Dava bu niteliğiyle evliliğin iptali, yahut butlanı davası olmayıp, hatalı yapılan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkindir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi uyarınca nüfus kaydının düzeltilmesine yönelik olan ve Türk Medeni Kanununun 145. maddesinde düzenlenen mutlak butlan ve evlenmenin iptali ile ilgisi bulunmayan davanın genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. ../... -2- 2012/5661 2012/10627 SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nun 21. ve 22.(1086 sayılı HUMK.’nun 25. ve 26.) maddeleri gereğince Van 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 05/10/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bu durumda, dava bu niteliğiyle bir nesep davası olmayıp, hatalı yapılan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkindir. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi uyarınca nüfus kaydının düzeltilmesine yönelik olan ve Türk Medenî Kanununun 282 ve devamı maddelerinde düzenlenen soybağı kurulmasıyla ilgisi bulunmayan davanın genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 10.12.2015 gününde oy birliğiyle karar verildi....
Davacı bu davada, evlenmenin yasanın aradığı şekilde (TMK. 134,135,141,142, eski MK. 97,97/2,108,109) yapıldığını, ancak nüfus siciline hiç aktarılmamış olduğunu kanıtlayacaktır. Evlenme yasanın aradığı şekilde yapılmasına rağmen, nüfus siciline hatalı olarak geçirilmişse; bu durum, evlenmenin tespiti davasının değil, nüfus kayıt düzeltim davasının (5490 S. Nüfus Hizmetleri Kanunu m.36) konusunu oluşturur. Davanın nüfus idaresi hasım gösterilmek suretiyle açılmış olması; sadece bu nedenle davaya nüfus kayıt düzeltim davası niteliğini vermez. Açıklanan niteliğiyle, dava evliliğin tespiti davası, görevli mahkeme de Aile Mahkemesidir. Gerçekleşen bu durum karşısında, davaya Aile Mahkemesinde bakılmak üzere görevsizlik kararı verilmesi gerekirken; davanın esasına girilerek inceleme yapılması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....
Nüfus Müdürlüğüne başvurup sahte nüfus cüzdanı almak suretiyle sahtecilik suçunu işlediği iddiasıyla kamu davası açılmış olması karşısında; iddianamede yer almayan sanığın suça konu nüfus cüzdanını 02.10.2006 tarihinde işlediği yağma suçu sırasında kullanması eylemi nedeniyle zamanaşımı içerisinde kamu davası açılması olanaklı görülmüştür. 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanığa yüklenen “nüfus cüzdanında sahtecilik” suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK’nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321....
Aynı Kanunun 39. ve Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 35/1. maddesi uyarınca ''Kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz. Ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir.'' “Kayıt düzeltilmesi”, aile kütüğüne düşürülmüş nüfus kaydının bir kısmının "düzeltilmesi” veya “değiştirilmesi”dir. Nüfus kütüklerindeki “doğru olmayan kayıtların” düzeltilmesi için mahkemeden karar alınması zorunludur. İşte bu noktada, nüfus kütüğünde yer alan “doğru olmayan kayıtlar”, ilgilileri veya Cumhuriyet Savcısı tarafından açılacak olan “kayıt düzeltme davası” ile gerçek durumuna uygun hale getirilebilir ki, bu dava uygulamada “nüfus kaydının düzeltilmesi davası” olarak adlandırılmaktadır....
Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, soybağının tespiti ve nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. ... .... Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın anne baba ile çocuklar arasındaki soybağının tespitine ilişkin olduğu, davanın Aile Mahkemesi tarafından görülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. ... .... Aile Mahkemesi ise, babalık davasını tefrik ederek, davanın soybağı davası olmayıp nüfus kaydında anne adının düzeltilmesi davası olduğundan bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda; Davacı, çocukları olan .... ....'ın evlilik dışı olarak dünyaya gelmeleri sebebiyle nüfus kayıtlarında anne ve babası olarak .... ve ...'...
Taraflar arasındaki nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davada Kartal 2.Asliye Hukuk ve 3.Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, babalığın tespitine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkeınesince, davanın soybağına ilişkin olduğu ve yargılama görevinin Aile Mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Aile Mahkemesi ise, davanın nesebe ilişkin olmayıp, nüfus kayıt tashihi davası olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Davacı ..., gerçek babasının annesinin gayriresmi birliktelik yaşadığı ... olduğu halde, gerçek babası öldükten sonra annesinin resmi nikahla evlendiği ...’in kızı olarak nüfusa kaydedildiğini ileri sürerek nüfus kayıtlarındaki baba adının ... olarak düzeltilmesine karar verilmesini istemiştir. Dava bu niteliğiyle bir nüfus kayıt düzeltimi davası olmayıp, nesebe ilişkindir....
Nüfus kütüklerindeki doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi için mahkemeden karar alınması zorunludur. İşte bu noktada, nüfus kütüğünde yer alan doğru olmayan kayıtlar, ilgilileri veya Cumhuriyet savcısı tarafından açılacak olan kayıt düzeltme davası ile gerçek durumuna uygun hale getirilebilir ki, bu dava uygulamada nüfus kaydının düzeltilmesi davası olarak adlandırılmakta olup zamanaşımı ve hak düşürücü süreye bağlı olmayan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, her türlü kanıta başvurulabilir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 11.02.1998 tarihli ve 2-87/77 sayılı kararı). Soybağının reddi davası ile kayıt düzeltme davası, sonuçları (hane dışına çıkarmak) bakımından benzerlik göstermekte ise de, içerik ve yargılama kuralları açısından kendi özel hükümlerine bağlıdır. Soybağının reddinde, kişisel duruma ilişkin nüfus kaydında yer alan bilgi doğru olarak meydana gelmiş ve kütüğe tescil edilmiştir....
Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesi kapsamında “nüfus kayıtlarının düzeltilmesi” davalarının konusunu oluşturur. Zamanaşımı ve hak düşürücü süreye bağlı olmayan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, her türlü kanıta başvurulabilir (YHGK'nin 11.02.1998 tarihli ve 2-87/77 sayılı). Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesine göre, nüfus kayıtlarının düzeltilmesine ilişkin davalarda nüfus müdürü veya memurunun bulunması ve kararın onların önünde verilmesi zorunludur. Dava, davacıların babası ...'in nüfus kaydına, 6652 sayılı Yasa kapsamında düzenlenen, evli erkeğin başka kadınlarla birleşmesinden doğan çocukların tescillerine dair ilmühaber ile tescil edilen davalı ...'...
Bu ise soybağının reddi davası ile sağlanabilir. Bunun dışında, çocuk ile baba arasında kurulan soybağının ortadan kaldırılması imkanı bulunmamaktadır. Bir diğer deyişle; asliye hukuk mahkemesinde açılacak kayıt düzeltme davası ile baba adının düzeltilerek soybağının reddi imkanı bulunmamaktadır. Ancak burada dikkat edilmesi husus şudur ki; soybağının reddi davası, ancak babalık karinesinin kapsamında yer alan, dolayısıyla babalık karinesinden faydalanan çocukların soybağının ortadan kaldırılmasını sağlayan bir davadır. Babalık karinesinden faydalanmak söz konusu olmaksızın, kocanın nüfus kütüğüne kaydedilen nüfusla koca arasında soybağının kurulması söz konusu olmadığı için, böyle bir durumda çocuk ile koca arasında soybağının bulunmadığının tespitine yönelik açılacak dava, soybağının reddi davası değil, yanlış kaydın düzeltilmesi amacına yönelik kayıt düzeltme davasıdır....