Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

KARAR Davacı, dava dilekçesinde, nüfusta ana-baba bir kardeşi olarak görünen davalı ...'in annesinin Şekere Dana olduğunu bildirerek,...'in .... üzerindeki kaydının iptali ile gerçek annesi.... üzerine tescilini istemiştir. Mahkemece, nüfus kayıtlarında düzeltim davası açma yetkisinin, nüfus kayıtlarında halen sağ olarak gözüken ...'e ait olduğu, kişiye sıkı sıkıya bağlı bulunan dava konusu ad üzerinde hak sahibi bulunmayan davacı ...'un eldeki davada aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Dava, anne yönünden nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Kayıtların düzeltilmesinde hukuki yararı olan her kişi tek başına bu davayı açma hakkına sahiptir. Dosyada mevcut nüfus kayıtlarına göre, kaydının mevcut haneden iptali istenilen davalı, davacının öz kardeşi durumundadır. Bu kişinin kaydının talep gibi iptali durumunda davacının hukuku etkileneceğinden davayı açmakta yararı bulunmaktadır....

    Bu saptama yapılırken de aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir. 1-Kimlik bilgilerinde düzeltme yapılması istenen dava konusu taşınmazların tapu kayıtları (ilk tesis ve tedavülleriyle) ve kadastro tutanakları (tespit ve tescile esas alınan tüm dayanak belgeleriyle) ayrıca taşınmazlar kadastrodan sonra edinilmişse buna ilişkin tüm belgeler ile birlikte getirtilmelidir. 2-Nüfus Müdürlüğünden, dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarında malik olarak görünen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişi veya kişilerin nüfus kayıtlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalı, mevcut ise bu kişi veya kişiler duruşmaya çağrılarak dava konusu taşınmazlarda mülkiyet hakkı iddiaları bulunup bulunmadığı kendilerinden sorulmalı,kaydı düzeltilecek kişilerin nüfus kayıtları, tapu kayıtları ve dayanakları ile bağlantı kurulacak şekilde incelenmelidir. 3-Taşınmazın bulunduğu yerleşim yerinde zabıta aracılığı ile kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi veya kişilerin bulunup bulunmadığı da araştırılmalıdır...

      Dosya içerisinde bulunan belgeler incelendiğinde, nüfus müdürlüğünden ve zabıta marifetiyle yapılan araştırmada davacının murisi “...” dışında “...” isminde başka kimsenin olup olmadığı sorulmuştur. Oysa ki mahkemece yapılması gereken iş; nüfus müdürlüğünden ve zabıtadan tapuda malik görünen “...” isminde başka kimsenin bulunup bulunmadığını araştırmak olmalıdır. Ayrıca taşınmazın tapulama tutanağı incelendiğinde malik hanesindeki “... oğlu ...” isminin daha sonra “... oğlu ...” olarak değiştirildiği anlaşıldığından mahkemece “... oğlu ...” isminde bir kimsenin olup olmadığı da araştırılarak verilecek cevaba göre; sağ ise kendisini ölü ise mirasçıları dinlenerek mülkiyet iddiaları olup olmadığı sorulmalıdır. Değinilen husus gözardı edilerek eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir....

        Nüfus kaydında ölü olduğunun tespiti istemine ilişkin davada, ölenin adrese dayalı nüfus kayıt sistemi bilgilerine göre, adresinin bulunmadığı, müteveffaya ait ölüm kağıdına göre oturduğu yerin belirtildiği, bu durumda uyuşmazlığın, oturduğu yer mahkemesinde sonuçlandırılması gerektiği sonucuna varılacaktır. (Yargıtay 17. H.D. 23/10/2014 gün 2014/11408 E. 2014/14026 K.) TMK'nun 19. maddesine göre; yerleşim yeri, bir kimsenin sürekli kalma niyetiyle oturduğu yerdir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Nüfus kaydında ölü olduğunun tespiti istemine ilişkin davada Kadıköy 2. Asliye Hukuk Mahkemesi ile İstanbul Anadolu 16. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Talep, davacının kardeşi Ülya'nın nüfus kaydında ölü olduğunun istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın çekişmesiz yargı işi olduğu ve sulh mahkemelerinde görülmesi gerektiğinden bahisle görevsizlik kararı verilmiştir....

