WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Nolu dosyasında, verilen yetki gereğince "davalı ABDİ ATALAY'ın ölüm kaydının nüfusa işletilmesi için "kendilerine süre verildiğini, bunu üzerine ABDİ ATALAY'ın ölüm kaydının nüfusa işletilmesi için 08.02.2022 tarih 1076965 sayılı yazı ile Aziziye Nüfus Müdürlüğü'ne başvuru yaptıklarını, 10.02.2022 tarih 1663 sayılı cevabi yazıda; Kurban oğlu Abdi ATALAY adında bir kişinin kaydına rastlanmadığı bu nedenle ölüm tespitinin yapılamayacağının belirtildiğini, tapu kayıtlarında ve yapılan araştırmada ölü olarak bilindiği halde nüfusta sağ gözüken ABDİ ATALAY'ın nüfus kaydına ölüm kaydının düşülmesi için dava açtıklarını, davanın, kişinin nüfus bilgilerine ulaşılamadığı gerekçesiyle eksik inceleme ile reddolunduğunu, "Ölüm Kaydının Düşülmesi" davası öncesinde, Abdi ATALAY için Mirasçılık Belgesi İstemi" davası ve Kayyım Atanması için dava açtıklarını, gerekli tüm yollara başvurulmuş olmasına rağmen, yerel mahkeme tarafından verilen kararda Kayyım davası açılabileceği yönünde karar verildiğini...

in babası Marif'in nüfusta ... olarak yazılı bulunan anne adının ... olarak düzeltilmesi talebine ilişkin bulunmamasına göre, dava bu niteliğiyle bir nesep davası olmayıp hatalı yapılan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkindir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi uyarınca nüfus kaydının düzeltilmesine yönelik olan ve Türk Medeni Kanununun 282 ve devamı maddelerinde düzenlenen soybağı kurulmasıyla ilgisi bulunmayan davanın genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nun 21. ve 22. maddeleri gereğince Mersin 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 1.7.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Bu nedenle davacının talebi, gerçeğe aykırı beyanla baştan beri yanlış olan sicilin düzeltilmesi niteliğinde olup, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi kapsamına giren nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır. Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olmaması, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi söz konusudur. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinde düzenlenen nüfus kaydının düzeltilmesi davalarına asliye hukuk mahkemesinde bakılır. Açıklanan nedenlerle, yanlış beyana dayalı olarak oluşturulan nüfus kaydının iptali davasında, davaya asliye hukuk mahkemesinde bakılmak üzere görevsizlik kararı verilmesi yerine aile mahkemesinde bakılarak işin esası hakkında karar verilmesi doğru görülmemiştir....

      nün nüfus kütüğüne tescil edilmediği yönünde terüddüt bulunmamaktadır. Bu durumda dava niteliği itibariyle nesep davası olmayıp nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi uyarınca nüfus kaydının düzeltilmesine yönelik olan ve Türk Medenî Kanununun 282 ve devamı maddelerinde düzenlenen soybağı kurulmasıyla ilgisi bulunmayan davanın genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri gereğince; ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 03.11.2016 gününde oy birliği ile karar verildi....

        ın nüfus kayıtlarından silinmesi için nüfus kayıt düzeltme davası açmış olup bu dava halen derdest olduğu dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Dava; Türk Medeni Kanununun 301. ve devamı maddeleri gereğince babalığın tespitine ilişkindir. Aynı yasanın 303/.... maddesi uyarınca çocuk ile bir başka erkek arasında soybağı ilişkisi varsa, hak düşürücü süre bu ilişkinin ortadan kalktığı tarihte işlemeye başlar. Dolayısıyla ...'ın kayden babası görünen davalı ... ile olan soybağı ilişkisi ortadan kalkmadıkça, diğer bir deyişle ... .... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/371 Esas sayılı ...'ın anne ve baba adının düzeltilmesi davası sonuçlanmadıkça (gerçeğe aykırı beyana dayalı nüfus kaydı düzeltilmedikçe) temyize konu babalık davası sonuçlandırılamaz. Babalık davasında, yukarıda belirtilen nüfus kayıt düzeltme davası bekletici mesele yapılmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir. Açıklanan bu yönler gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir....

