hizmetleri Yasasının 36.maddesi hükmüne göre, nüfus kayıtlarının düzeltilmesine (ad ve soyadı değişikliği davaları dahil) ilişkin davalarda Cumhuriyet Savcısı ile Nüfus Müdürü veya Memurunun bulunması ve kararın onların önünde verilmesi zorunludur. Mahkemenin oluşumuna ilişkin bu yasa hükmü dikkate alınmadan Nüfus İdaresi Temsilcisinin yokluğunda yargılama yapılarak hüküm kurulması, 2- Dava, kişiye bağlı haklardan olan adın değiştirilmesi istemine ilişkindir....

          Asliye Hukuk Mahkemesince verilen ve Yargıtay’ca incelenmeksizin kesinleşmiş bulunan 03.06.2008 günlü ve 2008/162-227 sayılı kararın yürürlükteki hukuka aykırı olduğu savıyla Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 26.03.2009 gün ve Hukuk-2009/130085 sayılı yazısıyla kanun yararına temyiz edilerek bozulması istenilmiş olmakla, dosyadaki tüm kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I 1-Nüfus Hizmetleri Yasasının 36.maddesi hükmüne göre, nüfus kayıtlarının düzeltilmesine (ad ve soyadı değişikliği davaları dahil) ilişkin davalarda Cumhuriyet Savcısı ile Nüfus Müdürü veya Memurunun bulunması ve kararın onların önünde verilmesi zorunludur. Mahkemenin oluşumuna ilişkin bu yasa hükmü dikkate alınmadan Nüfus İdaresi Temsilcisinin yokluğunda yargılama yapılarak hüküm kurulması, 2- Dava, kişiye bağlı haklardan olan adın değiştirilmesi istemine ilişkindir....

            İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı Nüfus İdaresi temsilcisi yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; davacının bu davayı açmasına yasal engel bulunduğunu, boşanma ile velayet hakkının anneye verilmesinin çocuğun soyadı değişimi için başlı başına haklı bir neden oluşturmadığını, çocuğun ergin olunca açacağı yada babanın açacağı soyadı değişimi davası dışında (TMK m. 27) çocuğun soyadının değişmesine imkan bulunmadığını belirtilerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, velayet hakkına sahip annenin ortak çocuğun soyadının kendi soyadı ile değiştirilmesi istemine ilişkindir....

            İlk Derece Mahkemesinin Kararının Özeti: İlk Derece Mahkemesince;"...davacının oğlunun Çin Halk Cumhuriyetinde öğrenci olarak kayıt yaptırmak üzere soyadı değişikliği ile bağlantılı talebin velayeti annede bulunan küçük ile birlikte babanın da taraf olduğu davada görevli Aile Mahkemesince değerlendirilebileceği, haklı nedenin görevli mahkemede küçük Cem adına açılacak davada değerlendirilmesi gerektiği değerlendirilmiş, davacının halen nüfus kaydında yer alan Chen soyadı yönünden bir değişiklik talebinin bulunmadığı, davacının kızlık kaydına yönelik kapalı kayıt hakkında değişiklik yapılmasının mümkün olmadığı, daha önce davacının açtığı dava sonunda Şişli 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 29/04/2003 tarih 2002/1215 Esas 2002/539 Karar sayılı kararı ile soyadı Hun olarak değiştirildiğinden davacının talebi ile gerçekleşen değişiklik ile oluşan kapalı kayıt yönünden yeniden değişiklik yapılmasında davacının hukuki yararının bulunmadığı, bu nedenle davanın reddine" Karar verilmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : KAYIT DÜZELTİM İSTEMLİ Taraflar arasında görülen davada; Davacı, murisi adına kayıtlı bulunan 1381 parsel sayılı tayınmazın tapu kütüğünün soyadı hanesinde “Dolmacı” yazdığını doğrusunun “Selki” olduğunu ileri sürerek tapu kaydının nüfus kaydına uygun olarak düzeltilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacının davasını ispat ettiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'nın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davalının temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA,Harçlar Kanununun değişik 13. maddesinin j....

              UYAP Entegrasyonu