Mahkemece nüfus müdürlüğünden tapu kayıt maliki ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişi olup olmadığı sorulmuş, verilen cevapta tek bir kayda rastlandığı belirtilerek davacının murisine ait nüfus aile kayıt tablosu gönderilmiştir. Yine dosyada dinlenen tanık beyanları ve kolluk yazısı ile murisin annesinin çevresinde “...” adıyla tanınıp bilindiği anlaşılmaktadır. Dosya kapsamına ve özellikle nüfus müdürlüğünce aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişi bulunmadığı bildirildiğine göre; bu deliller ışığında davacının isteminin kabul edilmesi gerektiği halde bir takım gerekçelerle davanın reddedilmesi isabetli olmamış, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 26.09.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 18.10.2006 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydında isim tashihi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 29.05.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili tarafından, Ankara ili, Yenimahalle İlçesi, ... Köyü, ... mevkiinde kain, 411,419 ve 109 parsel sayılı taşınmazların davacı ...'e ait olduğu; ilgiliye ait tapu kayıtlarında kayıt malikinin doğum yeri, hane, cilt, sayfa numarası gibi sair kimlik bilgilerinin eksik olup, nüfus kaydına uygun şekilde söz konusu kimlik bilgilerinin düzeltilmesi talep edilmiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilerek "Ankara, Yenimahalle 2. Bölge Tapu Sicil Müdürlüğünün ......
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI : Mahkemece yapılan yargılama neticesinde, "Mahkememizce yaşın tashihi halinde; kardeş engeli (nüfus kayıtlarına göre 1991 doğumlu kardeşi bulunmamaktadır, anne ve babasının yaş engeli, sağlık kuruluşunda doğum kaydı engeli (kırsal doğumludur) olup olmadığı hususlarına mahkememizce özen gösterilmiş olup, herhangi bir nüfus kayıt engelinin olmadığı anlaşılmıştır. Tüm dosya kapsamı ve delil durumuna göre; yaşının tashihi istenen davacı Elanur Öksüz'ün nüfus kaydında görünen yaşının (1987 olan doğum tarihinin) gerçek durumu yansıtmadığı, alınan tanık beyanında bu hususu destekler mahiyette olduğu, bu haliyle nüfus kaydının gerçeği yansıtmadığı anlaşılmakla davanın kabulü ile davacının nüfusta kayıtlı olan doğum tarihinin 27/01/1991 doğumlu olarak düzeltilmesine," şeklinde karar verilmiştir....
Tüm bu araştırmalar sonucu, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında davanın kabulü yoluna gidilmelidir. Eldeki davada; dava konusu taşınmazlara ait dayanak tapu kayıtları getirtilmemiş, tapu kayıt maliki ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişinin kaydının bulunup bulunmadığı Nüfus Müdürlüğünden sorulup araştırılmamıştır. Mahkemece eksik araştırma ve inceleme sonucu istemin yazılı şekilde hüküm altına alınması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 30.05.2011 gününde oybirliği ile karar verildi....
Tapu Sicil Müdürlüğüne husumet yöneltilerek açılması gereken kayıt düzeltme davalarında, mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı, kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır. Bu saptama yapılırken de aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir. 1-Düzeltilecek tapu kaydı tüm dayanakları ile birlikte getirtilmelidir. 2-Nüfus Müdürlüğünden, kayıtta geçen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişinin kaydının bulunup bulunmadığı sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişinin nüfus kaydı, tapu ve dayanakları ile bağlantı oluşturacak şekilde incelenmeli, gerekirse kök kayıtlar da istenmelidir. 3-Taşınmazın bulunduğu mahalde kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. Açıklanan bu hususlar çerçevesinde yapılacak inceleme ve araştırma sonucu, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında davanın kabulü yoluna gidilmelidir....
Yaş düzeltilmesi ile ilgili yasal düzenlemeler de, 29.4.2006 tarihinde yürürlüğe giren ve 1587 sayılı Nüfus Kanununu yürürlükten kaldıran 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 10.maddesi “(1) Kurumlarda kişiyle ilgili olarak yapılan işlemlerde nüfus kayıtları esas alınır. Kayıtlar arasında farklılık olması halinde nüfus kayıtlarında değişiklik yapılmaz, usulüne göre diğer kayıtlar düzeltilir.” ve Yine aynı Yasanın 35.maddesi “…(1) Kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz. Ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir…” şeklindedir. Diğer taraftan 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 30.maddesi “- Doğum ve ölüm, nüfus sicilindeki kayıtlarla ispat olunur Nüfus sicilinde bir kayıt yoksa veya bulunan kaydın doğru olmadığı anlaşılırsa, gerçek durum her türlü kanıtla ispat edilebilir.”...
'a ait olması nedeniyle adına tespit ve tescil yapıldığı belirtilmesine rağmen buna ilişkin belgeler ve davacının dava açmakta hukuki yarar bulunup bulunmadığının tespit edilmesi için hakkında hüküm kurulması istenen kişinin mirasçılarını gösterir aile nüfus kayıt tablosu getirtilmemiştir. Bu durumda mahkemece, dava konusu taşınmazın kayıt maliki adına tesciline dair dayanak belgeleri ve nüfus kayıt tablosu getirtilmeli, tüm deliller toplandıktan sonra hala tereddüt mevcut ise gerekirse taşınmazlar başında keşif yapılarak sonucuna göre bir hüküm kurulmalıdır. Eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 23.11.2011 gününde oybirliği ile karar verildi....
ün tapudaki ...olan ön adının... olarak tashihine, tapuya bu şekilde kayıt ve teciline, ” ibaresinin hüküm fıkrasından çıkartılarak yerine; “ Davanın kabulüne, davacının, dava konusu ... ...Mahallesi, 1634 ada 141, 151 ve 159 parsel ile 1653 ada 30 parsel taşınmazların tapu sicil kaydında ...oğlu .... olarak yazılı kimlik bilgilerinin ... olarak tashihi ile, tapuya bu şekilde kayıt ve teciline ” ibaresinin yazılmasına, davalı vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK'nin geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 05.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Aynı Kanun'un 39. ve Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 35/1. maddesi uyarınca ''Kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz. Ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir''. Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi, "nüfus kayıtlarının düzeltilmesi'’ davalarının konusunu oluşturur. “Kayıt düzeltilmesi”, aile kütüğüne düşürülmüş nüfus kaydının bir kısmının “düzeltilmesi” veya “değiştirilmesi” dir. Bu dava uygulamada “nüfus kaydının düzeltilmesi davası” olarak adlandırılmaktadır. Nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, resmi kayıt ve belgelere başvurulabileceği gibi tanık dahil her türlü kanıta başvurulabilir....
Mahkemece davanın kayıt tashihi davası olarak nitelendirilip asliye hukuk mahkemesinde bakılması gerektiğinden görev yönünden reddine karar verilmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 33. maddesi uyarınca olayları açıklamak taraflara hukuki niteleme hakime aittir. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36.maddesinde; "Nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davaları, düzeltmeyi isteyen şahıslar ile ilgili resmî dairenin göstereceği lüzum üzerine Cumhuriyet savcıları tarafından yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılır. Kayıt düzeltme davaları (..) nüfus müdürü veya görevlendireceği nüfus memuru huzuru ile görülür ve karara bağlanır." 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 301.maddesinde; "Çocuk ile baba arasındaki soybağının mahkemece belirlenmesini ana ve çocuk isteyebilirler. Dava babaya, baba ölmüşse mirasçılarına karşı açılır....