Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yukarıda değinilen aile nüfus kayıtları ve mirasçılık belgesi ile Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünün 13.3.2009 günlü yazısı ile ekindeki nüfus kayıt örneği ve Fatih Nüfus Müdürlüğünün 17.11.2008 gün 925/7201 sayılı yazısı ve ekindeki kayıtlar ve tanıkların anlatımları birlikte değerlendirilerek her iki nüfus kaydının aynı kişiye (davacıya) ait olup olmadığının öncelikle saptanıp oluşacak sonuç doğrultusunda karar verilmesi gerekirken, mahkemece yeterli araştırma ve inceleme yapılmadan salt, davacının ...’daki nüfus kayıt bilgilerinin getirtilmesi konusunda verilen kesin süreye uyulmaması bu bağlamda davacı vekilince yargılamanın oturumunda bu konudaki ara kararı yerine getirmeyeceğini bildirmesi karşısında, davacı vekilinin ...’daki kaydın gelişini sağlamaktan kaçındığı, yapılan araştırmanın da yetersiz olduğu, bu nedenle davanın kanıtlanamadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiştir....

    Kayıt düzeltilmesi, aile kütüğüne işlenmiş kaydın bir kısmının düzeltilmesi veya değiştirilmesidir. Nüfus kütüklerindeki doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi için mahkemeden karar alınması zorunludur. İşte bu noktada, nüfus kütüğünde yer alan doğru olmayan kayıtlar, ilgilileri veya Cumhuriyet savcısı tarafından açılacak olan kayıt düzeltme davası ile gerçek durumuna uygun hale getirilebilir ki, bu dava uygulamada nüfus kaydının düzeltilmesi davası olarak adlandırılmakta olup zamanaşımı ve hak düşürücü süreye bağlı olmayan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, her türlü kanıta başvurulabilir (YHGK'nin 11.02.1998 tarihli ve 2-87/77 sayılı kararı). Soybağının reddi davası ile kayıt düzeltme davası, sonuçları (hane dışına çıkarmak) bakımından benzerlik göstermekte ise de, içerik ve yargılama kuralları açısından kendi özel hükümlerine bağlıdır. Soybağının reddinde, kişisel duruma ilişkin nüfus kaydında yer alan bilgi doğru olarak meydana gelmiş ve kütüğe tescil edilmiştir....

      Tapu Sicil Müdürlüğüne husumet yöneltilerek açılması gereken kayıt düzeltme davalarında, mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı, kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır. Bu saptama yapılırken de aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir. 1-Düzeltilecek tapu kaydı tüm dayanakları ile birlikte getirtilmelidir. 2-Nüfus Müdürlüğünden, kayıtta geçen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişinin kaydının bulunup bulunmadığı sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişinin nüfus kaydı, tapu ve dayanakları ile bağlantı oluşturacak şekilde incelenmeli, gerekirse kök kayıtlar da istenmelidir. 3-Taşınmazın bulunduğu mahalde kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. 4-İstem konusunda tanık dinlenmelidir. 5-Tüm bu araştırmalar sonucu hala kesin bir kanaat oluşmamış ise, tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri de taşınmaz başında dinlenerek keşif yapılmalıdır....

        Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin isim, soyisim, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu tür davalarda kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir. Bu nedenle de tapu kayıt malikinin nüfusta kayıtlı kişi ile aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır. Somut olayda da; dava konusu taşınmazların malikleri ... ve ...'nın soyadları nüfus kaydına göre düzeltilmiştir. Mahkeme düzeltme işlemi yaparken tapu kayıtlarını ve dayanaklarını incelemiş, C.Savcılığı ve nüfus müdürlüğü aracılığı ile araştırma yapmış, tanık dinlemiştir. 1-Yapılan araştırma ve incelemeye göre davalının diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Kayıt malikleri ...'...

          nin nüfus kaydında eşi olarak görünen Emine'nin ölüm tarihinin işlenmesi ve nüfustan terkini suretiyle nüfus kaydının düzeltilmesini istediği, çoğun içinde azın da bulunacağı ilkesi uyarınca, düzeltme davası içinde tespit isteminin de var olduğu kabul edilerek buna göre karar verilmesi gerekirken yerinde bulunmayan gerekçe ile davanın reddi doğru görülmemiştir. Nüfus kayıt düzeltme davaları diğer kayıt düzeltme davaları gibi kamu düzeni ile yakından ilgili bulunduğundan, hakim doğru sicili oluşturmak zorundadır. Açıklanan bu durum karşısında; mahkemece, öncelikle davacıların aktif husumet ehliyeti ve hukuki yararları tespit edilip varsa veraset belgeleri de dosyaya konularak, hukukları etkilenecek olan mirascılar davaya dahil edildikten sonra işin esası hakkında gösterilen kanıtlar toplanıp oluşacak sonuç doğrultusunda bir karar verilmesi gerekir....

