Kaydın kapatılmasına ilişkin sebep ortadan kalktığında veya kaydın yeniden açılmasını gerektirecek yeni bir sebep ortaya çıktığında kayıt yeniden açılır. Kaydın açılmasından sonra kişisel durumda meydana gelmiş olan olaylar kişinin kaydına işlenir." hükmündedir. Diğer yandan Türk Medeni Kanununun 27.maddesi, haklı sebebin varlığı halinde adın değiştirilmesine ve bu değişikliğin nüfus siciline kaydedilmesine imkan vermekte ise de; birinci fıkradaki ifadeden bu değişikliği isteme hakkının ilgili kişiye ait olduğu açıkça anlaşılmaktadır. Ölü olduğu anlaşılan annenin soyadının değiştirilmesine ilişkin davada davacıların aktif dava ehliyeti bulunmadığı gibi soyadının düzeltilmesi istenilen nüfus kaydının kapalı olması nedeniyle de nüfus kayıtları üzerinde herhangi bir işlem yapılamaz....
un babasının ..., annesinin ... olduğunun tespitine karar verilmiştir. 1-Nüfus kaydının düzeltilmesi davası, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 30.01.2008 tarih 2008/2-36-47 sayılı içtihadında açıklandığı üzere, resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi nedeniyle, mevcut kaydın düzeltilmesi davasıdır. Böyle bir dava sonucunda, kaydının düzeltilmesi istenen kişinin, o tarihe kadar kayıtlı olduğu haneden çıkıp, başka bir haneye tescil edilecek olması da, davayı soybağı davası haline dönüştürmez. Bu nedenle davacının birinci talebi, gerçeğe aykırı beyanla baştan beri yanlış olan sicilin düzeltilmesi niteliğinde olup, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi kapsamına giren nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır. Davacının gerçek anne ve baba hanesine kayıt istemi de anne yönünden bilindiği üzere çocukla ana arasındaki soybağı doğumla kurulduğundan yine nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Davalı nüfus müdürlüğü temsilcisi istinaf dilekçesinde özetle, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 14/1. maddesinde, nüfus kaydının kapatılmasını, ölüm, gaiplik, Türk vatandaşlığının kaybı, evlenme, boşanma, evlat edinilme, soybağının düzeltilmesi veya reddi gibi olaylar nedeniyle bir kaydın üzerinde işlem yapılamaz hale gelmesi olarak tarif ettikten sonra, kaydın kapatılmasına ilişkin sebep ortadan kalktığında veya kaydın yeniden açılmasını gerektirecek yeni bir sebep ortaya çıktığında kaydın yeniden açılacağı, kaydın açılmasından sonra kişisel durumda meydana gelmiş olan olayların kişinin kaydına işleneceği hükme bağlandığını, aynı yasanın 8/A maddesinde doğumla Türk vatandaşı olup da çıkma izni almak suretiyle Türk vatandaşlığını kaybedenler ve bunların 5901 sayılı kanunun 28. maddesinde belirtilen altsoyları, genel müdürlükçe elektronik ortamda tutulan mavi kartlılar kütüğüne kaydedileceği, bu kütüğe kaydedilenler, her türlü nüfus olaylarını yurt...
Yanlış ve yanıltıcı beyan ve işlemle kanuna aykırı olarak yapılan kayıtların düzeltilmesi istemi nüfus kaydının düzeltilmesi davası olup; 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi uyarınca davanın, asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 19/06/2017 gününde oy birliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nüfus (Yaş Düzeltilmesi) Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Dava dilekçesinde, davacının 20.09.1972 olan doğum tarihinin 20.09.1965 olarak düzeltilmesi istenmiş, mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, nüfus kaydındaki doğum tarihinin düzeltilmesi istemine ilişkindir. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 14'ncü maddesinin (1.) fıkrası gereğince, kapalı kayıt üzerinde işlem yapılamaz. Nüfus kaydının kapatılması ise, ölüm, gaiplik, Türk vatandaşlığının kaybı, evlenme, boşanma, evlat edinilme, soybağının düzeltilmesi veya reddi gibi olaylar nedeniyle bir kaydın üzerinde işlem yapılamaz hale getirilmesidir....
Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olmaması, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi söz konusudur. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesinde düzenlenen nüfus kaydının düzeltilmesi davalarına Asliye Hukuk Mahkemesinde bakılır. bu nedenle; mahkemelerinin görevsizliğine " dair karar verilmiştir. Sakarya 5. Asliye Hukuk Mahkemesince; "Ümit Işık'ın, Halit Işık'ın çocuğu olarak gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kaydının iptali ile gerçek babasının T2 olduğunun tespiti ve buna uygun olarak nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. T2'ın gerçek baba olduğunun tespiti talebi davacının doğumu sırasında, biyolojik anne olan T3 ile T2'ın evlilik ilişkisi olmadığından Türk Medeni Kanunu'nun 301. maddesi kapsamında babalığın hükmen tespiti niteliğindedir....
Aynı Kanunun 39. ve Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 35/1. maddeleri uyarınca, kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiç bir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz, ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir. Kayıt düzeltilmesi, aile kütüğüne işlenmiş kaydın bir kısmının düzeltilmesi veya değiştirilmesidir. Nüfus kütüklerindeki doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi için mahkemeden karar alınması zorunludur....
Dosyanın incelenmesinde; davacının babaannesi İsmail Elif kızı ... doğumlu ... 15.07.1934 tarihinde öldüğü ve kaydının ölüm nedeni ile kapatıldığı anlaşılmaktadır. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 14. maddesinde; “(1) Nüfus kaydının kapatılması; ölüm, gaiplik, Türk vatandaşlığının kaybı, evlenme, boşanma, evlât edinilme, soybağının düzeltilmesi veya reddi gibi olaylar nedeniyle bir kaydın üzerinde işlem yapılamaz hale getirilmesidir. (2) Kaydın kapatılmasına ilişkin sebep ortadan kalktığında veya kaydın yeniden açılmasını gerektirecek yeni bir sebep ortaya çıktığında kayıt yeniden açılır. Kaydın açılmasından sonra kişisel durumda meydana gelmiş olan olaylar kişinin kaydına işlenir.” hükmü düzenlenmiştir. Yukarıda gösterilen Kanuni düzenlemeler ve yapılan açıklamalar dikkate alındığında, ... ile ... aynı kişi olduğunun ve ...'...
Hukuk Mahkemesine açtığı 2007/323 Esas sayılı davada 12.6.1968 doğumlu olarak geçen mükerrer kaydın iptalini istediği, mahkemece davacının iptalini istediği kaydın hastane raporuna dayalı bulunduğundan gerçek doğum tarihinin 12.6.1968 olduğu gerekçesiyle 12.6.1968 doğumlu ... kaydının iptali istemli davanın reddine hükmedildiği, buna karşın nüfus idaresince davacının hastanede 12.6.1968 doğumlu kaydının silinerek 1.5.1967 kaydının açık bırakıldığı, bu kez davacının eldeki bu davada hastane raporuna dayanan 12.6.1968 doğumlu kaydının canlandırılması ve askerlik işlemlerinin yürütüldüğü 1.5.1967 doğumlu kayıttaki kişisel hal işlemlerinin (askerlik vs.) bu kayda işlenmesini istediği anlaşılmaktadır....
Dava; nüfus (diğer kayıtların düzeltilmesi istemli) istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde davanın reddine karar verilmiş, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Türk Medeni Kanunu'nun 30. maddesinin 2. fıkrasında "Nüfus sicilinde bir kayıt yoksa veya bulunan kaydın doğru olmadığı anlaşılırsa, gerçek durum her türlü kayıtla ispat edilir." hükmünü içermektedir. Yine 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesinin (c) fıkrasında, "Tespit davaları, kaydın iptali veya düzeltilmesi için açılacak davalara karine teşkil eder." hükmünü içermektedir. Nüfus kayıtlarının düzeltilmesi ve nüfus kayıtlarına yönelik tespit davaları kamu düzeni ile yakından ilgili olduğundan, mahkemelerin hiçbir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunmaktadır. Bu bakımdan hakim re'sen araştırma ilkesinin sonucu olarak kendiliğinden delil toplama yetkisine sahiptir....