Somut olayda; mahkemece istemin kabulüne karar verilmiş ise de; dosya arasında mevcut Ödemiş 2.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2008/185-250 sayılı veraset dosyasında yer alan nüfus kayıtlarından davacının, kök muris ...’in kızı ...’nun oğlu ...’nun oğlu olduğu anlaşılmaktadır. Davacının murisi olan ... ’nun nüfus kayıtlarında baba adı ... geçmektedir. Diğer tapu kayıt malikleri ...,..., ... ve ... evli ve çocuklu olarak ölmüş, mirasçılarının var olup, davacı adı geçenlerin mirasçısı değildir. Bu nedenle de bu kişilere ait pay üzerinde hak sahibi bulunmamaktadır. Mahkemece bu yön gözetilerek paydaş ...,..., ... ve ...’nin kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteminin aktif husumet ehliyeti bulunmadığından reddi gerekirken istemin hüküm altına alınması usul ve yasaya aykırı olduğundan, ... ...’nun nüfus kayıtlarında baba adı . ... geçtiği halde tapu kaydında malik baba adının ... olarak tashihi yönünde hüküm kurulduğundan kararın bozulması gerekmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/334 E. 2005/348 K. sayılı dosyasında yapılan yargılama ile murisi Beşir Ali'den önce vefat ederek geride oğlu Ali Er'i bıraktığı, Muris Beşir Ali'nin ise Ali Er'i nüfusta üzerine kayıt ettirdiğinin tespit edildiği'' denilmek suretiyle, bilirkişi raporunda da görüleceği üzere vekil edenlerin murisi Beşir Ali'nin, torununu üzerine kayıt ettirdiğini, ancak bu kayıt nüfus kayıtlarının tutulması esnasında kayıt altına alınmadığını, nüfus kayıt örneğinde Ali isminde oğlu olmadığı yönünde bir kayıt ile karşı karşıya kalındığını; 3- İlk derece mahkemesinin gerekçesinde nüfus kayıtlarının resen araştırılması gerektiği, gerçeğe aykırı kayıt edilemeyeceği, nüfus kayıtlarında ki bilgilerin yanlış olduğu görünse dahi res'en bu hususların düzeltilemeyeceği yönünde mahkemenin kendi içerisinde çelişen bir gerekçe ile davanın reddedildiğini, kaldı ki; nüfus kayıtlarında ki hataların düzeltilmesi kamu düzenini ilgilendiren hususlardan olup, nüfus kayıtlarındaki bilgilerin...
ın aynı kişi olup olmadıklarının tespiti bakımından davaya konu taşınmazın ilk tesis tarihinden itibaren tapu kaydının ve tapulama tutanağının tapu müdürlüğünden getirtilerek ve aynı kişi olup olmadığına ilişkin diğer tüm bilgi ve belgelerin de (nüfus kayıtları vs.) ilgilisinden ve nüfus müdürlüğünden temin edilip dosyaya konulmasından, 7-Tapu maliklerinden ...'ın davalılarla irtibatını gösterir, tüm bilgi ve belgelerin (nüfus kayıtları, veraset ilamı, tapuda soyadı tashihi davası vs.) ilgilisinden ve nüfus müdürlüğünden temin edilip dosyaya konulmasından, tapu malikinin ölü olduğunun tespit edilmesi halinde gerekçeli kararın mirasçılara tebliği ile temyiz süresinin beklenmesinden, 8-Mahkemece, taşınmaz maliklerinden ...'a ait mirasçılık belgesinde mirasçı olarak gözüken ...'...
Davanın, soybağının reddi davası değil, nüfus kaydının iptali davası olduğu ve dosya içerisinde mevcut davacılar tarafından davayı açan avukata verilen Midyat Noterliği'nin 19.07.2010 gün 5928 sayılı vekaletnamesinde "...nüfus kayıt tashihi,..." yetkisinin verilmiş olduğu dikkate alınmayarak mahkemece dava şartı yokluğu nedeni ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile şimdilik diğer yönleri incelenmeksizin hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 12.09.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Hükmü, davalı idare vekili temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davalı idare vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Ancak, dava tapuda isim düzeltilmesi isteğine ilişkin olup bu tür davalarda amaç tapu kaydında yazılı malike ait kimlik bilgilerinin nüfus kayıt bilgilerine uygun hale getirilmesidir. Hal böyle olunca, davacının murisinin nüfus kaydındaki baba adı "..." olduğu halde hüküm fıkrasında "Zeynalabidin" şeklinde yazılması doğru değildir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden HUMK'nun 438/VI. maddesi gereğince hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, nüfus kaydında yaş tashihi istemine ilişkindir. ... Asliye Hukuk Mahkemesi, yaşının düzeltilmesi istenen ...'nın "... Mahallesi, ... Caddesi No: 1" adresinde ikamet ettiği gerekçesi ile yetkisizlik kararı vermiştir. ... Asliye Hukuk Mahkemesince ise, ...'nın dava tarihi olan 19.09.2013 tarihi itibariyle "... Mahallesi, ... Caddesi No: 1" adresinde ikamet ettiği gerekçesiyle yetkisizlik yönünde hüküm kurulmuştur. ... (...) Asliye Hukuk Mahkemesi ise; adres kayıt bilgileri raporuna göre, davalı ...'in 28/06/2013 ve 17/04/2014 tarihleri arasında ... ilçesinde ikamet ettiği bu nedenle yetkili mahkemenin ......
Dairemizce hükmün onanmasına karar verilmesi üzerine, davalı idare vekili tashihi karar isteminde bulunmuştur. Dava, tapuda isim düzeltilmesi isteğine ilişkindir. Kayıt düzeltme davalarında, mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı, kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır....
Aynı Kanun'un 39. ve Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 35/1. maddesi uyarınca ''Kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz. Ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir''. Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi, "nüfus kayıtlarının düzeltilmesi'’ davalarının konusunu oluşturur. “Kayıt düzeltilmesi”, aile kütüğüne düşürülmüş nüfus kaydının bir kısmının “düzeltilmesi” veya “değiştirilmesi” dir. Bu dava uygulamada “nüfus kaydının düzeltilmesi davası” olarak adlandırılmaktadır. Nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, resmi kayıt ve belgelere başvurulabileceği gibi tanık dahil her türlü kanıta başvurulabilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 16.02.2009 gününde verilen dilekçe ile tapuda isim tashihi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 23.06.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı idare vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapuda kimlik bilgilerinin nüfus kaydına uygun olarak düzeltilmesi istemine ilişkindir. Davalı idare vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, sunulan veraset belgesine göre davacıların tapu kayıt maliki mirasçıları olmadığı nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, idare lehine vekalet ücretine hükmolunması gerektiği nedeniyle davalı idare vekili temyiz etmiştir....
Ayrıca, tapu kayıt maliki ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişinin daha mevcut olup olmadığı nüfus müdürlüğünden sorulmamıştır. Mahkemece tüm deliller toplandıktan sonra tapu kaydında malik görünen kişi ile davacının murisinin aynı şahıs olduğu şüpheye yer vermeyecek bir şekilde belirlenmelidir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı idare vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 12.12.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi....