Davacı, gerçek annesi Esma olduğu halde, babasının ilk eşi Zehra üzerine kayıt edildiğini bildirerek, nüfus kayıtlarındaki Zehra olan anne adının Esma olarak düzeltilmesine karar verilmesini istemiştir. Dava bu niteliğiyle bir nesep davası olmayıp, hatalı yapılan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkindir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi uyarınca nüfus kaydının düzeltilmesine yönelik olan ve Türk Medeni Kanununun 282 ve devamı maddelerinde düzenlenen soybağı kurulmasıyla ilgisi bulunmayan davanın genel hükümlere göre Konya 3. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince Konya 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 08.07.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının gerçek annesinin ... olduğu ileri sürerek nüfus kaydında Dudu olarak yazılı anne adının ... olarak düzeltilmesini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının annesi ... ile babasının resmi nikahlarının bulunmadığını, nüfus kaydında babasının resmi nikahlı eşi ...nun davacının annesi olarak yazıldığını ileri sürerek müvekkilinin nüfus kaydındaki anne adının ... olarak düzeltilmesini istemiş mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. 1-Nüfus kayıtlarındaki düzeltme davaları kamu düzeni ile yakından ilgili olup, mahkemeler hiçbir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorundadır....
Mahkemece, dava konusu taşınmazda tapu maliki olarak gözüken Hasan Hüseyin kızı ...’in gerçekte Hasan Hüseyin ve Havva kızı 15/05/1948 doğumlu ... olduğu, kadastro tespit çalışmaları sırasında tapu malikinin nüfus kayıtlarındaki Nedime olan adının kayıtlara geçirilmediği, nüfus kayıtları ile tapu kayıtlarının birbirine uygun düzenlenmesinde yasal zorunluluk bulunduğu, Nedime'nin evlendikten sonraki soyadının "Sezen" olduğu, bu kapsamda davacı olan Nedime'nin Melek isminde kardeşi bulunmasına rağmen kişilerin doğum tarihleri ve soyadları birlikte değerlendirildiğinde Nedime'nin kardeşi olan Melek'in taşınmaz ile bir ilgisinin bulunmadığının anlaşıldığı ve TMK’nın 1027.maddesi gereğince davacının tapu kayıtlarında “Melek” olarak yazılı adının nüfus kayıtlarına uygun şekilde "Nedime" olarak düzeltilmesi talebinde bulunabilme hakkına sahip olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir....
Somut olaya gelince; 914 parsel sayılı taşınmaza ait Komisyon Raporunda "... ... da tahminen elli yıl kadar evvelinden ölümüyle mirasının çocukları ...mirasçılarından ...7040 hisse verilmesi gerektiğinin yazılı olduğu, dosya içerisindeki nüfus kayıt örneklerinden 25.05.1991'de vefat eden ... baba adının Ali, anne adının Elif, kardeşlerinin ... olduğu, muris ... tapu kaydında soyadı ve baba adının yanlış yazıldığı anlaşıldığından, davacı tarafa murisin baba adı ve soyadının tapu kaydında yanlışların idari yoldan veya dava yoluyla düzeltilmesi sağlanması amacıyla yetki ve süre verilmeli, ilgili düzeltme yapıldıktan sonra muris Ali oğlu... ait mirasçılık belgesinin verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir....
in nüfus kaydında "Mammad" olan adının "Memmed", "Mahruba" olan anne adının "Mehrube" olarak değiştirilmesini istemiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı, dava dilekçesinde, Azerbaycan uyruklu ... ile evlendiğini, eşinin baba adının Memmed, anne adının Mehrube olmasına rağmen, belediye memuru tarafından hataen baba adının "Mammad", anne adının "Mahruba" yazıldığını, bu yanlışlık nedeni ile eşinin Türk Vatandaşlığına geçemediğini bildirerek, kayıtlardaki bu yanlışlığın düzeltilmesini istemiştir. Mahkemece, bir başkasının başkası adına anne ve baba isminin düzeltilmesine yönelik dava açma hak ve yetkisinin söz konusu olamayacağı gerekçesi ile aktif husumet ehliyeti yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Cinsiyet Düzeltilmesi İstemli Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü....
ın nüfus kaydındaki bilgilerin ... kaydına göre düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece ... kaydının iptaline, ...'ın adının, doğum yerinin ve doğum tarihininin düzeltilmesine karar verilmiş, hüküm davalı ... ve davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının ... ve ...'nin kızı olduğunu ve onların hanesinde ... adı ile kayıtlı olup evlenerek kocası hanesine gitmesine rağmen bu hususun nüfus kaydında görünmediğini, eşi hanesindeki kaydının ise yangından sonra yapılan yerel yazımda oluştuğunu ancak baba hanesi ile bağ kurulmadığını, ayrıca doğum tarihi, doğum yeri gibi bir kısım bilgilerin farklı yazıldığını bildirerek, ... ile ...'ın aynı kişi olduğunun tespiti ile nüfus kayıtlarının düzeltilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir....
Nüfus kayıtlarındaki düzeltme istemine ilişkin davalarda, mahkemelerin hiçbir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunmaktadır. Mahkemece salt taraflar ve tanık beyanları ile yetinilmeyip ...'in nüfusa tescil belgesinde baba hanesinde geçen ve ... 14 hane,43 cilt, 91 sahifede nüfusa kayıtlı olduğu anlaşılan babası Muhtedi ...'in sözü edilen haneden nüfus kaydı getirtilip davacıların babası ...'ın kaydı ile karşılaştırılarak ve davacıların babası ...'ın Mehmet ve Gevla'nın da babası olduğu yolundaki iddia ile ilgili DNA testi yaptırılıp alınacak rapor da gözetilerek bir karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi doğru görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nüfusta Yaş Düzeltim İstemli Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Dava dilekçesinde, davacının 01.02.1947 olan doğum tarihinin 01.12.1947 olarak düzeltilmesi istenmiş, mahkemece, davanın kabulüne dair verilen karar davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu 36.maddesi kapsamında nüfus kayıtlarındaki doğum tarihinin düzeltilmesi istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, davacının 16.11.1963 tarihli doğum belgesine göre 01.02.1947 doğumlu olarak nüfusa tescil edildiği, doğum tutanağının ise Halep Medeni Sicil ......
KARŞI OY: 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Yasasının 36/1-b madde ve bendinin birinci cümlesinde aynı konuya ilişkin olarak nüfus kaydının düzeltilmesi davasının ancak bir kere açılabileceği, aynı bendin son cümlesinde ise nüfus müdürlüğünün soyadı değişikliğinde eş ve ergin olmayan çocukların soyadını da düzelteceği öngörülmüştür. Dosya içindeki nüfus kaydında davacının soyadının ... iken ... olarak değiştirildiği açıklaması yer almaktadır. Nüfus Müdürlüğünün temyiz dilekçesinde sözü edilen değişikliğin Kelkit Asliye Hukuk Mahkemesinin 13.6.1995 gün ve 1995/40-67 sayılı kararı ile yapıldığı belirtilmiş ise de sözü edilen mahkeme kararı dosyada bulunmadığı gibi nüfus kaydında da düzeltmenin dayanağı yazılı değildir. Mahkemece bu hususta gerekli araştırma yapıldıktan sonra davacının soyadının kendisi tarafından açılmış dava sonucu değiştirilmiş olması halinde davanın reddi gerekir....