ın nüfus kaydında .... yazılı anne adının ... olarak düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacılar vekili dava dilekçesinde; davacılar ile davalı ...'ın aynı anneden olmadıklarını, ...'nin davacıların babası ...'ın nikahsız ikinci eşi ...'dan doğduğu halde nüfusta anne adının ... yazıldığını ileri sürerek davalı ...'ın nüfus kütüğünde ... yazılı anne adının ... olarak düzeltilmesini istemiştir. Nüfus kayıtlarındaki düzeltme istemine ilişkin davalarda mahkemelerin hiç bir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunduğu gözetilerek, somut olayda olduğu gibi mahkemece salt tanık beyanları ile yetinilmeyip bu iddia ile ilgili olarak masrafı davacı taraftan alınarak ...'nin ...'...
Davaname ile nüfus kaydında ... ve ... olan anne ve baba adının iptali ile gerçek anne ve baba olan ... ve ... olarak anne ve baba adının düzeltilmesi istenmiştir. Görüldüğü gibi birbiriyle bağlantılı iki ayrı dava vardır. İlki mevcut nüfus kaydındaki anne ve baba kaydının iptali, ikincisi ise genetik anne ve baba üzerine kayıt istemidir. Nüfus kaydının düzeltilmesi davası, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 30.01.2008 tarih 2008/2-36 - 47 sayılı içtihadında açıklandığı üzere, resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi nedeniyle, mevcut kaydın düzeltilmesi davasıdır. Böyle bir dava sonucunda, kaydının düzeltilmesi istenen kişinin, o tarihe kadar kayıtlı olduğu haneden çıkıp, başka bir haneye tescil edilecek olması da, davayı soybağı davası haline dönüştürmez....
Bu nedenle davacının birinci talebi, gerçeğe aykırı beyanla baştan beri yanlış olan sicilin düzeltilmesi niteliğinde olup, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunun 36. maddesi kapsamına giren nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır. Mahkemenin bu yoldaki kabulü doğrudur. Ne var ki, davacının genetik anne ve baba hanesine kayıt istemi, anne yönünden yine nüfus kaydının düzeltilmesi talebi ise de, anne ve baba arasında evlilik ilişkisi bulunmadığından, baba yönünden soybağının düzeltilmesi talebidir. Bilindiği üzere, çocukla ana arasındaki soybağı doğumla; baba arasındaki soybağı ise ana ile evlilik, tanıma ve hakim hükmü ile kurulur. Esasen, soybağına ilişkin uyuşmazlıklarda, kişisel durum ile ilgili nüfus kaydında yer alan bilgi "doğru" olarak doğmuş ve kütüğe tescil edilmiştir....
ün annelerinin ..., babalarının ise ... olarak nüfus kaydının düzeltilmesini talep etmişlerdir. Bir davada maddi olguları ileri sürmek, taraflara; ileri sürülen maddi olguların nitelendirilmesi, hâkime aittir. Davacı, bu dava ile küçük ... ve ...'ün nüfus kaydında ... ve ... olan anne ve baba adının iptali ile küçüklerin anne ve baba adının, gerçek anne ve babası olduğunu ileri sürdüğü ... ve ... olarak düzeltilmesini istemiştir. Görüldüğü gibi davacıların birbiriyle bağlantılı iki ayrı davası vardır: İlki, mevcut nüfus kaydındaki anne ve baba kaydının iptali; ikincisi ise genetik anne ve baba üzerine kayıt istemidir. Nüfus kaydının düzeltilmesi davası, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 30.01.2008 tarih 2008/2 - 36 - 47 sayılı içtihadında açıklandığı üzere, resmî sicilin belgelediği olgunun doğru olmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi nedeniyle, mevcut kaydın düzeltilmesi davasıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU KAYDINDA DÜZELTİM Taraflar arasında görülen davada; Dava, tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkindir. Davacı; miras bırakan annesinin nüfus kaydında isminin ...kızı ... olduğu halde 283 ada 14 ve 16 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydında ...kızı ... olarak yazıldığını ileri sürüp, tapu kayıtlarının ... kızı ... olarak düzeltilmesi isteğinde bulunmuştur. Davalı kurum; davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne, dava konusu taşınmazlara ait tapu kayıtlarındaki maliklerden 1008/9856 pay sahibi... kızı ...'ın, baba adı ve soyadının iptal edilerek... kızı ... olarak düzeltilmesine karar verilmiştir. Karar, davalı kurum tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, tetkik hakimi ...'nin raporu okundu, düşüncesi alındı .Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü....
