Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Nüfus kaydında ölü olduğunun tespiti istemine ilişkin davada, ölenin adrese dayalı nüfus kayıt sistemi bilgilerine göre, adresinin bulunmadığı, müteveffaya ait ölüm kağıdına göre oturduğu yerin belirtildiği, bu durumda uyuşmazlığın, oturduğu yer mahkemesinde sonuçlandırılması gerektiği sonucuna varılacaktır. (Yargıtay 17. H.D. 23/10/2014 gün 2014/11408 E. 2014/14026 K.) TMK'nun 19. maddesine göre; yerleşim yeri, bir kimsenin sürekli kalma niyetiyle oturduğu yerdir. Ölü olduğu iddia edilenin, nüfus kayıt bilgilerine göre yerleşim yeri adresi bulunmadığı, Zihni Esenoğulları isimli kişinin İzmir Bergama Tiyelti nüfusuna kayıtlı olduğu, talep edilen Ummuhan'ın bu nedenle aynı yer de olduğunun kabulü gerektiği, sonuç olarak ikametgahının Bergama olduğunun kabulü gerektiği, Bu durumda, açılan davada yetkili mahkemenin, Bergama Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu anlaşılmaktadır....

Dosyada mevcut nüfus kaydının incelenmesinde; kayıt maliki olduğu iddia edilen "... oğlu ..." nüfus kayıtlarında sağ olarak görülmektedir. Zabıtaca yapılan araştırma sonunda düzenlenen tutanakta ise bu şahsın ölü olduğu bildirilmiştir. Davacı ..., nüfus kaydında sağ olarak görülen ... oğlu ...'nün mirasçısı sıfatıyla davayı açıp, takip ettiğinden resmi kayıtlarda sağ olan şahsın yerine geçip mirasçısı olduğunu ileri sürerek dava açılamıyacağından, öncelikle tapu maliki olduğu iddia edilen ... ölmüş ise nüfustan sağ kaydının düşülerek ölüm kaydının işlenmesi gerekir. Bundan sonra veraset belgesi temin edilerek davacının kayıt malikinin mirasçısı olduğu tespit edildikten sonra yani dava açma yetkisinin bulunduğu anlaşıldıktan sonra davaya devam edilerek bir hüküm kurulamsı yerine resmi kayıtlarda sağ gözüken kayıt malikinin yerine geçerek dava açan davacının davasının kabulüne karar verilmesi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir....

    in nüfusdaki ölü olan kaydının sağ olarak düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm Nüfus Müdürlüğü tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davaname ile ...’ın nüfusdaki ölü olarak gözüken kaydının sağ olarak düzeltilmesi istenilmiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Soybağı ve miras hukukunu ilgilendiren sağ olduğunun tespiti ve nüfus kaydının buna göre düzeltilmesi istemine ilişkin davalarda, verilecek karardan hukukları etkilenecek olan ...’ın kayden gözüken mirasçılarının davaya dahil edilip taraf teşkili sağlanmadan mahkemece işin esası hakkında hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

      Bir hakkın kullanılması için bir kimsenin sağ veya ölü olduğunu veya belirli bir zamanda yada başka bir kimsenin ölümünde sağ bulunduğunu ileri süren kimse iddiasını ispat etmek zorundadır. (TMK.m.29/1) Doğum ve ölüm, nüfus sicilindeki kayıtlarla ispat olunur. (TMK. m.30/1) Nüfus sicilinde bir kayıt yoksa gerçek durum her türlü delille ispatlanabilir. (TMK. m.30/2) Ölüme bağlı hakların kullanılabilmesi için; kişinin öldüğünün veya belirli bir zamanda ölü olduğunun tespitini talep etmekte davacıların hukuki yararları mevcuttur. Somut olayda, davacı murisi Zülfiye Demirtaş'ın ölüm tarihinin tespitini talep etmiş, İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiş ise de, mahkemece yapılan araştırma hüküm kurmaya yeterli değildir....

      Mahkemece sağ olduğu ve soyadı bilinen bir kişininölü” olarak yazılması ile soyadı yerine lakabının yazıldığı iddiasının inandırıcı bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir Hükmü davacı vekili temyiz etmiştir. Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin isim, soyisim, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu tür davalarda kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir. Kayıt düzeltme davalarında, mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı, kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır. Mahkemece yapılacak inceleme ve araştırma sonucu, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında davanın kabulü yoluna gidilmelidir....

