Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yukarıda belirtilen madde hükümlerinden de anlaşılacağı üzere, nüfus kaydına ilişkin düzeltme davalarında kaydın düzeltilmesi istenen kişinin yerleşim yeri adresinin bulunduğu yer mahkemesinin anlaşılması gerekmektedir. Somut olay incelendiğinde, Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36/1- a maddesine göre nüfus kaydı düzeltilmesi istenen Mahbub, Ali ve Hüseyin'in Akçabat nüfusuna kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır. O halde kaydının düzeltilmesi ve kayıtları arasında bağ kurulması istenen kişilerin ikametgahının bulunduğu yer mahkemesi kesin yetkilidir. ( Emsal nitelikte Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2014/18- 67- 2015/1549 E-K sayılı ilamı) Hal böyle olunca ilk dereceli mahkemece verilen kararda bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, usul ve kanuna uygun olan hükme karşı davacının istinaf taleplerinin Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- b-1 bendi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....

Dava nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. 1. Nüfus Hizmetleri Yasası'nın 36. maddesi hükmüne göre, nüfus kayıtlarının düzeltilmesine (ad ve soyadı değişikliği davaları dahil) ilişkin davalarda nüfus müdürü veya memurunun bulunması ve kararın onların önünde verilmesi zorunludur. Mahkemenin oluşumuna ilişkin bu yasa hükmü dikkate alınmadan nüfus idaresi temsilcisinin yokluğunda yargılama yapılarak karar verilmesi, 2. Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında, kaydın düzeltilmesi durumunda hukukları etkilenecek kişilerin davada taraf olarak bulunmaları esastır. Bu bağlamda davanın kabulü halinde davacının babası olacak ...'ın tüm mirasçılarının davaya usulen katılımının sağlanması gerektiğinin dikkate alınmaması, 3....

    Öncelikle; 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunuun 36.maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendinin birinci cümlesinin (Aynı konuya ilişkin olarak nüfus kaydının düzeltilmesi davası ancak bir kere açılabilir) Anayasaya aykırılığı sebebi ile Anayasa Mahkemesinin 30.03.2012 gün 2011/34- 2012/48 sayılı kararı ile iptal edilip kararın 6 Ekim 2012 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlandığı anlaşıldığından; ayrıca Yargıtay'ın yerleşik içtihatlarında da belirtildiği üzere, nüfus kaydının düzeltilmesi davaları 6100 sayılı HMK'nun 382 ve devamı maddelerine göre çekişmesiz yargı işlerinden olduğundan, aynı kanunun 388. maddesi hükmüne göre çekişmesiz yargı kararları maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmeyip, aksi sabit oluncaya kadar geçerli olduğundan davacı tarafından eldeki davanın açılabileceği sabittir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, nüfus kaydının düzeltilmesi isteğine ilişkindir....

    nun aynı kişi olduğunun tespiti ile nüfus kaydının düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili, dava dilekçesinde, davacının babası hanesinde...T.C. kimlik numarası ve ... ad ve soyadı ile kayıtlı olup evlenerek ... Mahallesi 93. cilde gittiği, evlenerek geldiği hanede ise ... T.C. kimlik numarası ve Melisa Mansuroğlu ad ve soyadı ile kayıtlı olduğunu bildirerek ... ile ...'nun aynı kişi olduğunun, ...'nın nüfus kayıt bilgilerinin ... bilgilerine göre düzeltilmesini istemiştir. Mahkemece, adı geçenlerin aynı kişi olmadığı, kimlik sistemindeki adresin ...'e ait olup, bu kişinin de halen adresinde yaşadığının tespit edildiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden; ... ve ... kızı ...'...

      İşte bu noktalarda, nüfus kütüğünde yer alan “doğru olmayan kayıtlar”, ilgilileri veya Cumhuriyet savcısı tarafından açılacak olan “kayıt düzeltme davası” ile gerçek durumuna uygun hâle getirilebilir ki, bu dava uygulamada “nüfus kaydının düzeltilmesi davası” olarak adlandırılmaktadır. Nüfus Kanunu’nun 46. maddesinde “yaş, ad, soyadı ve diğer kayıt düzeltme davaları…” ibaresi yer aldığından, herhangi bir sınırlama olmaksızın nüfus kütüğünde mevcut her kaydın düzeltilmesinin istenebileceği kuşkusuzdur....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davanamede mükerrer ölüm kaydının iptali istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davanamede mükerrer ölüm kaydının iptali istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Dava, nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. 1-Dava Cumhuriyet Savcısı tarafından açıldığı halde davaya katılımı sağlanmadan yokluğunda karar verilmesi, 2-Nüfus Hizmetleri Yasasının 36.maddesi hükmüne göre, nüfus kayıtlarının düzeltilmesine (ad ve soyadı değişikliği davaları dahil) ilişkin davalarda nüfus müdürü veya memurunun bulunması ve kararın onların önünde verilmesi zorunludur....

        Maddesi ile 5490 sayılı kanuna eklenen Göçmenlerin Doğum Yeri Ve Tarihinin Düzeltilmesi başlıklı Geçici 9.maddesi gereğince davacının nüfus kaydındaki doğum tarihi Türk Vatandaşlığına alındığı sırada hatalı şekilde tescil edilmiş iddiası olduğundan bu hatalı kaydın düzeltilmesi görevi geçici bir süre için 5490 sayılı yasanın geçici 9.maddesi ile nüfus idaresine verilmiş idari bir görev olduğundan, davacının doğum tarihinin düzeltilmesi talebinin görev yönünden reddine" karar verilmiştir....

        Kimlik numaralı, T1'in "Halil" olan isminin ve "Sert" olan soyadının iptali ile adının "Hızır Atilla" soyadının "Reis" olarak nüfusa kayıt ve tesciline, nüfus kaydının isim ve soyisim hanesinin bu şekilde düzeltilmesine, 2- İsim değişikliğinin TMK 27....

        Kimlik numaralı, T1'in "Halil" olan isminin ve "Sert" olan soyadının iptali ile adının "Hızır Atilla" soyadının "Reis" olarak nüfusa kayıt ve tesciline, nüfus kaydının isim ve soyisim hanesinin bu şekilde düzeltilmesine, 2- İsim değişikliğinin TMK 27....

        UYAP Entegrasyonu