ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 07/12/2016 NUMARASI : 2016/328 E, 2016/408 K DAVA KONUSU : Nüfus (Ana-Baba Adının Düzeltilmesi/Değiştirilmesi İstemli) KARAR : Manavgat 4....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : KAYIT DÜZELTİM İSTEMLİ Taraflar arasında görülen davada; Davacı, mirasbırakanı ...'nün maliki olduğu 5611 ada 27 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında ... olan adının ... olan baba adının ... yazıldığını ileri sürerek adının ve baba adının nüfus kayıtlarına uygun şekilde düzeltilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddianın sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davalının temyiz itirazı yerinde değildir....
Somut olayda, davacı Derya (Çetin) Hindar' ın, T8 olarak iki kimliği bulunduğunu, T8 olan nüfus kaydını hiç kullanmadığını iddia ederek Derya (Çetin) Hindar olan kaydının iptalini talep ettiği, ilk derece mahkemesi tarafından doğum tutanakları dışında herhangi bir delil toplanmadan, gerekçesiz olarak T1 ile T8' nin aynı kişi olduğunun tespitine karar verildiği, dosya içinde bulunan nüfus kayıtları incelendiğinde Derya (Çetin) Hindar' ın anne adının Sabahat, baba adının Ali İhsan; T8' nin anne adının Satıa, baba adının Fahrettin olarak kayıtlı olduğu, dolayısıyla aynı kişi olduğunun tespitine karar verilen kişinin nüfus kayıtlarında anne- baba adının farklı olduğu anlaşıldığından, mahkeme tarafından davacının gerçek anne ve babasının tespiti için DNA raporu alınarak, gerekirse bu hususta dava açmak için süre verilerek, sonucunu bekleyip ona göre karar verilmesi gerekir iken eksik inceleme ile karar verilmesinin doğru olmadığı, ayrıca kabule göre de, davacı tarafından mükerrer olduğu ileri...
Dava; davacının dedesinin baba adının değiştirilmesi istemine ilişkindir. "Davacı dava dilekçesinde, annesi Ayşe'nin nüfus kütüğünde "Kaya" olarak yazılı baba adının "Hasan" olarak düzeltilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içindeki aile nüfus kayıt tablosu içeriğinden davacının annesinin 14/01/1916 doğumlu olarak 18/06/1962 tarihinde nüfusa tescil edildiği ve 26/06/1987 günü öldüğü, davacının dede adının da Kaya olduğu anlaşılmaktadır. Özel hukuk açısından ad, kişiyi tanıtan ve onu diğer bireylerden ayırmaya yarayan bir kavramdır. Kendine özgü kişiliği ve özvarlığı olan her birey, başkalarından adıyla ayırt edilir, toplum ve ailesi içinde bununla yer alır. Onun içindir ki, her kişinin bir adının olması ve bunun nüfus siciline yazılması yasayla zorunlu kılınmıştır....
Somut olayda, davacı tarafından Hanak Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2021/62 E. sayılı dosyasında açılan anne ve baba adının değiştirilmesi istemli davada 20/01/2022 tarihli muhtıra ile ilgilinin kayden yaş durumunun düzeltilmesi istemli dava açmak üzere süre verildiği, davacının bu muhtıraya istinaden dava açtığı, yaş düzeltilmesi istenen kişinin ... (...) olduğu anlaşılmaktadır. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun 36. maddesinin 1/a bendine göre nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davaları, düzeltmeyi isteyen şahıslar ile ilgili resmi dairenin göstereceği lüzum üzerine Cumhuriyet Savcıları tarafından yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılması gerekir. Bu yer mahkemesinin yetkisi itiraza tabi olmayıp kamu düzenine ilişkin kesin yetkidir. Dolayısıyla mahkemece itiraz olup olmadığına bakılmaksızın bu husus mahkemece re'sen gözetilir....
görünen anne adının iptali ile Ayşe'nin annesinin nüfus kayıtlarına Kamile olarak tescilini talep ve dava etmiştir....
Davacının aile nüfus kaydı incelendiğinde; muris babasının Mehmet Faik Biriz olduğu, Mehmet Faik Biriz'in nüfusta 01/07/1913 doğumlu, 08/06/1975 doğumlu olarak gözüktüğü, baba adının nüfusta Mahmut Mehdi, anne adının ise Nebat Ümmehan olarak gözüktüğü, davacı tarafın dedesi olduğunu iddia ettiği T.C. kimlik numaralı Mahmut Biriz'in nüfusta baba adının Mehdi olarak gözüktüğü, adı geçenin 01/07/1873 doğumlu olarak gözüktüğü, nüfusta bekar olarak gözüküp ölüm tarihinin ise bilinmeyen olarak yazılı olduğu görülmektedir....
Davacıların dava dilekçesinin incelenmesinde; TC numaralı Bayram Ali oğlu Ömer'in İstanbul İli Fatih İlçesi Hırka'i Şerif mahallesindeki nüfus kaydında adının "Hafız Ömer", baba adının ise "Ali" olarak yazılı olduğu, Rize İli Merkez İlçesi Kavaklı Mahallesindeki nüfus kaydında ise adının "Ömer" baba adının "Ali" olarak yazılı olduğu, bu kişinin gerçekte adının "Ömer" olduğu, baba adının ise "Bayram Ali" olduğundan ötürü nüfus kayıtlarındaki yanlışlığın düzeltilmesini talep ettiği görülmüştür. Davacı tarafça sunulan mirasçılık belgesinde davacıların TC numaralı Hafız Ömer'in mirasçıları oldukları anlaşılmakla hukuki yararları mevcuttur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nüfusta Ad ve Soyadı Düzeltilmesi İstemli Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacılar vekili dava dilekçesinde, müvekkillerinin murisi ...'nın annesi ''...'' nin adının ''...'' olarak düzeltilmesine ve nüfusa tesciline karar verilmesini istemiş; mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Nüfus kayıtlarındaki düzeltme istemine ilişkin davalarda, mahkemelerin hiçbir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunmaktadır. Dosyanın incelenmesinden; davacıların murisi 01.07.1891 doğumlu 03.07.1969 ölüm tarihli ...'...
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde, doğum tutanağında Nahit olarak yazılı adının nüfus kütüğüne Nihat olarak geçtiğini, nüfus idaresinden, tapudan ve ilgili bankalardan almış olduğu belge ve cüzdanlarda adının Nihat olarak yazıldığını, gerçek adının Nahit olmayıp Nihat olduğunu, hatta doğum tutanağı ile kayıtlarda meydana gelen çelişkinin giderilmesi için 1950 yılında Nahit olan adının Nihat olarak düzeltilmesi için dava açtığını ve gerekli düzeltme işlemlerinin yapıldığını, fakat her nasılsa bu kararın nüfusa işlenmediğini, daha sonra nüfus kayıtlarının güncelleştirilmesi sırasında dayanak belgesi olan doğum tutanağında yazılı bulunan Nahit adıyla Abana nüfus kütüğüne kaydının yapıldığını ileri sürerek dayanak belgesine göre Nahit olan adının Nihat olarak değiştirilmesine, Nihat ve Nahit adındaki resmi kayıtların aynı kişiye ait olduğuna diğer bir anlatımla, kendisine ait olduğunun tespitine...