        Dava; nüfus kaydının düzeltilmesi talebine ilişkindir. "Dava dilekçesinin içeriğine göre dava; babaannesi ve dedesi üzerine kaydedilen Tayıp Atlı'nın mevcut nüfus kaydının iptali ile gerçek baba ve annesi nüfusuna tescili ile davacıların amca çocukları olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Nüfus kayıtlarındaki düzeltme davaları kamu düzeni ile yakından ilgili olduğundan mahkemeler hiçbir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorundadır. Somut olayda davacı Tayıp'ın nüfus kaydının düzeltilmesi durumunda, baba olacak ölü Yasin'in mirasçıları ile anne olacak İkram'ın (nüfus kaydı getirtilerek, sağ ise kendisinin ölü ise mirasçılarının) hukuku etkileneceğinden, bu kişilerin yöntemince davaya katılımları sağlandıktan, tarafların gösterecekleri deliller toplandıktan sonra iddia ile ilgili olarak DNA testi yaptırılıp, alınacak rapor da gözetilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken mahkemece eksik araştırma ile davanın kabulü," (Yargıtay 18....

        Bu ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında; Tapu kayıtlarında ismi düzeltilmesi istenen ..., ..., ... ve ...”ın dosya içerisinde nüfus kayıtlarının bulunmadığı, nüfus kaydı bulunan ...”in sağ veya ölü olduğunun nüfus kaydında kapalı kayıt görünmesi nedeniyle anlaşılamadığı görülmüştür. Ayrıca tapu kaydında ismi düzeltilen ...”ın mevcut nüfus kaydına göre sağ olduğu anlaşılmasına rağmen davacı olmadığı halde hakkında açılan davanın kabulüne karar verilmiştir. Yine dosyada mevcut nüfus kayıtlarına göre ölü oldukları anlaşılan ..., ..., ..., ... ve ...”in davacılar ile mirasçılık bağını gösteren nüfus kaydı veya veraset belgesi dosya içerisinde bulunmamaktadır. Mahkemece; belirtilen eksiklikler giderildikten sonra yukarıda açıklanan ilkeler ışığında araştırma ve inceleme yapılmalı, sonucuna göre bir karar verilmelidir. Eksik inceleme ile karar verilmesi doğru olmamış, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir....

          ilgilinin ölüm araştırmasının yapıldığı açıklamasında bulunulacağı, bu araştırma sonuçlanıncaya kadar kayıt üzerinde işlem yapılamayacağı, kişinin öldüğünün tespit edilmesi halinde ölüm olayının aile kütüğüne tescil edileceği, hakkında araştırma yapılan kişinin sağ olduğunun anlaşılması halinde ise yapılan açıklamanın silineceği, 4. bendinde de genel müdürlükçe, MERNİS ve adres kayıt sisteminde yer alan bilgilerden yararlanılarak uzun süredir işlem görmeyen ve ölü olması muhtemel olup da aile kütüklerinde sağ görülenlerin araştırılmasının, üçüncü fıkrada belirtilen usule göre Nüfus Müdürlüklerine yaptırılacağı belirtilmiştir....

            ın sağ ise kendisinin ölü olduğunun tespiti halinde bütün mirasçılarının davalı sıfatı ile davaya katılmaları gerekirken, mahkemece re'sen gözetilmesi gereken bu durum nazara alınmadan ve taraf teşkili de sağlanmadan davanın esası hakkında karar verilmesi, 2. Kamu düzeni ile yakından ilgili olan nüfus kayıtlarındaki düzeltme istemine ilişkin davalarda, Türk Medeni Kanunu'nun 284. maddesinde belirtilen koşullar saklı kalmak kaydıyla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu uygulanır....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, ... ’nun ölü olduğunun tespiti ile ölümün nüfus kayıtlarına tesciline ilişkindir. Tescil idari işlem ise de, ölümün tespiti adli yargının görevine girer. Bir hakkın kullanılması için bir kimsenin sağ veya ölü olduğunu veya belirli bir zamanda ya da başka bir kimsenin ölümünde sağ bulunduğunu ileri süren kimse iddiasını ispat etmek zorundadır (TMK.md.29/1). Davada, ölü olduğu iddia edilen ... ’nun tüm mirasçılarının davaya dahil edilmesi, gösterdikleri takdirde delillerinin toplanması ve hasıl olacak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik hasımla hüküm tesisi doğru görülmemiştir....

                UYAP Entegrasyonu