Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise, nüfus kaydının gerçek durumu yansıtmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirildiği söz konusudur. (HGK 30.01.2008 gün 2008/2-36-47 sayılı kararı) Somut olayda; davacı ... 01.01.1972 doğumlu olarak amcası ... ile davacının gerçek annesi ...'ın evlilik hanesine baba beyanı üzerine 16/07/1976 tarihinde nüfusa tescil edilmiş, gerçek annesi İkramiye ile baba olduğu iddia edilen ... 26/04/1956 tarihinde evlenmişlerdir. Davacı iddiasının kabulü halinde çocuk, anne ve babasının evlilik birliğine tescil edilecek, dolayısı ile anne ve baba arasındaki soybağı TMK.nin 282. maddesi gereği kurulacaktır. Davacı vekili, ...'ın kaydının baba yönünden düzeltilmesini istemiştir. Davacı iddialarının kabulü halinde, yukarıda da açıklandığı gibi; ...'ın kayden baba görünen ... yönünden nüfus kaydının gerçek durumu yansıtmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe kaydedildiğinden ve tarafların bundan haberdar olduklarından söz edilmesi gereklidir....

    Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi,gereği düşünüldü: K A R A R Dava, nüfus kayıt düzeltim davasıdır. Manisa 2. Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın tespit davası olduğu, olayda açılacak davanın ise eda davası olan veraset belgesi istemine ilişkin olduğu, her iki davanında sulh hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesi ile görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Manisa 1. Sulh Hukuk Mahkemesince ise davanın nüfus kayıt düzeltimine ilişkin olduğu gerekçesi ile karşı görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Dosya kapsamından, davacı vekilinin, mirasbırakan ... ...'in eşinin isminin nüfus kayıtlarında ... ve ... olarak yer aldığı, her iki isminde aynı kişi olduğu iddiasıyla, ... ile ... aynı kişi oduğunun tespiti ile nüfus kaydının düzeltilmesi istemi ile dava açtığı anlaşılmaktadır....

      İşte bu noktada, nüfus kütüğünde yer alan doğru olmayan kayıtlar, ilgilileri veya Cumhuriyet savcısı tarafından açılacak olan kayıt düzeltme davası ile gerçek durumuna uygun hale getirilebilir ki, bu dava uygulamada nüfus kaydının düzeltilmesi davası olarak adlandırılmakta olup zamanaşımı ve hak düşürücü süreye bağlı olmayan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, her türlü kanıta başvurulabilir (YHGK'nin 11.02.1998 tarihli ve 2- 87/77 sayılı kararı). Soybağının reddinde, kişisel duruma ilişkin nüfus kaydında yer alan bilgi doğru olarak meydana gelmiş ve kütüğe tescil edilmiştir. Ancak bu doğru daha sonra soybağının reddi davası ile teknik anlamda bir yanlışlığa dönüştürülmüştür. Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise, nüfus kaydının gerçek durumu yansıtmayıp baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi söz konusudur....

      in, daha sonra davacı tarafından tanınması nedeniyle mükerrer nüfus kaydı oluştuğu iddiasıyla, davacının kendi hanesinde kayıtlı kızı ... ile evlatlık verildiği hanedeki ...'in aynı kişi olduğunun tespiti ile ...'ın davacı hanesindeki nüfus kaydının iptali istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince uyuşmazlığın tanımanın iptaline ilişkin olduğu, Aile Mahkemesinin görev alanına girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş, Aile Mahkemesincede uyuşmazlığın mükerrer nüfus kaydından kaynaklandığı, 5490 sayılı yasanın 36.maddesinde öngörülen nüfus kaydının düzeltilmesi davası niteliğinde olduğu Asliye Hukuk Mahkemesi'nin görev alınına girdiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Somut uyuşmazlıkta küçük ... davacı tarafından tanınmak suretiyle kendi hanesinde nüfusa tescil edilmiş olup davacının küçük ...'in kendi hanesindeki nüfus kaydının iptali istemi TMK 297 maddesinde öngörülen tanımanın iptali sonuçlarını doğuracaktır....

