"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : KAYIT DÜZELTİM İSTEMLİ Taraflar arasında görülen davada; Davacı, ... Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2012/424 esas sayılı ortaklığın giderilmesi davasında verilen yetki ile davayı açtığını paylı mülkiyete tabi 6539 parsel sayılı taşınmazda paydaş olan ...'un sicil kaydında adının yanlışlıkla "..." olarak yazılmış olduğunu, gerçekte nüfus kaydında adının "..." olarak yer aldığını, öte yandan çekişmeli taşınmazda diğer paydaş ...'ün soyadının "..." olarak yazılmış olduğunu, gerçekte nüfus kaydında soyadının "..." olarak yer aldığını ileri sürerek, anılan kişilerin sicil kayıtlarının nüfus kayıtlarına uygun olarak düzeltilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, ... ...'un adının "..." olarak düzeltilmesi yönündeki isteğin konusuz kaldığı gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına, ...'...
in mevcut kayıttaki anne ve baba adının iptaliyle gerçek anne üzerine yazılması nüfus kayıt düzeltim davası ve babasının olduğunun tespiti talebinden ibarettir. Soybağına ilişkin hükümler 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 282. maddesi ve devamında düzenlenmiş olup aile mahkemelerinin görevi kapsamındadır. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesinde düzenlenen nüfus kaydının düzeltilmesi davalarına ise asliye hukuk mahkemesinde bakılır. Davada, davacı ...'...
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacılar dava dilekçesinde, kızlarının nüfus kayıtlarındaki isminin “......” olmasına rağmen doğduğu günden beri “...“ olarak çağrıldığını belirterek, nüfus kayıtlarında “......” olan isminin “...“ olarak değiştirilmesini talep etmişler; mahkemece, isminin düzeltilmesi istenen küçüğün dava tarihi itibariyle 14-15 yaşında olduğu, bu zamana kadar küçüğün isminin düzeltilmesi için girişimde bulunmayan davacıların, dava tarihi itibariyle isminin düzeltilmesi için dava açmalarında haklı bir neden bulunduğu yönünde kanaate varılamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 27. maddesi hükmüne göre adın ve soyadın düzeltilmesi haklı nedenlere dayanılarak hakimden istenebilir....
Bu bağlamda bir kimsenin ölümünden sonra adının değiştirilmesine olanak yoktur. Somut olayda, davacıların annesi ve bir kısmının babaannesi konumunda olan ... ...'in, "... ..." olan adının 17.01.1998 olan ölüm tarihinden sonra 08.06.2010 tarihinde idari kayıt düzeltme ile "..." olarak düzeltildiği, bu düzeltme neticesinde davacı ..., ... .... ve diğer davacıların murisi ...'in anne hanesinde anne adı “...” olarak geçmektedir. Davacılar murislerinin kendi nüfus kayıtlarındaki adının düzeltilmesini istediğine göre, çoğun içinde azı da vardır kuralı uyarınca düzeltme isteminin tespiti de kapsayacağı dikkate alınarak, her ne kadar ölü kişinin ismi değiştirilemez ise de; dosyada bulunan ve toplanacak kanıtlara göre koşulları oluştuğu takdirde davacıların kendi nüfus hanelerinde anneleri ve babaanneleri olarak görünen "..." ile "... ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU KAYDININ DÜZELTİMİ Taraflar arasında görülen davada; Davacı, paydaş olduğu 449 ile 452 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarındaki malik hanesinde baba adının ''Hasan" yerine ''Mevlüt'' yazıldığını, doğum tarihinin ise '' 1951 '' yerine ''1952 '' yazıldığını ileri sürerek, tapu kayıtlarında baba adının nüfus kayıtlarına uygun olarak ''HASAN'' olarak, doğum tarihinin ise ''1951''olarak düzeltilmesine, karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddinin gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, ispatlandığı gerekçesiyle baba adının düzeltilmesi talebinin kabulüne, doğum tarihinin ilavesi talebinin ise tapu kayıtlarında bulunması zorunlu bilgilerden olmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir. Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü....
