"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacılar, dava dilekçesinde, nüfusta çocukları olarak kayıtlı görünen Hayrettin ve Kıyasettin’in gerçekte davacılardan Abdülhamit’in kardeşleri olduğunu iddia ederek, davalılardan Hayrettin ve Kıyasettin’in anne ve babalarının Şakir ve Hevi olduğunun tespiti ile nüfus kaydının düzeltilmesini istemişlerdir. Dava, gerçek durumu göstermeyen nüfus kaydının düzeltilmesi istemine (5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu md.36) ilişkin olup, soybağının düzeltilmesine yönelik değildir. Nitekim, mahkeme de istemin nüfus kayıt düzeltimi niteliğinde olduğunu kabul ederek davayı sonuçlandırmıştır. Açıklanan sebeple temyiz itirazlarını inceleme görevi Yargıtay 18....
'nin ölümünün tespiti ile nüfus kayıtlarından terkini istenilmiş; mahkemece, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 38.maddesi uyarınca nüfus kayıtlarına hatalı veya eksik olarak tescil edilen veya hiç yazılmayan bilgilerin maddi hata kapsamında değerlendirilerek nüfus müdürlüğünce düzeltileceği ve idari işlem niteliğinde olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Yasası'nın 36.maddesinde, ilgililerin nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme ve tespit davası açmak hak ve yetkisine sahip oldukları; 38.maddesinde ise nüfus kayıtlarındaki maddi hataların ancak dayanak belgesinde bulunduğu halde kütüklere hatalı veya eksik olarak tescil edilen, hiç yazılmayan veya mükerrer kayıtlarla ilgili olanların nüfus idaresince düzeltilmesinin veya tamamlanmasının mümkün olduğu; 35.maddesinde de, kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydının düzeltilemeyeceği kayıtların anlamı ile taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhlerin konulamayacağı hükme...
İşte bu noktada, nüfus kütüğünde yer alan doğru olmayan kayıtlar, ilgililerince açılacak kayıt düzeltme davası ile gerçek durumuna uygun hale getirilebilir ki, bu dava uygulamada nüfus kaydının düzeltilmesi davası olarak adlandırılmakta olup zamanaşımı ve hak düşürücü süreye bağlı olmayan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, her türlü kanıta başvurulabilir (YHGK, 11.02.1998, 2- 87/77 sayılı kararı) Soybağının reddi davası ile kayıt düzeltme davası, sonuçları (hane dışına çıkarmak) bakımından benzerlik göstermekte ise de, içerik ve yargılama kuralları açısından kendi özel hükümlerine bağlıdır. Soybağının reddinde, kişisel duruma ilişkin nüfus kaydında yer alan bilgi doğru olarak meydana gelmiş ve kütüğe tescil edilmiştir. Ancak bu doğru daha sonra soybağının reddi davası ile teknik anlamda bir yanlışlığa dönüştürülmüştür. Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise, nüfus kaydının gerçek durumu yansıtmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirildiği söz konusudur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nüfus Kaydının Tespiti Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacılar tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacılar dava dilekçesinde; oğulları olan ...'nın bebekken vefat ettiğini, ...'ün nüfus bilgilerinin davacılarda İbrahim'in kardeşi ... tarafından kullanıldığını, bu sebeple ...'ün nüfusta evlenmiş ve çocukları var göründüğünü belirterek, oğulları ...'nın nüfus bilgilerinin davacı ...’in kardeşi olan ... tarafından kullanıldığının tespitine karar verilmesi istenilmiş, mahkemece düzeltilmesi istenen kaydın kapalı olduğu ve kapalı kayıt üzerinde işlem yapılamayacağından davanın reddine karar verilmiştir. Davacılar vekili tarafından karar temyiz edilmiştir....
`nin çocuğu olarak gerçeğe aykırı beyanla oluşturulan nüfus kaydının iptali ile ... annesinin davacı Sakine olduğunun tespiti ve buna uygun olarak nüfus kaydının düzeltilmesi istemi olduğu, genetik babanın nüfus kaydına işlenmesi talebine ilişkin davanın Mersin 4. Aile Mahkemesinin 2018/981 Esas sayılı dosyası ile görüldüğü halde, mahkemece 4787 sayılı Kanunun 4. maddesine aykırı olarak babalık yönünden de tespit kararı verilmesi, ayrıca tavzih kararları ve ek karar vermek sureti ile hüküm fıkrasının değiştirilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesi ile kararın kanun yararına temyizen incelenerek bozulmasını istemiştir. Dosyanın yapılan incelemesinde; davacılar ... ve ..., ... adlı çocuğun kendi çocukları olduğunu ancak nüfus kaydında davalılar ... ve ...`nin üzerine yazıldığını, davalılar üzerindeki kaydın iptali ile çocuğun kendi hanelerine kaydının yapılması için dava açmışlar, Mersin 4....