        İşte bu noktada, nüfus kütüğünde yer alan doğru olmayan kayıtlar, ilgilileri veya .... tarafından açılacak olan kayıt düzeltme davası ile gerçek durumuna uygun hale getirilebilir ki, bu dava uygulamada nüfus kaydının düzeltilmesi davası olarak adlandırılmakta olup zamanaşımı ve hak düşürücü süreye bağlı olmayan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, her türlü kanıta başvurulabilir (.....sayılı .... kararı) Soybağının reddi davası ile kayıt düzeltme davası, sonuçları (hane dışına çıkarmak) bakımından benzerlik göstermekte ise de, içerik ve yargılama kuralları açısından kendi özel hükümlerine bağlıdır. Soybağının reddinde, kişisel duruma ilişkin nüfus kaydında yer alan bilgi doğru olarak meydana gelmiş ve kütüğe tescil edilmiştir. Ancak bu doğru daha sonra soybağının reddi davası ile teknik anlamda bir yanlışlığa dönüştürülmüştür. Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise, nüfus kaydının gerçek durumu yansıtmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirildiği söz konusudur....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacılar, dava dilekçesinde, nüfusta çocukları olarak kayıtlı görünen Hayrettin ve Kıyasettin’in gerçekte davacılardan Abdülhamit’in kardeşleri olduğunu iddia ederek, davalılardan Hayrettin ve Kıyasettin’in anne ve babalarının Şakir ve Hevi olduğunun tespiti ile nüfus kaydının düzeltilmesini istemişlerdir. Dava, gerçek durumu göstermeyen nüfus kaydının düzeltilmesi istemine (5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu md.36) ilişkin olup, soybağının düzeltilmesine yönelik değildir. Nitekim, mahkeme de istemin nüfus kayıt düzeltimi niteliğinde olduğunu kabul ederek davayı sonuçlandırmıştır. Açıklanan sebeple temyiz itirazlarını inceleme görevi Yargıtay 18....

            Avustralya nüfus kayıtlarında bulunmasına rağmen Türkiye nüfus kaydında görünmeyen çocuğu nüfusa tescil edilecektir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36/1- c maddesine göre tespit davalarının açılabileceği, yine 36.maddede de davaların Asliye Hukuk Mahkemelerinde açılabileceği hükme bağlandığından davanın 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunun 36.maddesi gereğince nüfus kaydının düzeltilmesi davası olduğu ve görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu anlaşıldığından davanın HMK 114/1- c ve 115/2.maddeleri gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine ve Mahkemenin görevsizliğine dair karar vererek merci tayini için dosyanın resen dairemize gönderildiği anlaşılmıştır. Dairemizce dosya üzerinden yapılan istinaf incelemesinde; Dava, Nüfus Kayıt Düzeltim istemine ilişkindir....

            'nin ölümünün tespiti ile nüfus kayıtlarından terkini istenilmiş; mahkemece, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 38.maddesi uyarınca nüfus kayıtlarına hatalı veya eksik olarak tescil edilen veya hiç yazılmayan bilgilerin maddi hata kapsamında değerlendirilerek nüfus müdürlüğünce düzeltileceği ve idari işlem niteliğinde olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Yasası'nın 36.maddesinde, ilgililerin nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme ve tespit davası açmak hak ve yetkisine sahip oldukları; 38.maddesinde ise nüfus kayıtlarındaki maddi hataların ancak dayanak belgesinde bulunduğu halde kütüklere hatalı veya eksik olarak tescil edilen, hiç yazılmayan veya mükerrer kayıtlarla ilgili olanların nüfus idaresince düzeltilmesinin veya tamamlanmasının mümkün olduğu; 35.maddesinde de, kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydının düzeltilemeyeceği kayıtların anlamı ile taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhlerin konulamayacağı hükme...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nüfus Kaydının Tespiti Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacılar tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacılar dava dilekçesinde; oğulları olan ...'nın bebekken vefat ettiğini, ...'ün nüfus bilgilerinin davacılarda İbrahim'in kardeşi ... tarafından kullanıldığını, bu sebeple ...'ün nüfusta evlenmiş ve çocukları var göründüğünü belirterek, oğulları ...'nın nüfus bilgilerinin davacı ...’in kardeşi olan ... tarafından kullanıldığının tespitine karar verilmesi istenilmiş, mahkemece düzeltilmesi istenen kaydın kapalı olduğu ve kapalı kayıt üzerinde işlem yapılamayacağından davanın reddine karar verilmiştir. Davacılar vekili tarafından karar temyiz edilmiştir....

                `nin çocuğu olarak gerçeğe aykırı beyanla oluşturulan nüfus kaydının iptali ile ... annesinin davacı Sakine olduğunun tespiti ve buna uygun olarak nüfus kaydının düzeltilmesi istemi olduğu, genetik babanın nüfus kaydına işlenmesi talebine ilişkin davanın Mersin 4. Aile Mahkemesinin 2018/981 Esas sayılı dosyası ile görüldüğü halde, mahkemece 4787 sayılı Kanunun 4. maddesine aykırı olarak babalık yönünden de tespit kararı verilmesi, ayrıca tavzih kararları ve ek karar vermek sureti ile hüküm fıkrasının değiştirilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesi ile kararın kanun yararına temyizen incelenerek bozulmasını istemiştir. Dosyanın yapılan incelemesinde; davacılar ... ve ..., ... adlı çocuğun kendi çocukları olduğunu ancak nüfus kaydında davalılar ... ve ...`nin üzerine yazıldığını, davalılar üzerindeki kaydın iptali ile çocuğun kendi hanelerine kaydının yapılması için dava açmışlar, Mersin 4....

                  UYAP Entegrasyonu