Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

dayalı olarak babanın belirlenmesinin mümkün olacağını, babalık karinesinden faydalanma söz konusu olmaksızın kocanın nüfus kütüğüne kaydedilen çocukla baba arasında soybağının kurulması söz konusu olmadığı için böyle bir durumda çocuk ile baba arasında soybağının bulunmadığının tespitine yönelik olarak açılacak davanın soybağının reddi davası değil, yanlış kaydın düzeltilmesi amacına yönelik kayıt düzeltme davası olduğunu 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36 ncı maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi gereğince gerçeğe aykırı olarak nüfus kütüğünde gerçek anne ve babası yerine, başka kişilerin nüfusuna onların çocuğu olarak hatalı şekilde tescil edilen davalının, bu hatalı kaydın düzeltilmesi isteminin bu türden yanlış ve yanıltıcı beyan ve işlemle yasaya aykırı olarak yapılan kayıtların düzeltilmesinin nüfus kaydının düzeltilmesi davası olduğu; görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir ....

    nin nüfus kütüğünde 1994 olan doğum yılının 1989 olarak düzeltilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulü yönünde karar verilmiştir. 1-Dosyaya getirtilen nüfus kayıt örneğinden, doğum tarihinin düzeltilmesi istenilen ...'in ... ... adlı ikiz kardeşi olduğu anlaşılmasına karşın mahkemece iki kardeşin birlikte tam teşekküllü bir sağlık kuruluşuna sevk edilerek ikiz olup olmadıkları konusunda heyet raporu alınıp bu husus açıklığa kavuşturulmadan eksik inceleme ve yetersiz araştırmayla davanın kabulüne karar verilmesi, Kabule göre de; 2-Aile nüfus kayıt tablosu ve ekindeki doğum tutanağı içeriğinden yaşının düzeltilmesi istenilen ...'in 10.8.1994 doğum tarihli olarak kaydedildiği, Cizre Devlet Hastanesince verilen 7.2.2008 günlü sağlık kurulu raporunda 24-25 yaş ile uyumlu olduğu tespit edilmiş, diğer kardeşlerinin doğum tarihleri ile de çelişki yaratmadığı anlaşılmıştır. Saptanan bu durum karşısında ...'...

      Aynı Kanunun 39. ve Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 35/1. maddesi uyarınca "Kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz. Ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir." Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi ile “nüfus kayıtlarının düzeltilmesi” anlaşılır. “Kayıt düzeltilmesi”, aile kütüğüne düşürülmüş nüfus kaydının bir kısmının “düzeltilmesi” veya “değiştirilmesi”dir. Nüfus kütüklerindeki “doğru olmayan kayıtlarındüzeltilmesi için mahkemeden karar alınması zorunludur....

      in nüfus kütüğünde 06.07.1991 olarak kayıtlı doğum tarihinin 06.07.1987 olarak düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece yetkisizlik kararı verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde; ...'in nüfus kütüğünde 06.07.1991 olarak kayıtlı doğum tarihinin 06.07.1987 olarak düzeltilmesini istemiş, mahkemece yetkisizlik kararı verilerek dava dosyasının yetkili ve görevli Hatay Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Dava nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin olup 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Yasasının 36. maddesinin birinci fıkrasının "a" bendi uyarınca nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davaları düzeltmeyi isteyen kişiler tarafından yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli Asliye Hukuk Mahkemesinde açılır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkilinin nüfus kütüğünde kayıtlı bulunan ancak gerçekte olmayan çocuğu "....."in kaydının iptalini istemiştir. Mahkemece yetkisizlik kararı verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmiş, duruşma istemi konu itibariyle reddedilmiştir....

