Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bütün bu maddeler birlikte değerlendirildiğinde nüfus kütüğünde kayıtlı bir kişinin ölüm kaydı kütüklere işlenmedikçe veya Asliye Hukuk Mahkemesince verilmiş ve kesinleşmiş bir mahkeme kararı ile kişinin ölmüş olduğu belirlenmedikçe dar yetkili Sulh Hukuk Mahkemesince kişinin sağ olduğunun kabul edilmesi gerekir. Nüfus Müdürlüklerince ölüm araştırması yapılması ve buna ilişkin açıklama yazılarak kütükteki kaydın kapatılmış olması bu olguyu değiştirmez. Somut olayda ise, nüfus kayıtlarına göre halen T.C. Vatandaşı olan ve hakkında ölüm araştırması yapılan ...........i'nin sağ olduğunun kabulü gerektiği kuşkusuzdur. O halde mahkemece öncelikle; davacı tarafa, tapu maliki .........'in ve oğlu ........... .......'in vatandaşı oldukları Yunanistan Mahkemelerinden veya Nüfus Müdürlüğünden verilmiş kimlik bilgilerini, ölüm tarihlerini ve mirasçılarının kimler olduklarını gösteren usulüne uygun düzenlenmiş belgeleri sunmaları istenmeli, halen T.C....

    ın sağ olduğunun tespiti ile ölü kaydının düzeltilip sağ olarak kayıt edilmesine karar verilmesi istenilmiş olmakla adı geçenin sağ olduğunun tespiti ile nüfus kütüğündeki ölü kaydının iptaline de hükmedilmesi gerekirken salt sağ olduğunun tespitiyle yetinilmesi doğru değil ise de; bu eksikliğin giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, mahkeme kararının hüküm fıkrasının 1 nolu bendinin sonuna "nüfus kaydındaki ölüm şerhinin iptaline" tümcesinin eklenerek hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 02.03.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R I Davanamede küçük yaşta öldüğü halde kayıtlarda halen sağ görünen Kazım Yalçınkaya adlı kişinin ölmüş olduğunun tespiti istenilmiştir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 23.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        un nüfus kaydına ölü olduğunun işlendiği anlaşılmakla, mahkemece bu durumun kabulü ile ...'ın sağ olduğunun tesciline karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Ancak; Davada ...'ın sağ olduğunun tespiti ile nüfus kütüğündeki ölüm kaydının iptaline karar verilmesi istenildiği gözetilerek, mahkemece ...'ın nüfus kütüğündeki ölüm kaydının iptaline de hükmedilmesi gerekirken, salt sağ olduğunun tespiti ile yetinilmiş olması doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 10.11.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Özel Daireler arasında meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu'nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, nüfus kaydında sağ olarak görünen ...'ın ölü olduğunun tespiti isteğine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliği ve dosyanın Yargıtay'a geliş tarihi itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi Yargıtay 18.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : 18.Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA, dosyanın anılan Daireye gönderilmesine 26.12.2013 gününde oybirliği ile karar verildi....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Nüfus Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, davacıların murisi olup, nüfus kaydında sağ olarak görünen ...'ın ölü olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 21.01.2013 tarihli 2013/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 18. Hukuk Dairesine aittir. Ancak anılan Yüksek Daire Başkanlığınca da görevsizlik kararı verildiğinden görevli Dairenin belirlenmesi için dosyanın Hukuk Daireleri Başkanlar Kuruluna gönderilmesi kararı verilmesi gerekmiştir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Hukuk Daireleri Başkanlar Kuruluna gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 18.11.2013 (Pzt.)...

              Hemen belirtmek gerekir ki; nüfus sicilinde kaydı bulunmayan kişilere yönelik olarak, mirasçılık hakları vb. diğer bazı haklar yönünden de ölümün tespiti davası açılabileceğinden; o kişinin nüfus sicilinde kaydı bulunmadığı; ölü kişinin sicile yazımının da olanaklı olmaması nedeniyle; bu gibi ölümün tespiti davalarında davayı nüfus idaresine yöneltme gerekmemektedir. Somut olaya bakıldığında, her ne kadar davacı T1 başlangıçta davasını Şahinbey Üniversitesi Şahinbey Araştırma ve Uygulama Hastanesini hasım göstermek suretiyle açmış ise de, yargılama sırasında yerel mahkemece T5 davaya dahil edilmiş, ayrıca küçüğün annesi T2'ın davaya muvafakati de alınarak taraf teşkili sağlanmış olup ilk derece mahkemesince doğum ve ölüm olaylarının nüfus kütüğüne işlenmesi nüfus idaresine verilmiş idari bir görev olduğundan bahisle nüfus idaresine karşı açılan davanın görev yönünden reddine karar verilmiş olması doğru olmamıştır....

              Dava, nüfusta sağ görünen kişinin ölümünün ve ölüm tarihinin tespiti ile nüfus kayıtlarının düzeltilmesi istemine ilişkindir. 1-Dava Cumhuriyet Savcısı tarafından açıldığı halde davaya katılımı sağlanmadan yokluğunda karar verilmesi, 2-Ölüm tarihinin tespitine karar verilen ... ... mirasçılarının davalı sıfatı ile yargılamaya katılımı sağlanmadan, 3-... ...'nin ... ile yaptığı evliliğin ... ... nüfusuna taşınacağı dikkate alınarak olaydan hukuku etkilenecek olan ...'ın sağ ise kendisi, ölü ise mirasçılarının davalı sıfatı ile davaya dahili sağlanmadan, Kabule göre de; 4-Mahkemece ... ...'nin 1967 yılında öldüğü kabul edildiğine göre, bu kişinin ölümünden sonra 27/04/1977 yılında evlenip, 05/06/1979 tarihinde boşanamayacağı açıktır. Bu bağlamda istemler arasındaki ilişki dikkate alınarak ... ...'nin dosyada mevcut evlenme ihbarında tanık olarak geçen kişiler ve belg... ... ......

                Gerekli araştırma ve inceleme yapılmadan karar verildiğini, resen araştırma ilkesi geçerli olduğundan kişinin ölü ya da sağ olup olmadığının incelenmesi gerektiğini, ölüm tespiti istenen T17 ölü olduğunun tespit edildiği, ancak ölüm tarihinin tespit edilemediği gerekçesi ile davanın reddine karar verildiğini, kişinin çok eski tarihlerde öldüğü düşünüldüğünde, dinlenen tanıkların ölüm tarihini bilmelerine olanak bulunmadığını, bu nedenle kişinin ölü olduğunun tespit edilmesi yeterli olup ayrıca ölüm tarihinin tespit edilmesine gerek ve olanak olmadığını beyan ederek kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ölümün tespiti istemine ilişkindir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmazın tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalılar vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Yapılan incelemede; taşınmazın 1/10 hisse malikinin ....olduğu, gerekçeli karar başlığında ölü olduğunun belirtildiği, dosyada bulunan nüfus kayıtlarından 01.01.1956 doğumlu ... ...’ün sağ, 01.01.1957 doğumlu ... ...’ün ise ölü olduğu anlaşılmıştır....

                  UYAP Entegrasyonu