Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Anılan yasanın 39. maddesi uyarınca da mahkeme kararı olmadıkça, kişisel durum sicilinin hiç bir kaydında düzeltme yapılamaz. 25.4.2006 gün ve 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Yasasının "Nüfus Kaydının Düzeltilmesine ilişkin Esaslar" ı düzenleyen 36. maddesinin (b) bendine göre ise "Aynı konuya ilişkin olarak nüfus kaydının düzeltilmesi davası ancak bir kere açılabilir. Soyadı değişikliğinde Nüfus Müdürlüğü bu kişinin eş ve ergin olmayan çocuklarının soyadını da düzeltir." Diğer taraftan; 21.6.1934 gün ve 2525 sayılı Soyadı Kanunu’nun 3. maddesinde yer alan “…yabancı ırk ve millet isimleriyle…” ibaresinin, Anayasa’nın 10. maddesine aykırılığı savıyla iptali istemiyle Anayasa Mahkemesi’ne yapılan itiraz, Mahkemenin 17.3.2011 gün, 2009/47 E.- 2011/51 K. sayılı ilamı ile reddolunmuştur....

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 20/10/2021 NUMARASI : 2021/325 ESAS, 2021/425 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Ad Ve Soyadı Düzeltilmesi İstemli) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda ilk derece mahkemesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı idare tarafından yasal süre içerisinde istinaf edilmiş olmakla Dairemizce HMK'nın 353. maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Tarafların İddia ve Savunmalarının Özeti: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilleri İbrahim T3 aslen Rus vatandaşı iken Türk vatandaşlığını kazandıklarını, keza müşterek T3 da yine aynı şekilde anne ve babaya bağlı olarak Türk vatandaşlığını kazandığını, Her üçünün de halen çifte vatandaş olduklarını, diğer müşterek T3 2019 yılında Türkiye'de dünyaya geldiğini, sadece Türk vatandaşı olduğunu, davacıların isimleri...

Dava hatalı nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. 1-Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36.maddesine göre, nüfus kayıtlarının düzeltilmesine (ad ve soyadı değişikliği davaları dahil) ilişkin davalarda nüfus müdürü veya memurunun bulunması ve kararın onların önünde verilmesi zorunludur. Bu emredici Kanun hükmü dikkate alınarak nüfus müdürlüğünün kanuni hasım olarak davaya katılması sağlanıp nüfus idaresi temsilcisinin huzuru ile yargılama yapılarak karar verilmesi gerektiğinin dikkate alınmaması, 2-Nüfus kaydının düzeltilmesi istenilen davalı ...'ın nüfusa tesciline dair belgelerin getirtilerek denetlenmemesi, Kabule göre de: 3-Çekişmeli yargı işi olan davada, davanın kabulü dikkate alınarak, davacı yararına vekalet ücreti takdir edilmemesine ve davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmemesine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, doğru görülmemiştir....

    Ne var ki; adın haklı sebeple değiştirilmesine ilişkin dava, kişisel durum sicilindeki mevcut kaydın değiştirilmesini ve düzeltilmesini gerektirdiğinden esas itibarıyla "nüfus kaydının düzeltilmesi" niteliğinde olduğu ve 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesine göre de, görevli asliye hukuk mahkemesinde açılıp karara bağlanacağı açık ve tartışmasızdır. Dolayısıyla çocuğun önadının değiştirilmesi için yasal temsilcileri tarafından açılan davalarla, ergin kişilerin ad ve soyadlarının değiştirilmesi davalarında görevli mahkemenin 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinde yer alan hüküm gereğince asliye hukuk mahkemesi olduğunda bir duraksama bulunmamaktadır. Çocuğun hangi soyadı alacağı konusunda, yukarıda gösterildiği gibi Türk Medeni Kanununun 321. maddesinde, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununda, Soyadı Nizamnamesinde ve Nüfus Hizmetleri Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmelikte düzenlenmeler mevcuttur....

      ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : None DAVA KONUSU : Nüfus (Ad Ve Soyadı Düzeltilmesi İstemli) KARAR : Samsun 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 20/06/2019 Tarih 2019/226 2019/278 karar sayılı kararına karşı davacı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurusu üzerine, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin her ne kadar nüfus kayıtlarında cinsiyet bakamından erkek olarak kayıtlı olsa da kendi tayin ettiği cinsel kimliğinin kadın olduğunu ve trans bir birey olduğunu belirterek müvekkilinin nüfus kaydına mevcut Mehmet isminin Pınar olarak değiştirilmesini talep ve dava etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılıp bitirilen yargılama neticesinde; Dava; 21/06/1934 tarihli 2525 sayılı kanunun 10.maddesinin yollamasıyla TMK.nun 26.md. Vd. Maddeleri uyarınca açılmış adın değiştirilmesi istemine ilişkindir....

      ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 03/12/2019 NUMARASI : 2019/205 ESAS - 2019/346 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Ad Ve Soyadı Düzeltilmesi İstemli) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ; Davacı dava dilekçesinde özetle; nüfus kayıtlarında isminin İmdat olduğunu, inşaat işinde çalıştığını, arkadaşlarının kendisine İmdat diye seslendiklerinde birçok insanın inşaatın etrafında toplandıklarını, patronunun bu duruma kızdığını ve bir daha olmasını istemediğini, insanlar tarafından isminin alaylı bir şekilde kullanılmasının kendisini üzdüğünü beyanla isminin Bahtiyar olarak değiştirilmesini talep etmiştir....

      Bu durumda mahkemece, genel vekaletname ile dava açan avukata dava konusu işle ilgili özel yetkiyi içeren vekaletnamesini ibraz etmesi için belli bir süre tanınması, bu süre içerisinde vekil vekaletnamesini getirmediği ya da asil bir dilekçe ile veya bizzat duruşmaya gelerek özel yetkisi bulunmayan vekilin açmış olduğu davaya ve yapılan işlere icazet verdiğini bildirmediği takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken, bunun aksine davaya bakılıp esas hakkında hüküm kurulması, 2-Nüfus Yasasının 46.maddesi hükmüne göre nüfus kayıtlarının düzeltilmesine (ad, soyadı değişikliği davaları dahil) ilişkin davalarda Cumhuriyet Savcısı ile nüfus müdürü veya memurunun bulunması ve kararın onların önünde verilmesi zorunludur. Mahkemenin oluşumuna ilişkin bu yasa hükmü dikkate alınmadan nüfus idaresi temsilcisinin yokluğunda yargılama yapılarak karar verilmesi, Doğru görülmemiştir....

        HMK'nın 355. maddesi gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Dava, Kayyım tayini istenilen T5 Türk vatandaşlığından çıkması, evlilik sebebiyle soyadı değişikliği ve mavi kartlılar kütüğündeki ölüm kaydının ülkemiz nüfus kayıt sistemin de güncellenememesi sebebiyle, ikametgahı adresi ve davalının kanuni mirasçıları olup olmadığının kendisinin ve mirasçılarının kim oldukları bilinmediğinden Arhavi Sulh Hukuk Mahkemesinin 2022/364 esas sayılı dosyasında hak ve menfaatlerinin korunması için 3561 sayılı yasa hükümleri gereğince kayyım tayini istemine ilişkindir....

        Adın değiştirilmesi davasında davacı taraf, örfi yahut çevresel nitelikteki sebep veya sebeplere dayanıp, kendisini haklı gösterecek olguları ispat ederek, nüfus sicilinde değişiklik yapılmasını talep etmekte olup, esasen bu tür davalarda davacı ile hasım gösterilen Nüfus Müdürlüğü ile arasında gerçek bir uyuşmazlık olmayıp, nüfus müdürlüğü davada sadece yasal hasım olarak yer almaktadır. Nüfus Müdürlüğü, esasen davada taraf değil sadece ilgilidir. İlgililerin uzlaşması halinde çekişmenin ortadan kalktığından söz edilemez veya bu davalarda ilgili tarafın davayı kabulü sonuç doğurmaz. Taraflar arasında bu anlamda gerçek bir çekişmenin varlığı da söz konusu değildir. Ayrıca, bu davanın sonucunda verilen kararlar kesin hüküm sayılmamakta, kararın yersiz veya hatalı görülmesi halinde, ileri sürülen delillere ve duruma göre yeniden ad değişikliği talebinde bulunulabilmesi mümkün olmaktadır....

          Ad değişikliği hâlinde, T3 bu kişinin çocuklarının baba veya ana adına ilişkin kaydı, soyadı değişikliğinde ise eşin ve ergin olmayan çocukların soyadını da düzeltir." hükmünü içermektedir. Dosya kapsamına göre, davacının evlilik birliğinin boşanma, ayrılık kararı veya evliliğin iptali kararı ile değil, eşinin ölümü ile sonlanmış olduğu hususunda herhangi bir duraksama bulunmamaktadır. TMK.nun belirtilen 173. maddesine göre soyadı yönünden bir uyuşmazlık davasının Aile Mahkemelerinde görülmesi için, evlilik birliğinin belirtilen mahkeme kararlarından biriyle sonlanmış olması gerekir. Oysa, evlilik birliği böyle bir mahkeme kararı ile sonlanmadığı gibi, davacı taraf soyadı değişikliğini TMK.nun 27. maddesindeki haklı neden iddiasına dayalı olarak talep etmiştir. O halde, eldeki davanın Asliye Hukuk Mahkemesince görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Bu nedenle, davaya bakmakla görevli mahkemenin Sivas 3....

          UYAP Entegrasyonu