Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU KAYDINDA DÜZELTİM Taraflar arasında görülen davada; Davacı, 09.09.2011 tarihli dilekçe ile nüfus kayıtlarında kendisi ve kardeşleri... ve... ile miras bırakan annesi ...'nin soyadlarının ...olduğu halde 21, 112, 121, 135, 137, 247 ve 1298 sayılı taşınmazların tapu kayıtlarında soyadlarının Aslan olarak yazıldığını belirterek, anılan parsellere ait tapu kayıtlarının nüfus kayıtlarına göre düzeltilmesi isteğinde bulunmuştur. Davalı kurum, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacının kardeşlerine ait kayıt düzeltim isteğinin sıfat yokluğundan reddine, 21, 135 , 247 ve 1298 sayılı taşınmazların tapu kayıtlarındaki ... ve ...'in soyadlarının ... olarak düzeltilmesine, 112, 121 ve 137 parsellerde ... ve ...'in soyadları doğru yazıldığından bu taşınmazlara yönelik davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davalı kurum tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, tetkik hakimi ...'...

    ın nüfus kaydında .... yazılı anne adının ... olarak düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacılar vekili dava dilekçesinde; davacılar ile davalı ...'ın aynı anneden olmadıklarını, ...'nin davacıların babası ...'ın nikahsız ikinci eşi ...'dan doğduğu halde nüfusta anne adının ... yazıldığını ileri sürerek davalı ...'ın nüfus kütüğünde ... yazılı anne adının ... olarak düzeltilmesini istemiştir. Nüfus kayıtlarındaki düzeltme istemine ilişkin davalarda mahkemelerin hiç bir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunduğu gözetilerek, somut olayda olduğu gibi mahkemece salt tanık beyanları ile yetinilmeyip bu iddia ile ilgili olarak masrafı davacı taraftan alınarak ...'nin ...'...

      Veraset belgelerindeki ve nüfus kayıtlarındaki bilgiler tapulama tesbit tutanağındaki bilgileri doğrulamaktadır.Emniyet ve Nüfus idarelerinden yapılan araştırmalarda murislerin kimlikleri açık olarak tesbit edilmemişse de aynı isimde başka kişilerin bulunmadığı anlaşılmıştır. Keşif sırasında dinlenen yerel bilirkişi ve tanık anlatımları bir bütün halinde değerlendirildiğinde olaylara dayalı şekilde davacının iddiasını doğrulayıcı niteliktedir. Taşınmazın tapu maliklerinden davacıya miras kaldığı ve davacı tarafından kullanıldığı tartışmasızdır. Böylece tapu kaydındaki davacı murislerinin, veraset ve nüfus kaydındaki kişilerle aynı olduğundan davanın kabulüne karar vermek gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile BOZULMASINA, istek halinde peşin harcın yatırana iadesine ,01.05. 2007 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

        ın nüfus ...da kızı olarak görünen ...'ın adı geçenlerin çocuğu olmayıp ... ve ... kızı olduğundan ...'nun mevcut k...ın iptali ile davalılar ... ve ... kızı olarak düzeltilmesi istenilmiş; mahkemece, ...'ın ... ...'ın çocuğu olmadığının tespitine, nüfus k...ın tashihi isteminin idarece saklı işlemle gerçekleştirilmesine karar verilmiştir. Nüfus kayıtlarındaki düzeltme istemine ilişkin davalarda, mahkemelerin hiç bir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunduğu gözetilerek, somut olayda mahkemece salt taraflar ve tanık beyanları ile yetinilmeyip bu iddia ile ilgili olarak DNA testi yaptırılıp alınacak rapor da gözetilerek karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi doğru görülmemiştir....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının nüfus kaydında "Hediye" olan anne adının gerçek annesi olan ... (...) olarak düzeltilmesini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dava dilekçesinde, davacının nüfus kaydında "Hediye" olan anne adının "Hatice" olarak düzeltilmesi ve gerçek annesi ... (...) ile arasında bağ kurulması istenilmiş; mahkemece, dava tanık beyanları ile kanıtlandığı ve ölen Hatice ...'in mezarının açılmasına gerek görülmediği de açıklanarak davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar dava dilekçelerinde, babalarının annesinin ... olmasına rağmen nüfus kayıtlarına İsminaz olarak yazıldığını bildirerek yanlışlığın düzeltilmesini istemişlerdir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı ... ve davacı ..., ayrı ayrı açtıkları davalarda babalarının nüfus kaydında İsminaz olarak geçen anne adının gerçek anneleri olan "..." olarak düzeltilmesini istemişler, mahkemece davalar birleştirilmiş ve davaların kabulüne karar verilmiştir. Nüfus kayıtlarındaki düzeltme davaları kamu düzeni ile yakından ilgili olup, mahkemeler hiçbir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorundadır. Somut olayda ... ve ...'in anne adının ... olarak düzeltilmesi durumunda, ...'...