          nin çocuğu olarak kaydedildiği, bu kaydın doğruyu yansıtmadığı ileri sürülerek gerçek annesinin ..., gerçek babasının da 1918 doğumlu ... olduğunun tespit edilerek nüfus kayıtlarının buna göre düzeltilmesi istenilmiş; mahkemece dava, nüfus kayıt düzeltme davası olarak nitelendirilip davanın kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı ... idaresi tarafından temyiz kanun yoluna başvurulmuş olup, temyiz incelemesi yapan Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 26.10.2017 tarih ve 2017/6025 Esas-2017/13932 Karar sayılı ilamıyla, anne yönünden nüfus kaydının düzeltilmesi davası ile babalık davası yönünden dosyanın tefrik edilmesi gerektiği, anne yönünden nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise anne olduğu iddia edilen kişi ile davacı arasında DNA testi yaptırılıp sonucu uyarınca karar verilmesi gerektiği” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVALILAR :1-..., 2- ..., 3-Nüfus Müdürlüğü Taraflar arasındaki mutlak butlanla evliliğin iptaline ilişkin davada Malatya 2.Aile ve 3.Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava eşler arasında evlenmeye engel olacak derecede hısımlığının bulunması sebebiyle mutlak butlanla evliliğin iptaline ilişkindir. Aile Mahkemesince, davanın nüfus kaydı düzeltim davası olduğu, Aile Mahkemesinin görevine girmediği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, 4721 sayılı TMK'nın 146. maddesi gereğince açılan evliliğin butlanı davası olduğunu, nüfus kaydı düzeltim davası açılmamış olduğunu, mutlak butlan davasında olumlu olumsuz bir karar verilmesi gerektiği, gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....

              Bu nedenle Cumhuriyet Savcısının duruşmalara katılması sağlanmadan yokluğunda yargılamaya devamla hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. 2-Dava, evliliğin mutlak ...ına karar verilmesine ilişkin olup davada Nüfus Müdürlüğünün taraf sıfatı bulunmamaktadır. O halde, davalı ... yönünden davanın taraf sıfatı yokluğu nedeniyle reddi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması da doğru olmamıştır. 3-Kabule göre de; Davalılar, "dayı yeğen olmadıklarını ve nüfus kayıtlarında yanlışlık olduğunu” iddia ettiklerine ve davalı ... kendisine verilen kesin süre içinde nüfus kaydının düzeltilmesi davası açmadığına göre, davalılardan ...’e nüfus sicilindeki hatalı olduğunu iddia ettiği kaydın düzeltilmesi için dava açmak üzere süre ve imkan tanınması, dava açtığı takdirde sonucunun bekletici sorun (HMK md. 165/2) yapılması ve hasıl olacak sonuç uyarınca bir karar verilmesi gerekirken; eksik inceleme ile, yazılı şekilde hüküm kurulması da doğru görülmemiştir....

                Babalık karinesinden faydalanma sözkonusu olmaksızın kocanın nüfus kütüğüne kaydedilen çocukla koca arasında soybağının kurulması sözkonusu olmadığı için böyle bir duruma çocuk ile koca arasında soybağının bulunmadığını tespitine yönelik olarak açılacak dava, soybağının reddi davası değil, yanlış kaydın düzeltilmesi amacına yönelik kayıt düzeltme davasıdır. Bu nedenle, davacılar tarafından açılan davanın nüfus kayıt düzeltim davası olarak kabul edilmesi ve işin esası hakkında inceleme yapılması gerekirken, davanın ilk olarak açıldığı Mersin 3. Asliye Hukuk Mahkemesince görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince; Mersin 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 08/10/2015 gününde oy birliğiyle karar verildi....

                  dayalı olarak babanın belirlenmesinin mümkün olacağını, babalık karinesinden faydalanma söz konusu olmaksızın kocanın nüfus kütüğüne kaydedilen çocukla baba arasında soybağının kurulması söz konusu olmadığı için böyle bir durumda çocuk ile baba arasında soybağının bulunmadığının tespitine yönelik olarak açılacak davanın soybağının reddi davası değil, yanlış kaydın düzeltilmesi amacına yönelik kayıt düzeltme davası olduğunu 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36 ncı maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi gereğince gerçeğe aykırı olarak nüfus kütüğünde gerçek anne ve babası yerine, başka kişilerin nüfusuna onların çocuğu olarak hatalı şekilde tescil edilen davalının, bu hatalı kaydın düzeltilmesi isteminin bu türden yanlış ve yanıltıcı beyan ve işlemle yasaya aykırı olarak yapılan kayıtların düzeltilmesinin nüfus kaydının düzeltilmesi davası olduğu; görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir ....

                    UYAP Entegrasyonu