Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: 1- Tarafların kök murisi ...’nun verasete esas olacak şekilde nüfus aile kayıt tablosunun Nüfus Müdürlüğünden, 2- Kök muris ... ile yasal mirasçıları adına tespit gören taşınmazların tutanak örnekleri ile varsa kadastro tespitlerinin dayanağını oluşturan kayıtların ve kadastro tespitleri kesinleşmişse kadastro sonucunda oluşmuş sicil kayıt örneklerinin getirtilerek dosya içine konulması, ondan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 21.04.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasındaki davadan dolayı ... Asliye Hukuk Hakimliğinden verilen 05.06.2012 gün ve 73-223 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar vekilleri tarafından istenilmiş olmakla, dosya tetkik olunarak gereği düşünüldü. -KARAR- Temyiz incelemesine esas olmak üzere, Dava konusu 206 ada 41 ve 42 parsel sayılı taşınmaz kayıt malikleri ...'in varsa veraset ilamlarının, temin edilemezse verasete esas olacak şekilde ayrıntılı nüfus aile kayıt tablolarının taraflardan veya Nüfus Müdürlüğünden temin edilmesi ve anılan belgelerin evraka eklenerek gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 20.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil K A R A R Davacıya ait tüm aile fertlerini gösterir nüfus aile kayıt tablosunun Nüfus Müdürlüğü’nden getirtilip dosyaya eklendikten sonra gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemeye GÖNDERİLMESİNE, 15.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        ın mükerrer nüfus kaydının iptali istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: ... Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 09/07/2014 tarih ve 2014/1 sayılı davanamesi ile; ....'nın nüfus müdürlüğünce alınan ifadesinde, .... isminde sadece bir kardeşinin olduğu, yaklaşık dört yıl önce vefat ettiği, ilçe nüfus müdürlüğünün 28/05/2014 tarih ve 92 sayılı yazılarında .... isminde birden fazla kayıt olduğu ve mükerrer kayıt oluştuğunun belirtildiği, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. Maddesine istinaden, ....'nın nüfus kaydının mükerrer olması nedeniyle iptal edilerek nüfus kaydının düzeltilmesine karar verilmesi kamu adına talep edilmiş, mahkemece, .......

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Nüfus Kayıt İptali Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm nüfus kaydının iptali istemine ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 09.02.2012 tarihli 2012/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 18. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 18. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 16.04.2012 (Pzt.)...

            İlki mevcut nüfus kaydındaki anne ve baba kaydının iptali, ikincisi ise genetik anne ve baba olduğu iddia edilen ... ile ... üzerine kayıt istemidir. Nüfus kaydının düzeltilmesi davası, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 30.01.2008 tarih 2008/2-36-47 sayılı içtihadında açıklandığı üzere, resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi nedeniyle, mevcut kaydın düzeltilmesi davasıdır. Böyle bir dava sonucunda, kaydının düzeltilmesi istenen kişinin, o tarihe kadar kayıtlı olduğu haneden çıkıp, başka bir haneye tescil edilecek olması da, davayı soybağı davası haline dönüştürmez. Bu nedenle davacının birinci talebi, gerçeğe aykırı beyanla baştan beri yanlış olan sicilin düzeltilmesi niteliğinde olup, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunun 36. maddesi kapsamına giren nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır....

              Dava konusu parselin kayıt maliklerinden ...’in iskanen geldiği de anlaşıldığına göre, nüfus kayıtlarına ulaşılması, nüfus aile kayıtları getirtildikten sonra dosyadaki veraset belgesiyle karşılaştırılması, farklı kişilere ait olduğu belirlendiği takdirde, kayıt maliki ... oğlu ... Efendi’nin mirasçılık belgesinin temini, taraf teşkilinin denetlenmesi; davanın kayıt malikinin mirasçılarına yöneltildiğinin belirlenmesi halinde ise uyuşmazlığın esası hakkında hüküm kurulması gerekir. Bundan ayrı, dava konusu taşınmazın tapu kaydına göre .../...’şar oranında paydaşları olan davalı ..., ..., ... ve ...’nin ölü oldukları kadastro tutanağında yazılı bulunduğu halde, buna ilişkin davanın reddi gerekirken; ilanen tebligatla paylarına ilişkin davanın yürütülmesi ve kabulü de doğru bulunmamaktadır. Tapu iptali ve tescil davaları kural olarak kayıt maliklerine, kayıt maliklerinin ölü olması halinde mirasçılarına karşı açılır. ........1978 gün ve .../... sayılı ......

                un nüfus kaydındaki anne ve baba adlarının iptali ile gerçek anne ve babası olan ... ve ... olarak düzeltilmesini istemiştir. Görüldüğü gibi davacının birbiriyle bağlantılı iki ayrı davası vardır. İlki mevcut nüfus kaydındaki anne ve baba kaydının iptali, ikincisi ise genetik anne ve baba olan ... ve .... üzerine kayıt istemidir. Nüfus kaydının düzeltilmesi davası, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 30.01.2008 tarih 2008/2-36-47 sayılı içtihadında açıklandığı üzere, resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi nedeniyle, mevcut kaydın düzeltilmesi davasıdır. Böyle bir dava sonucunda, kaydının düzeltilmesi istenen kişinin, o tarihe kadar kayıtlı olduğu haneden çıkıp, başka bir haneye tescil edilecek olması da, davayı soybağı davası haline dönüştürmez....

                  İşte bu noktada, nüfus kütüğündeki hatalı kayıtlar, ilgilileri veya Cumhuriyet savcısı tarafından açılacak kayıt düzeltme davası ile gerçek durumuna uygun hale getirilebilir ki, bu dava uygulamada nüfus kaydının düzeltilmesi davası olarak adlandırılmakta olup, zamanaşımı ve hak düşürücü süreye bağlı olmayan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, her türlü kanıta başvurulabilir (YHGK, 11.02.1998, 2- 87/77). Şu durumda; nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davada resmi kayıt ve belgelere başvurulabileceği gibi, tanık da dinlenebilir. Nesebin reddi davası ile kayıt düzeltme davası, sonuçları (hane dışına çıkarmak) bakımından benzerlik göstermekte ise de, içerik ve yargılama kuralları açısından kendi özel hükümlerine bağlıdır. Nesebin reddinde, kişisel duruma ilişkin nüfus kaydında yer alan bilgi doğru meydana gelmiş ve kütüğe tescil edilmiş, ancak bu doğru daha sonra nesebin reddi davası ile teknik anlamda bir yanlışlığa dönüştürülmüştür....

                  Esasen, soybağına ilişkin uyuşmazlıklarda, kişisel durum ile ilgili nüfus kaydında yer alan bilgi "doğru" olarak doğmuş ve kütüğe tescil edilmiştir. Bu doğru kayıt, daha sonra açılan bir dava, soybağının reddi veya sonradan evlenme yoluyla soybağına itiraz veya tanımaya itiraz veya tanımanın iptali yahut da Af Kanunları ile yapılan nesep düzeltmeye itiraz ile teknik olarak bir yanlışlığa dönüştürülmektedir. Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise, resmî sicilin belgelediği olgunun doğru olmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi sözkonusudur....

                    UYAP Entegrasyonu