              ın gerçek annesinin ... olduğunun tespiti ile nüfus kaydında ... olarak yazılı anne adının ... olarak düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar ..., ..., ... ve ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının, babası ...'ın annesi ... ile evlenmeden önce ... ile nikahsız yaşamalarından ... adında bir çocukları olduğunun, ...'in doğumundan bir süre sonra ...'ın öldüğünü, davacının babasının ...'i nikahlı eşi ...'den doğmuş gibi nüfusa kaydettirdiğini ileri sürerek, ...'ın gerçek annesinin ... olduğunun tespiti ile nüfus kaydında ... olarak yazılı anne adının ... olarak düzeltilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir....

                Nüfus kayıtlarındaki düzeltme davaları kamu düzeni ile yakından ilgili olup, mahkemeler hiçbir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorundadır. Somut olayda davacının ... ve ... çocuğu olarak nüfus kaydının düzeltilmesi durumunda, adı geçenlerin mirasçılarının hukuku etkileneceğinden, ... ve ...'ın mirasçılarının (davacı tarafından ... mirasçıları dahil edilmiş ise de bu kişilerin ... ve ... ile ilgileri nüfus kayıtlarında görülmediğinden, ... ve ...'in veraset ilamı alınmak suretiyle tespit edilecek mirasçılarının) yöntemince davaya katılmaları sağlandıktan sonra, iddia ile ilgili olarak DNA testi yaptırılıp, alınacak rapor da gözetilerek karar verilmesi gerektiği düşünülmeden eksik inceleme ile davanın kabulü doğru görülmemiştir....

                  Bu nedenle davacının birinci talebi, gerçeğe aykırı beyanla baştan beri yanlış olan sicilin düzeltilmesi niteliğinde olup, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunun 36. maddesi kapsamına giren nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır. Mahkemenin bu yoldaki kabulü doğrudur. Ne var ki, davacının genetik anne ve baba hanesine kayıt istemi, anne yönünden yine nüfus kaydının düzeltilmesi talebi ise de, anne ve baba arasında evlilik ilişkisi bulunmadığından, baba yönünden soybağının düzeltilmesi talebidir. Bilindiği üzere, çocukla ana arasındaki soybağı doğumla; baba arasındaki soybağı ise ana ile evlilik, tanıma ve hakim hükmü ile kurulur. Esasen, soybağına ilişkin uyuşmazlıklarda, kişisel durum ile ilgili nüfus kaydında yer alan bilgi "doğru" olarak doğmuş ve kütüğe tescil edilmiştir....

                    ün annelerinin ..., babalarının ise ... olarak nüfus kaydının düzeltilmesini talep etmişlerdir. Bir davada maddi olguları ileri sürmek, taraflara; ileri sürülen maddi olguların nitelendirilmesi, hâkime aittir. Davacı, bu dava ile küçük ... ve ...'ün nüfus kaydında ... ve ... olan anne ve baba adının iptali ile küçüklerin anne ve baba adının, gerçek anne ve babası olduğunu ileri sürdüğü ... ve ... olarak düzeltilmesini istemiştir. Görüldüğü gibi davacıların birbiriyle bağlantılı iki ayrı davası vardır: İlki, mevcut nüfus kaydındaki anne ve baba kaydının iptali; ikincisi ise genetik anne ve baba üzerine kayıt istemidir. Nüfus kaydının düzeltilmesi davası, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 30.01.2008 tarih 2008/2 - 36 - 47 sayılı içtihadında açıklandığı üzere, resmî sicilin belgelediği olgunun doğru olmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi nedeniyle, mevcut kaydın düzeltilmesi davasıdır....

                      UYAP Entegrasyonu