O halde, yukarıda açıklanan şekilde dava, bir kısım talepler yönünden nüfus kayıtlarında düzeltme yapılması ve bir kısım talepler yönünden de soybağını ilgilendirir mahiyette ise, nihai talebi bir bütün oluşturan ve biri hakkında verilecek karar diğerini doğrudan ilgilendiren uyuşmazlığın, bütün olarak özel yetkili aile mahkemesinde çözümlenmesi gerekir. Somut olaya gelince; dosya içinde mevcut nüfus kayıtlarından, anne-baba adının değiştirilmesi talep edilen davacıların doğum tarihlerinde, iddia edilen genetik annenin evli olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda dava, anne adının silinip genetik anne adının yazılması ve kayden baba olan kişinin isminin silinmesi talepleri yönünden “gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kayıtlarının düzeltilmesi” davası olmakla birlikte, nüfus kaydına genetik baba isminin yazılması yönünden soybağı davası niteliğindedir....
O halde, yukarıda açıklanan şekilde dava, bir kısım talepler yönünden nüfus kayıtlarında düzeltme yapılması ve bir kısım talepler yönünden de soybağını ilgilendirir mahiyette ise, nihai talebi bir bütün oluşturan ve biri hakkında verilecek karar diğerini doğrudan ilgilendiren uyuşmazlığın, bütün olarak özel yetkili aile mahkemesinde çözümlenmesi gerekir. Somut olaya gelince; dosya içinde mevcut nüfus kayıtlarından, anne-baba adının değiştirilmesi talep edilen çocukların doğum tarihlerinde, iddia edilen genetik annenin evli olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda dava, anne adının silinip genetik anne adının yazılması ve kayden baba olan kişinin isminin silinmesi talepleri yönünden “gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kayıtlarının düzeltilmesi” davası olmakla birlikte, nüfus kaydına genetik baba isminin yazılması yönünden soybağı davası niteliğindedir....
Aile Mahkemesince; açılan davanın nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkin olduğu, 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesine göre davada görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle karşı görevsizlik kararı verilmiştir. Dava, nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır. Davacı, annesi Hatice Kalaycı'nın nüfus sicilinde babası olarak gözüken dedesi yerine biyolojik babası T1 olarak düzeltilmesini istemiş, mahkemece davanın nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkin olduğu değerlendirerek görevsizlik kararı verilmiştir. Olayları açıklamak taraflara, hukuki nitelendirmeyi yaparak ilgili Türk hukukunu uygulamak ise hakime aittir (HMK. md. 33). Somut uyuşmazlıkta, davacının annesi Hatice'nin gerçek babasının T1 olduğunun tespiti talebi biyolojik anne Ayşe ile Mehmet'in evlilik ilişkisi olmadığından Türk Medeni Kanunu'nun 301....
nın anne ve babası olan davalılar Remziye ve ... adına nüfusa kaydettirdiklerini, 2005 yılında nikah yaparak evlendiklerini belirterek, davalı Figen Yaşar'ın nüfus kayıtlarında hatalı olan anne ve baba adının düzeltilmesi istemiyle dava açmışlardır. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunun 4. maddesi uyarınca, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun “Vesayet” başlıklı üçüncü kısımı hariç olmak üzere “Aile Hukuku” başlıklı İkinci Kitabından (m.118 ilâ 395 arası) kaynaklanan davalara bakmak görevi aile mahkemelerine aittir. Bu nedenle, TMK'nın “hısımlık” başlıklı 282 ilâ 363. maddeleri arasında yer alan soybağına ilişkin davalar, aile mahkemeleri tarafından çözümlenmelidir. Diğer taraftan, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36/1-a maddesi gereğince, nüfus kayıtlarının düzeltilmesi istemlerine ilişkin davalara bakmak görevi ise asliye hukuk mahkemelerine ait bulunmaktadır....
Nüfus kaydının düzeltilmesi davası, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 30.01.2008 tarihli ve 2008/2-36-47 sayılı içtihadında açıklandığı üzere, resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi nedeniyle, mevcut kaydın düzeltilmesi davasıdır. Böyle bir dava sonucunda, kaydının düzeltilmesi istenen kişinin, o tarihe kadar kayıtlı olduğu haneden çıkıp, başka bir haneye tescil edilecek olması da, davayı soybağı davası haline dönüştürmez. Bu nedenle davacının birinci talebi, gerçeğe aykırı beyanla baştan beri yanlış olan sicilin düzeltilmesi niteliğinde olup, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesi kapsamına giren nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır. Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olması, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi söz konusudur....