          Bu ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında;Mahkemece, taşınmazın bulunduğu yerleşim yerinde zabıta aracılığı ile kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi veya kişilerin bulunup bulunmadığı da araştırılmalı ayrıca Nüfus Müdürlüğünden, dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarında malik olarak görünen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişi veya kişilerin nüfus kayıtlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalı, mevcut ise bu kişi veya kişiler ölü iseler mirasçıları duruşmaya çağrılarak dava konusu taşınmazlarda mülkiyet hakkı iddiaları bulunup bulunmadığı kendilerinden sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişilerin nüfus kayıtları, tapu kayıtları ve dayanakları ile bağlantı kurulacak şekilde incelenmeli ve sonucuna göre mülkiyet aktarımına yol açmayacak şekilde karar verilmesi gerekir. Mahkemece eksik araştırma ve yanlış değerlendirme sonucu verilen karar bu nedenle bozulmalıdır....

            Bu ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında;Mahkemece, Nüfus Müdürlüğünden, dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarında malik olarak görünen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişi veya kişilerin nüfus kayıtlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalı, mevcut ise bu kişi veya kişiler ölü iseler mirasçıları duruşmaya çağrılarak dava konusu taşınmazlarda mülkiyet hakkı iddiaları bulunup bulunmadığı kendilerinden sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişilerin nüfus kayıtları, tapu kayıtları ve dayanakları ile bağlantı kurulacak şekilde incelenmeli ve sonucuna göre mülkiyet aktarımına yol açmayacak şekilde karar verilmesi gerekir. Mahkemece eksik araştırma ve yanlış değerlendirme sonucu verilen karar bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, 06.02.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

              Buna göre mahkemece yapılması gereken iş: 1- Öncelikle; dava konusu taşınmazın tapu kaydı, tapulama tutanakları ve tüm tedavülleri ile birlikte ilgili birimden getirtilerek, dosyadaki belediye yazı ekinde bulunan emlak bildiriminde yazılı adres, vergi kimlik numarası ve cep telefonu numarası da belirtilmek suretiyle, emlak bildiriminde adı geçen T3 adlı kişinin baba adının, varsa T.C. kimlik numarasının ne olduğu, bu arada nüfus yazısı ekinde gönderilen "Mehmet Emin oğlu T3" adlı kişinin emlak bildiriminde adı geçen T3 ile aynı kişi olup olmadığının irdelenmesi, ayrıca bu kişinin; tebliğe yarar adresinin, sağ veya ölü olup olmadığının, ölü ise mirasçılarının kimlik ve adres bilgilerinin yeniden nüfus ve zabıta marifetiyle araştırılması, 2- Bu araştırmalardan sonra; emlak bildiriminde adı geçen T3 adlı kişinin veya ölü ise mirasçılarının açık kimlik ve adres bilgilerinin tespit edilmesi halinde, belirlenen kişiye veya mirasçılarına dava dilekçesi ile yargılama sırasında yapılan tüm işlemler...

              KARAR Davacı Hazine vekili, dava konusu 36953 ada 6 parsele kayıtlı taşınmazda malik olarak yer alan kişinin kim olduğu ve nerede olduğunun bilinmediği nedeniyle Hazine'nin hak ve menfaatlerinin korunması için malik olarak görünen ...'e İl Defterdarı’nın yönetim kayyımı atanmasını istemiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili dava dilekçesinde, davalı kurumda ... adı ile çalışan kişinin ... olduğunun tespitini istemiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının vefat eden eşi ...'ın davalı kurumda çalışarak 2007 yılında vefat ettiğini, kurum kayıtlarında adının halk arasında bilindiği gibi ... olarak geçtiğini, bu yanlışlık nedeni ile davacının sosyal güvenlik haklarını kullanamadığını bildirerek davalı kurum kayıtlarında geçen ... ile ... ve ... oğlu ...'ın aynı kişi olduğunun tespitini istemiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Dava, davalı kurum kayıtlarında çalışan olarak görünen kişi ile davacının ölü eşinin aynı kişi olduğunun tespitine ilişkindir....

                  UYAP Entegrasyonu