          Kayıt düzeltilmesi, aile kütüğüne işlenmiş kaydın bir kısmının düzeltilmesi veya değiştirilmesidir. Nüfus kütüklerindeki doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi için mahkemeden karar alınması zorunludur. İşte bu noktada, nüfus kütüğünde yer alan doğru olmayan kayıtlar, ilgilileri veya Cumhuriyet savcısı tarafından açılacak olan kayıt düzeltme davası ile gerçek durumuna uygun hale getirilebilir ki, bu dava uygulamada nüfus kaydının düzeltilmesi davası olarak adlandırılmakta olup zamanaşımı ve hak düşürücü süreye bağlı olmayan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, her türlü kanıta başvurulabilir (YHGK, 11.02.1998, 2-87/77 sayılı kararı). Soybağının reddi davası ile kayıt düzeltme davası, sonuçları (hane dışına çıkarmak) bakımından benzerlik göstermekte ise de, içerik ve yargılama kuralları açısından kendi özel hükümlerine bağlıdır. Soybağının reddinde, kişisel duruma ilişkin nüfus kaydında yer alan bilgi doğru olarak meydana gelmiş ve kütüğe tescil edilmiştir....

            Aynı Kanunun 39. ve Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 35/1. maddeleri uyarınca, kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiç bir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz, ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir. Kayıt düzeltilmesi, aile kütüğüne işlenmiş kaydın bir kısmının düzeltilmesi veya değiştirilmesidir. Nüfus kütüklerindeki doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi için mahkemeden karar alınması zorunludur....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının nüfus kütüğünde "....." olan adının "....." olarak değiştirilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı Nüfus Müdürlüğü tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyanın incelenmesinden, geri çevirme kararının birinci ve beşinci bendinde istenilen kayıtlarla ilgili bilgi ve belgelerin ilgili nüfus müdürlüklerinden getirtilip dosyaya konulmadığı yine dördüncü bendinde istenilen kayıtların hangi idari birim içinde olduğunun bildirilmediği için çıkarılamadığının bildirildiği görülmüştür. Geri çevirme kararından sonra dosyaya konulan .....ile .......'a ait Nüfus Evlenme İhbariye'sinin bir örneği de eklenerek ...... T.C.Kimlik numaralı Suruç, ..... Köyü, ...... ve BSN.19'da kayıtlı.....'ın evlenerek gittiği Bozova, ..... Köyü, H....'...

                in nüfus kütüğünde 1993 olan doğum yılının 1991 olarak düzeltilmesini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davada, ...'in nüfus kütüğünde yazılı 22.01.1993 doğum tarihinin 22.01.1991 olarak düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece, yapılan yargılama sırasında doğum yılının düzeltilmesi istenilen ...'in ... Atatürk Devlet Hastanesine sevkle buradan alınan 24.5.2007 ... ve 2349 sayılı rapora göre adı geçenin 14-15 yaş ile uyumlu olduğu bildirilmiş olup bu rapor kişinin nüfus kütüğünde yazılı olan doğum tarihini doğrulamaktadır. Saptanan bu durum karşısında davanın reddi gerekirken soyut nitelikte olan tanık ve sağlık kurulu raporu ile çelişen tanık anlatımlarına dayanılarak istem gibi karar verilmiş olması doğru görülmemiştir....

                  ın nüfus kütüğünde "..." olan baba adının "...", "..." olan anne adının da "..." olarak düzeltilmesini istemişler, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacılar, davacı ...'ın nüfus kütüğünde gerçekte babası olan Musa'nın annesi Leyla ve babası Ahmet'in çocuğu olarak kayıt edildiğini ileri sürerek bu kaydın iptali ile gerçek anne ve babasının kütüğüne kayıt edilmesini istemişler, mahkemece davanın kabulü yönünde hüküm kurulmuştur. Soybağı ve miras hukukunu ilgilendiren nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkin davada davacının kayden babası Ahmet Özcan ölü olduğuna göre onun mirasçılarının davaya dahil edilmeleri gerekirken, mahkemece re'sen gözetilmesi gereken bu durum nazara alınmadan ve taraf teşkili de sağlanmadan davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir....

                    UYAP Entegrasyonu