ın nüfusa 19.12.1974 tarihinde tescil edildikleri ve anne adlarının ...olduğunun anlaşılması üzerine; mahkemece, kayıt düzeltme talebinin nüfus kayıt düzeltme davası ile değil soybağının reddi davası ile istenebileceği ve soybağının reddi davasının açılma süresinin geçtiği ayrıca öncekinin değil sonraki kaydın iptali isteneceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Dava, mükerrer kaydın iptali davasıdır. Mahkeme kararı dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere uygun düşmemektedir. Davacı bu dava ile ... ve ...'ın nüfus kayıtlarında bulunan...'...
nin ve soyadındaki "Bilir"in iptali ile ad ve soyadının "Ayça ..." olarak değiştirilmesini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: 1-Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi hükmüne göre, nüfus kayıtlarının düzeltilmesine (ad ve soyadı değişikliği davaları dahil) ilişkin davaların Cumhuriyet Savcısı ve Nüfus Müdürü veya görevlendireceği nüfus memurunun huzuru ile görülmesi zorunludur. Mahkemenin oluşumuna ilişkin bu Yasa hükmü dikkate alınmadan Nüfus İdaresi temsilcisinin yokluğunda yargılama yapılarak hüküm kurulması, 2- Davacı, dava dilekçesinde nüfus kütüğünde Ayça ... olan adından ...'nin ve Bilir ... olan soyadından da Bilir'in iptali ile ad ve soyadının Ayça ... olarak değiştirilmesini istemiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davada Nazilli 2.Asliye Hukuk ve Nazilli Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, nüfusta kayıt düzeltilmesi istemine ilişkindir. Nazilli 2. Asliye Hukuk Mahkemesince, dava dilekçesine göre davacının nüfus kaydındaki evli ibaresinin düzeltilmesi istenmiş ise de, davacının talebinin evliliğin iptali davası anlamına geldiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Nazilli Aile Mahkemesi ise, davada istenen sonucun evliliğin iptali ile sağlanamayacağını belirtip, sorunun iki ayrı kişinin nüfusa tek nüfus kaydı ile kayıtlı olmasından kaynaklandığını ve bu nedenle davanın nüfusta kayıt düzeltilmesi olduğundan söz ederek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....
Somut olayda davacı, anne ve babası ile aynı nüfus hane numarasında olmalarına rağmen nüfus kayıtları arasında bağlantı olmadığı için çocukları olarak gözükmediğini, bu durumu babasının veraset ilamı çıkarıldığında isminin gözükmemesi üzerine fark ettiğini, anne adının “...” yerine “...” ve baba adının “...” yerine “...”olarak yanlış yazıldığını iddia ederek hatalı nüfus kayıtlarının iptali ile nüfus kaydındaki anne ve baba adının düzeltilerek baba hanesi ile bağlantı sağlanmak suretiyle irtibatlandırılması istemiyle dava açmıştır. Bu halde, uyuşmazlık hatalı nüfus kaydının düzeltilmesi ve nüfus kaydındaki bağlantının sağlanması istemine ilişkin olup, nesep davası olmadığı, ... ...'nun 25/12/2013 gün ve 2013/18-464 esas 2013/1698 karar sayılı ilamıyla da benimsenmiş olup, uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nın 21. ve 22. maddeleri gereğince ... 2....
e ait nüfus kaydının iptali ve davacıların hanesinde nüfusa kayıtlı olan ... isimli çocuğun nüfus kaydının mükerrer kayıt nedeniyle iptaline karar verilmesini talep ve dava edilmiştir. Bu durumda, dava niteliği itibarıyla bir nesep davası olmayıp, hatalı aktarım ya da mükerrer kayıt suretiyle nüfus kayıtlarının hatalı olduğu iddiasına dayalı nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi uyarınca, nüfus kaydının düzeltilmesine yönelik olan davanın asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Antalya 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 02/06/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi....
in öz kardeşi olduğunu, davalının, dava dışı murisin öz kızı ya da evlatlığı olmadığı halde nüfus kayıtlarında murisin kızı olarak göründüğünü belirterek müteveffa muris ...'in düzenlediği, kendisinin vasiyet alacaklısı olduğu vasiyetnamenin iptali için dava açan davalının nüfus kaydındaki Zehra olan anne adının iptaline ve davalının murisin kaydından çıkartılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36/1-a maddesinde, nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının, ilgili resmî dairenin göstereceği lüzum üzerine Cumhuriyet savcıları tarafından, ilgilinin yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılacağı hükme bağlanmıştır. Somut olayda, nüfus kaydı düzeltilmek istenen ...'un adrese dayalı nüfus kayıt sistemindeki adresi “Bağcılar” olduğuna göre uyuşmazlığın ... ... Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nüfus Kayıt İptali KARAR Mükerrer nüfus kaydının iptali istenilen ...'a karar ve temyiz dilekçesinin tebliği için dosya geri çevrilmiş, adıgeçenin ölmesi nedeni ile tebligat iade edilmiştir. Dosya içerisine konulan nüfus kaydı örneğinin de ... in 30.06.2014 tarihinde öldüğü anlaşılmış olduğundan ...'ın yasal mirasçılarına Mahkemenin gerekçeli kararı ile temyiz dilekçesinin usulüne uygun tebliği ile yasal sürelerin beklenmesinden sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 16.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Somut olayda davacılar, nüfus kaydında kendi çocukları gibi görünen küçük Medine'nin gerçekte kendi çocukları olmadığını, küçüğün gerçek anne babası olan davalıların kütüğünde 'Medine Rüya' olarak kayıtlı olduğunu belirterek küçüğün nüfus kaydının iptali ile gerçek duruma göre düzeltilmesini talep etmiştir. Dava bu niteliğiyle bir nesep davası olmayıp, hatalı yapılan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkindir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. Maddesi uyarınca nüfus kaydının düzeltilmesine yönelik olan ve Türk Medeni Kanununun 282 ve devamı maddelerinde düzenlenen soybağı kurulmasıyla ilgisi bulunmayan davanın genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nın 21. ve 22. maddeleri gereğince Sincan 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 25.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Burdur Aile Mahkemesi ise, iptali istenen hususun soy bağının reddi veya babalık davası olmadığı, nitelik itibariyle bu davanın soy bağının reddi davası değil nüfus kaydının düzeltilmesi davası olduğu, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda, ... tarafından açılan davaname ile, küçüğün nüfus kaydına göre nüfusta babası olarak görünen ...'ın gerçekte amcası, annesi olarak görünen ... 'nin ise gerçekte yengesi olduğunu belirterek küçüğün nüfus kaydının düzeltilmesi ve gerçek nüfus hanesine kaydını talep edilmiştir. İddia, nesebinin düzeltilmesine ilişkin olup, Türk Medeni Kanununun 282 ve devamı maddelerinde düzenlenen ve bu niteliğiyle yalnız ../... - 2 - 2012/5820 2012/11223 hatalı yazılan nüfus kaydının iptali mahiyetinde olmayan davanın Aile Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Evlenmenin İptali ve Nüfus Kaydının Düzeltilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı ... Savcısı tarafından nüfus kaydının düzeltilmesi talebinin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava evliliğin iptali ve nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin olup mahkemece her iki talep yönünden dava reddedilmiştir. Davacı ... Savcısı Asliye Hukuk Mahkemesi sıfatıyla verilen "nüfus kaydının düzeltilmesi" talebinin reddi yönünden kararı temyiz etmiştir. Temyiz kapsamına göre inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarihli 2013/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 18. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 18....