Mahkemece iptaline karar verilen davacının ... kaydının, ... kaydının evlilik kaydı olup olmadığı araştırılmadan, nüfus yer değiştirme tutanakları ve nüfus hareketlerine ilişkin diğer tutanaklar getirtilip, gerektiğinde bilirkişi raporu aldırılıp veya somut olaydaki iddia ile ilgili olarak DNA testi yaptırılıp, oluşacak sonuca göre adı geçenlerin aynı kişiler olduğunun tespit edilmesi halinde, her iki hane arasında bağ kurulmasına ve davacının bundan sonraki aile ve nüfus hareketlerinin kullanmakta olduğu ve ilk kayıt durumunda olan ... TC kimlik numaralı ... kaydı üzerinden devam etmesine karar verilmesi gerekirken, davacının evlilik hanesi olduğu kabul edilen nüfus kaydının iptaline karar verilmesi, doğru görülmemiştir....
İşte bu noktada, nüfus kütüğünde yer alan doğru olmayan kayıtlar, ilgilileri veya Cumhuriyet savcısı tarafından açılacak olan kayıt düzeltme davası ile gerçek durumuna uygun hale getirilebilir ki, bu dava uygulamada nüfus kaydının düzeltilmesi davası olarak adlandırılmakta olup zamanaşımı ve hak düşürücü süreye bağlı olmayan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, her türlü kanıta başvurulabilir (YHGK, 11.02.1998, 2- 87/77 sayılı kararı), Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise, nüfus kaydının gerçek durumu yansıtmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirildiği yada geçirilmediği söz konusudur. (HGK 30.01.2008 gün 2008/2- 36- 47 sayılı kararı) Hukukumuzda çekişmeli yargıya tabi davalarda "taraflarca hazırlama ilkesi" geçerlidir. Hakim tarafların talepleriyle bağlı olup talepte bulunan tarafın iddia ettiği olaylar ve ileri sürdüğü deliller ile yetinerek karar vermek zorundadır. Çekişmesiz yargıya tabi davalarda ise re'sen araştırma ilkesi egemendir....
olduğu gerekçesi ile yetkisizlik kararı verilmiştir. ....k Mahkemesi tarafından ise ölüm tarihinin tespiti istenilen kişi ....nüfusuna kayıtlı olduğu gerekçesiyle yetkisizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Somut olayda, davacı babaannes... ölüm tarihinin tespiti ile nüfus kaydına işlenmesini talep etmiştir. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinin 1/a bendinde, nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının, düzeltmeyi isteyen şahıslar ile ilgili resmî dairenin göstereceği lüzum üzerine Cumhuriyet savcıları tarafından yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılacacağı hükme bağlanmıştır. Somut olayda davacı vekili, müvekkilinin halası ve murisi ....1934 yılında vefat ettiğini, nüfus kayıt örneğinde adı geçenin ölüm tarihinin yazılı olmadığını, ....Mahkemesinin 2016/27 Esas sayılı dosyası üzerinden yürütülen veraset davasında murisin ölüm tarihinin tespiti hususunda dava açmaları yönünde kesin süre verildiğini belirterek muris ...'...
e ne suretle ne sebeple tescil edildiğinin ilgili Nüfus Müdürlüğünden sorulup tespiti, 2-...'ın ... hane...'daki nüfus kaydının yenilemeye dayanıp dayanmadığının, yenilemeye dayanıyorsa, bu kişinin aile bağlarının tespitine esas olmak üzere varsa atik (eski) kaydının sorulması ve alınacak cevabi yazının eklenerek birlikte gönderilmek üzere dosyanın yerel mahkemesine İADESİNE, oybirliğiyle karar verildi. 12.03.2009 (Prş.)...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tespit ve Nüfus Kaydının Düzeltilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm ölüm zamanının tespiti ve buna uygun olarak nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarihli 2013/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 18. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 18. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi.20.01.2014(Pzt.)...