"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, Ferzende Uğurlu'nun ölü olduğunun tespiti ile nüfus kayıtlarına işlenmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde, muris Mevlüt Uğurlu'nun veraset ilamını almak için dava açtıklarını, Mevlüt Uğurlu'nun Ferzende adlı oğlu olduğu, ancak Ferzende'nin nüfus kaydının nakil nedeni ile kapalı olduğu, ölü ya da sağ olduğunun bilinmediği, açık kaydını da bulamadıklarından Ferzende Uğurlu'nun yaşayıp yaşamadığının tespitine, ölü ise ölümünün tespitine ve de nüfus kayıtlarına işlenmesine karar verilmesi istenilmiştir....
'nin 23.09.2008 tarihinde öldüğünün tespiti ve sağ görünen nüfus kaydının ölü olarak düzeltilmesine karar verilmesi istenilmiştir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 10.05.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Ölümün Tespiti istemine ilişkindir. Nüfus kayıtlarının düzenli ve gerçeğe uygun olarak tutulması kamu düzeni ile ilgilidir. Bu bakımdan hakim resen araştırma ilkesinin sonucu olarak kendiliğinden delil toplama yetkisine sahiptir. Bu durumda, davacıdan iddiasını ispat için kanıt göstermesinin istenmesi, gerekmesi halinde re'sen delil toplanması, davacının iddiasındaki vakıları bilebilecek tanıkların kolluk aracılığı ile tespiti ve dinlenmesi sonucu ilgilinin ölü veya sağ olduğunun tespiti ve ölü ise ölüm tarihinin belirlenmesine karar verilmesi gerekir. (Bknz. Yargıtay 8. Hukuk Dairesi'nin 2017/7489 Esas, 2018/9840 Karar sayılı ilamı) Somut olayda; davacı tarafça Mersin 1....
Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin isim, soy isim, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu tür davalarda kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir. Tapu Sicil Müdürlüğüne husumet yöneltilerek açılması gereken kayıt düzeltme davalarında, mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı, kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır. Somut, olayda, davacı maliki olduğu taşınmazlardaki kimlik bilgilerinin nüfus bilgileri ile uyumlu hale getirilmesini istemiştir. Mahkemece, nüfus müdürlüğünden, tapu kayıtlarında malik olarak görünen “... kızı, ... ...” ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişinin kaydının bulunup bulunmadığı araştırılmıştır....
Tapu kayıtlarına dayanak oluşturan tutanaklar Tapu Sicil Müdürlüğünden getirtilerek malik ...’in kimlik bilgileri belirlendikten sonra Nüfus Müdürlüğünden adı geçen kişinin sağ olup olmadığı araştırılarak ölü olduğunun saptanması halinde belirlenecek mirasçılarına, sağ ise davalıya tebligata yarar açık adresleri ilgili kurumlardan (nüfus aile kütüğünde yazılı yerleşim yeri adresinin “5490 sayılı Nüfus Yasasının 7/g -50/1 ve Adres Kayıt Sistemi Yönetmeliğinin 13/1. maddeleri uyarınca” ilgili Nüfus Müdürlüğünden, Sosyal Güvenlik Kurumu, Vergi Dairesi gibi) ve zabıta marifetiyle belirlendikten sonra gerekçeli karar ile davacı vekilinin temyiz dilekçesi tebliğ edilerek temyiz süresi beklendikten sonra incelenmek üzere iadesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 30.03.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bu nedenle davaya nüfus kayıt iptali olarak bakılarak tüm deliller toplanıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, hukuki nitelendirmede yanılgıya düşülerek yazılı biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Kabule göre de; Ölü olduğunun tespitine karar verilen kişinin ölüm tarihinin de belirlenerek nüfusa tesciline karar verilmesi gerekirken sadece ölü olduğunun tespiti ile yetinilmesi de yerinde değildir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 02.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İlçesi nüfusunda sağ,. köyü nüfusunda ölü gözüktükleri ancak sağ oldukları tespit edildiğinden kaydın düzeltilerek.'daki mükerrer kaydın iptal edilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile ..., . ve.'ın sağ olduğunun tespitine, ölüm kayıtları kaldırılarak. İlçesindeki kayıtlarının iptaline, Ümmühan ve ... için açılan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davalılar, ..., . ve ...'ın ölü olarak görünen nüfus kayıtlarının sağ olarak düzeltilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Ancak; 1-Davalı ...'ın mükerrer kaydının iptali yönünde bir istemi olmadığı dikkate alınarak ona yönelik davanın reddi gerekirken mükerrer kayıt iptaline karar verilmesi, 2-. İlçesi. köyü.5, .1' de kayıtlı İmhan ile . İlçesi. Köyü ., . de kayıtlı .'...
İLK DERECE MAHKEMESİNDE İLERİ SÜRÜLEN DELİLLER: Nüfus kaydı, tanık beyanları, İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: SKavak Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/187 esas, 2020/127 karar sayılı kararında: Davacının, halası Mevlüde Eş'in gerçekte ölmüş olmasına karşın nüfus kayıtlarında hala sağ gözüktüğünü, bu nedenle halasının ölü olduğunun tespitini talep ettiği, mahkememizce yapılan araştırmada böyle bir kişinin yaşadığının yahut ölü olduğunun yapılan kolluk araştırması ve gelen müzekkere cevaplarından anlaşılamadığı, ölü olduğunun tespiti istenen kişinin öldüğünün, öldüğü gün ay ve yıl olarak şüpheye yer bırakmayacak şekilde tespitinin zorunlu olmasına karşın gerek mahkememizce yaptırılan araştırmada gerekse davacı yanca Mevlüde Eş'in ölü olduğunun şüpheye yer kalmayacak şekilde tespit edilemediği anlaşılmakla; -Davanın REDDİNE, karar verilmiştir....
Davacı tarafından mirasçılardan... n ölü oldukları mirasçı olarak eş ya da alt soylarının bulunmadığı öne sürülmekte ise de nüfus kayıtlarının incelenmesinden Bedros oğlu ... ın kayden sağ olarak göründüğü,... ve ... ın kaydının kapalı olduğu ancak neden kapalı olduğunun Nüfus Müdürlüğün'den sorulmadığı için bilinemediği, ...... ın ise Bakanlar kurulu kararı ile vatandaşlıktan çıkmasına izin verildiği için 2001 yılında vatandaşlığını kaybettiği anlaşılmaktadır. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun 31 ve devam eden maddelerinde kimlerin ölüm bildiriminde bulunabilecekleri, ölüm kaydının hangi hallerde nüfus kütüklerine işleneceği açıklandıktan sonra 33. maddesinde ölmüş olduğu halde aile kütüklerinde sağ görülenlere ait ölüm tutanaklarının, ölüm olayını gösterir belge ile başvurulması halinde Nüfus Müdürlüklerince düzenlenerek gerekli işlemin yapılacağı düzenlenmiştir....
a çıkartılan tebligatlar ölü olduğundan bahisle bila tebliğ iade edilmiş ise de nüfus kaydında sağ olarak gözükmektedir. Adı geçen kişinin sağ olup olmadığının araştırılması, ölmüş ise nüfus kaydına işlenmesinin temini ve bundan sonra tüm mirasçılarına hükmün tebliği, sağ olduğunun anlaşılması halinde adı geçene hükmün yöntemince tebliği ve temyiz süresinin beklenmesi, bundan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 28.11.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....