isminin ... olarak düzeltilmesine; SSK bildirgelerindeki ve SSK kayıtlarındaki ... isminin ... olarak düzeltilmesi isteminin reddine karar verilmiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davacıların murisi olan ...'un ... SSK sicil no ile 01.08.1976-30.12.1992 tarihleri arasında 379 gün SSK lı çalışmalarının bildirildiği, bunlardan ... olarak 1976 yılında 150 gün, ... olarak 1978 yılında 180 gün ve ... olarak 1992 yılında 49 gün yazılı olduğu, nüfus kaydına göre davacı murisinin ... ve ... doğma 20.05.1958 doğumlu ... İli, ... İlçesi, ... Köyü Hane; 2 Cilt ... Sayfa:26 da nüfusta kayıtlı ... olduğu, 24.07.1993 tarihinde öldüğü, ... Nüfus Müdürlüğüne kayıtlı ... ve ... oğlu 1958 doğumlu ... isimli bir şahsın nüfus kaydının bulunmadığı, ancak ... ve ... olma 1954 doğumlu ... İli ... İlçesi Nüfusuna kayıtlı ... isimli bir kişinin bulunduğu ve 1954 doğumlu ...'in ......
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinde, Dudu Özev (Dağdelen)'in nüfus kaydında davacıların kardeşi olarak 01.09.1948 doğumlu baba adı Galip olarak kayıtlı olduğu, tarafından tanınmak suretiyle kaydının nüfusuna gittiği, davacıların baba adlarının farklı olduğu, mahkemece M.. T..'nun Şakir ve Ayşe kızı çocuğu iken, dayısı H.. D..'in eşi ve davacıların annesi Mustafa ve Atiye kızı nüfusuna kaydedildiğinin anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Dava nüfus kaydının anne yönünden düzeltilmesi istemine ilişkindir. Nüfus kayıtlarındaki düzeltme istemine ilişkin davalarda, mahkemelerin hiç bir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunduğu gözetilerek, somut olayda mahkemece salt taraflar ve tanık beyanları ile yetinilmeyip bu iddia ile ilgili olarak DNA testi yaptırılıp alınacak rapor da gözetilerek karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi doğru görülmemiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesince, nüfus kayıtları düzeltilmesi davalarında nüfus kaydı düzeltilecek olanın yerleşim yeri mahkemesinin kesin yetkili mahkeme olduğu gerekçesi ile yetkisizlik kararı verilmiştir. Savur Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından ise Nüfus Kanununun 36. maddesinde belirtilen ilgilinin oturduğu yer mahkemesinin kesin ve kamu düzenine ilişkin bir yetki kuralı olmadığı, tarafların her hangi bir yetki itirazında da bulunmadığı gerekçesiyle yetkisizlik yönünde hüküm kurulmuştur. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36/1-a maddesinde, nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının düzeltmeyi isteyen şahsın yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılacağı hükme bağlanmıştır. Nüfus kayıtlarındaki düzeltime ilişkin uyuşmazlıklardaki yetki Nüfus Hizmetleri Kanununun 36/1-a maddesi uyarınca kesin yetkidir. Dosya kapsamından, davacının MERNİS adresi "......
B.. adına düzenlenmiş olan ... seri nolu nüfus cüzdanının dosyada delil olarak saklanmasına" cümlesinde sehven "H.. E.. B.."olarak yazılmış olan isim ve soyismin mahallinde "S.. E.." olarak düzeltilmesi mümkün görülmüştür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Yaş Düzeltilmesi İstemli Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Dava dilekçesinde, davacının 09.03.1990 olan doğum tarihinin 13.02.1991 olarak düzeltilmesi istenmiş; mahkemece, davanın kabulüne dair verilen karar davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu 36.maddesi kapsamında nüfus kayıtlarındaki doğum tarihinin düzeltilmesi istemine ilişkindir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden; ... 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 2015/369 esas sayılı dosyası üzerinden yağma ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan davacının sanık sıfatıyla yargılandığı ve Yargıtay 6....