            Bununla birlikte tapu kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan kişinin bulunup bulunmadığı, ya da tapu kayıt maliki ile davacının aynı kişi olup olmadığı Cumhuriyet Savcılığı aracılığı ile araştırılmalıdır. Diğer yandan tapulama tutanağının edinme sebebi bölümünde yazılı açıklamalar doğrultusunda davacının baba hanesinden itibaren kardeşlerini de gösterir nüfus aile kayıt tablosu istenerek denetlenmelidir. Mahkemece, tüm bu hususlar gözetilmeksizin, eksik ve yetersiz Nüfus Müdürlüğü ve Cumhuriyet Savcılığı araştırmaları ile tanık beyanlarına dayalı olarak verilen karar doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, 06.12.2007 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

              Kayıt düzeltilmesi, aile kütüğüne işlenmiş kaydın bir kısmının düzeltilmesi veya değiştirilmesidir. Nüfus kütüklerindeki doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi için mahkemeden karar alınması zorunludur. İşte bu noktada, nüfus kütüğünde yer alan doğru olmayan kayıtlar, ilgilileri veya Cumhuriyet savcısı tarafından açılacak olan kayıt düzeltme davası ile gerçek durumuna uygun hale getirilebilir ki, bu dava uygulamada nüfus kaydının düzeltilmesi davası olarak adlandırılmakta olup zamanaşımı ve hak düşürücü süreye bağlı olmayan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, her türlü kanıta başvurulabilir (YHGK, 11.02.1998, 2-87/77 sayılı kararı). Soybağının reddi davası ile kayıt düzeltme davası, sonuçları (hane dışına çıkarmak) bakımından benzerlik göstermekte ise de, içerik ve yargılama kuralları açısından kendi özel hükümlerine bağlıdır. Soybağının reddinde, kişisel duruma ilişkin nüfus kaydında yer alan bilgi doğru olarak meydana gelmiş ve kütüğe tescil edilmiştir....

                Toplanan delillerden ve tüm dosya içeriğinden, dava konusu 191 ada 1 parselin 18/07/1955 tarihinde kadastroca tespit edildiği, kadastro tesbit tutanağında kayıt maliki ...oğlu ...’nin .. ve ...isimli çocukları ile isimlerine ulaşılamayan başka mirasçılarının olduğu anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere; taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin adı, soyadı, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu tür davalarda kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir. Tapu Müdürlüğüne husumet yöneltilerek açılması gereken kayıt düzeltme davalarında, mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı, kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır....

                  Taşınmazların kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet sahibinin isim, soyisim ve baba adının kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu tür davalarda kimlik bilgileri düzeltilirken taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir. Bu nedenle de kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan bir başka kayıt mevcut ise istemin kabulü olanaklı değildir. Kayıt düzeltme davasının amacı malikin tapu kayıt bilgilerinin nüfus kayıtlarına uygun hale getirilerek tasarruf hakkının kullanılma sırasında doğabilecek sorunların giderilmesidir. Somut olayda; istem hüküm altına alınarak kayıt malikinin ismi "..." olarak düzeltilmiş ise de dosyada mevcut nüfus kayıt bilgilerine göre malikin ismi "Edvard" değil "Etuar"dır. Belirtilen nedenle mahkemece verilen hüküm usul ve yasaya aykırı olup kararın bozulması gerekmiştir....

                    Tapu Kayıtlarının düzgün tutulmasında kamu yararı bulunup, kamu düzenine ilişkin kayıt düzeltme davalarından mülkiyet nakline meydan vermemek için tapu maliki ile adının düzeltilmesi istenen kişinin aynı şahıs olup olmadığının saptanması gerekir. Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli değildir. Taşınmazın bulunduğu nüfus müdürlüğünden, kayıtta geçen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişinin kaydının bulunup bulunmadığı sorulmamış, kaydı düzeltilecek kişinin nüfus kaydı, tapu ve dayanakları ile bağlantı oluşturacak şekilde incelenmemiş, Cumhuriyet Savcılığı aracılığıyla, taşınmazın bulunduğu mahalde kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi bulunup bulunmadığı araştırılmamış, dinlenen tanıkların beyanlarının yeterli olmadığı görülmüştür....

                      UYAP Entegrasyonu