Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece kadastro tespit tutanaklarında belirtilen dayanak tapu kayıtları getirtilmemiş, tapu maliki olduğu belirtilen kişilerin baba, anne ve kardeşlerini gösterir şekilde nüfus aile kayıtları getirtilip tutanak içerikleri ile karşılaştırılmamıştır. Ayrıca mahkemece yapılan nüfus araştırması sonucu ... ve ... isimli şahısların kayden mevcut olmadıkları belirtilmiş ise de zabıta araştırmasında ... (...) köyünde ... ve ...’in farklı kişiler olduğu ve her ikisinin de öldüğü belirtilmesine rağmen nüfus müdürlüğü yazısı ile zabıta araştırma yazısı arasındaki çelişki de giderilmemiştir....

    Anne ile çocuk arasında soybağı doğum ile kurulacağından ve Maşallah, Zeynep, Muhammed Resul, Merve ve Mete'nin gerçek annesinin Nelea olup, Ganime ve Birgül olmadığı gerçeğe aykırı beyanla baştan beri yanlış olan sicilin düzeltilmesi niteliğinde olduğundan, sözkonusu talepler bakımından dava 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesi kapsamına giren nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır....

    Anne ile çocuk arasında soybağı doğum ile kurulacağından ve Maşallah, Zeynep, Muhammed Resul, Merve ve Mete'nin gerçek annesinin Nelea olup, Ganime ve Birgül olmadığı gerçeğe aykırı beyanla baştan beri yanlış olan sicilin düzeltilmesi niteliğinde olduğundan, sözkonusu talepler bakımından dava 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesi kapsamına giren nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır....

    Dava, nüfus kaydındaki ölüm tarihinin düzeltilmesi istemine ilişkindir. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Yasası'nın 36. maddesinde, ilgililerin nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme ve tespit davası açmak hak ve yetkisine sahip oldukları; 38.maddesinde ise nüfus kayıtlarındaki maddi hataların ancak dayanak belgesinde bulunduğu halde kütüklere hatalı veya eksik olarak tescil edilen, hiç yazılmayan veya mükerrer kayıtlarla ilgili olanların nüfus idaresince düzeltilmesinin veya tamamlanmasının mümkün olduğu; 35.maddesinde de, kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydının düzeltilemeyeceği kayıtların anlamı ile taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhlerin konulamayacağı hükme bağlanmıştır. Somut olayda davacının,...kızı olduğuna mahkemece karar verildiği,ancak ....'...

      Aynı Kanunun 39. ve Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 35/1. maddeleri uyarınca, kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiç bir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz, ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir. İşte bu noktada, nüfus kütüğünde yer alan doğru olmayan kayıtlar, ilgilileri veya Cumhuriyet savcısı tarafından açılacak olan kayıt düzeltme davası ile gerçek durumuna uygun hale getirilebilir ki, bu dava uygulamada nüfus kaydının düzeltilmesi davası olarak adlandırılmakta olup zamanaşımı ve hak düşürücü süreye bağlı olmayan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, her türlü kanıta başvurulabilir (YHGK, 11.02.1998, 2- 87/77 sayılı kararı)....

      Bu sorunun çözümü ise, kaydı düzeltilecek kişinin bilgilerinin nüfusa kaydedilmesinin olanaklı olup olmadığı sorusuna doğru cevabın verilmesiyle mümkündür. 29 Nisan 2006 tarihinde yürürlüğe giren 25 Nisan 2006 tarih ve 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun amacı, 1. maddesinde de vurgulandığı gibi, kişinin doğumundan ölümüne kadar kişisel ve medenî durumuna, uyrukluğuna ve bunlarda meydana gelebilecek değişikliklere ait doğal ve hukukî olayların belirlenip saptanması ve bu amaçla düzenlenmiş kütüklere yazılmasıdır. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun, konuyla ilgili “Ölüm ve Gaiplik” başlığı altında düzenlenen 31. maddesinin 4. bendinde “Ölenin kaydı yok ise yapılacak soruşturma sonunda Türk vatandaşlığı ve ailesi tespit edildiği takdirde doğum tutanağı düzenlenerek aile kütüğüne önce doğum, sonra ölüm olayı işlenir” hükmü öngörülmüştür....

        Aynı Kanun'un 39. ve Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 35/1. maddeleri uyarınca, kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiç bir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz, ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî T3 dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir. Kayıt düzeltilmesi, aile kütüğüne işlenmiş kaydın bir kısmının düzeltilmesi veya değiştirilmesidir. Nüfus kütüklerindeki doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi için mahkemeden karar alınması zorunludur. İşte bu noktada, nüfus kütüğünde yer alan doğru olmayan kayıtlar, ilgilileri veya Cumhuriyet savcısı tarafından açılacak olan kayıt düzeltme davası ile gerçek durumuna uygun hale getirilebilir ki, bu dava uygulamada nüfus kaydının düzeltilmesi davası olarak adlandırılmakta olup zamanaşımı ve hak düşürücü süreye bağlı olmayan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, her türlü kanıta başvurulabilir....

        Aynı Kanun'un 39. ve Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 35/1. maddeleri uyarınca, kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiç bir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz, ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir. Kayıt düzeltilmesi, aile kütüğüne işlenmiş kaydın bir kısmının düzeltilmesi veya değiştirilmesidir. Nüfus kütüklerindeki doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi için mahkemeden karar alınması zorunludur....

          E)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, nüfusta yaş tashihi ve 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu 36. maddesi kapsamında annenin tespitine dayalı nüfus kayıt düzeltme istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karara karşı davacı istinaf yoluna başvurmuştur. Anne adının düzeltilmesine ilişkin yapılan değerlendirmede her ne kadar ilk derece mahkemesince anne adının düzeltilmesi yönünden davanın kabulüne karar verilmişse de anne olduğu iddia edilen Kubar'ın nüfus kayıtlarının dosya arasına celp edilmediği görülmektedir. Bilindiği üzere nüfus kaydının düzeltilmesi davalarında, kaydın düzeltilmesi durumunda hakları etkilenecek kişilerin davada taraf olarak bulunmaları esastır....

          Mahkemece," Nüfus aile kayıt tablosu ve tüm dosya içeriğinden davacı T1 babası Abdullah TURSUN'un anne adının Hayriye olduğunun anlaşılmakta olduğu" gerekçesi ile davacının babası Abdullah TURSUN'un Sabriye olan anne adının Hayriye olarak düzeltilmesine karar verilmiştir. Ad üzerindeki hakkın kişiye sıkı sıkıya bağlı olduğu, bu nedenle bir kimsenin adının ölümünden sonra değiştirilmesine yasal olanak yoktur. Ancak 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri yasasının 36. Maddesine göre, hukuku etkilenen ilgililer nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltim ve tespit davası açmak hak ve yetkisine sahiptirler. İddianın ileri sürülüş biçimine göre, dava yanlış kaydın düzeltilmesi istemine ilişkindir....

          UYAP Entegrasyonu