Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVALILAR :1-..., 2- ..., 3-Nüfus Müdürlüğü Taraflar arasındaki mutlak butlanla evliliğin iptaline ilişkin davada Malatya 2.Aile ve 3.Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava eşler arasında evlenmeye engel olacak derecede hısımlığının bulunması sebebiyle mutlak butlanla evliliğin iptaline ilişkindir. Aile Mahkemesince, davanın nüfus kaydı düzeltim davası olduğu, Aile Mahkemesinin görevine girmediği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, 4721 sayılı TMK'nın 146. maddesi gereğince açılan evliliğin butlanı davası olduğunu, nüfus kaydı düzeltim davası açılmamış olduğunu, mutlak butlan davasında olumlu olumsuz bir karar verilmesi gerektiği, gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....

    nin çocuğu olarak kaydedildiği, bu kaydın doğruyu yansıtmadığı ileri sürülerek gerçek annesinin ..., gerçek babasının da 1918 doğumlu ... olduğunun tespit edilerek nüfus kayıtlarının buna göre düzeltilmesi istenilmiş; mahkemece dava, nüfus kayıt düzeltme davası olarak nitelendirilip davanın kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı ... idaresi tarafından temyiz kanun yoluna başvurulmuş olup, temyiz incelemesi yapan Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 26.10.2017 tarih ve 2017/6025 Esas-2017/13932 Karar sayılı ilamıyla, anne yönünden nüfus kaydının düzeltilmesi davası ile babalık davası yönünden dosyanın tefrik edilmesi gerektiği, anne yönünden nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise anne olduğu iddia edilen kişi ile davacı arasında DNA testi yaptırılıp sonucu uyarınca karar verilmesi gerektiği” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir....

      Bu nedenle Cumhuriyet Savcısının duruşmalara katılması sağlanmadan yokluğunda yargılamaya devamla hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. 2-Dava, evliliğin mutlak ...ına karar verilmesine ilişkin olup davada Nüfus Müdürlüğünün taraf sıfatı bulunmamaktadır. O halde, davalı ... yönünden davanın taraf sıfatı yokluğu nedeniyle reddi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması da doğru olmamıştır. 3-Kabule göre de; Davalılar, "dayı yeğen olmadıklarını ve nüfus kayıtlarında yanlışlık olduğunu” iddia ettiklerine ve davalı ... kendisine verilen kesin süre içinde nüfus kaydının düzeltilmesi davası açmadığına göre, davalılardan ...’e nüfus sicilindeki hatalı olduğunu iddia ettiği kaydın düzeltilmesi için dava açmak üzere süre ve imkan tanınması, dava açtığı takdirde sonucunun bekletici sorun (HMK md. 165/2) yapılması ve hasıl olacak sonuç uyarınca bir karar verilmesi gerekirken; eksik inceleme ile, yazılı şekilde hüküm kurulması da doğru görülmemiştir....

        ın nüfus kayıtlarından silinmesi için nüfus kayıt düzeltme davası açmış olup bu dava halen derdest olduğu dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Dava; Türk Medeni Kanununun 301. ve devamı maddeleri gereğince babalığın tespitine ilişkindir. Aynı yasanın 303/.... maddesi uyarınca çocuk ile bir başka erkek arasında soybağı ilişkisi varsa, hak düşürücü süre bu ilişkinin ortadan kalktığı tarihte işlemeye başlar. Dolayısıyla ...'ın kayden babası görünen davalı ... ile olan soybağı ilişkisi ortadan kalkmadıkça, diğer bir deyişle ... .... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/371 Esas sayılı ...'ın anne ve baba adının düzeltilmesi davası sonuçlanmadıkça (gerçeğe aykırı beyana dayalı nüfus kaydı düzeltilmedikçe) temyize konu babalık davası sonuçlandırılamaz. Babalık davasında, yukarıda belirtilen nüfus kayıt düzeltme davası bekletici mesele yapılmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir. Açıklanan bu yönler gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir....

          dayalı olarak babanın belirlenmesinin mümkün olacağını, babalık karinesinden faydalanma söz konusu olmaksızın kocanın nüfus kütüğüne kaydedilen çocukla baba arasında soybağının kurulması söz konusu olmadığı için böyle bir durumda çocuk ile baba arasında soybağının bulunmadığının tespitine yönelik olarak açılacak davanın soybağının reddi davası değil, yanlış kaydın düzeltilmesi amacına yönelik kayıt düzeltme davası olduğunu 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36 ncı maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi gereğince gerçeğe aykırı olarak nüfus kütüğünde gerçek anne ve babası yerine, başka kişilerin nüfusuna onların çocuğu olarak hatalı şekilde tescil edilen davalının, bu hatalı kaydın düzeltilmesi isteminin bu türden yanlış ve yanıltıcı beyan ve işlemle yasaya aykırı olarak yapılan kayıtların düzeltilmesinin nüfus kaydının düzeltilmesi davası olduğu; görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir ....

            in mevcut nüfus kayıtlarına göre .... kardeşi olarak göründüğü, anne olduğu iddia edilen ... ile ... arasında evlilik bulunmadığı anlaşılmaktadır. Davada maddi olguları ileri sürmek taraflara, nitelendirmesi hakime aittir. Davacılar bu dava ile davalı ...'in annesinin ..., babasının ... olduğu halde, nüfus kaydında babası ...r ve annesi ise ... gibi tescil edildiğini bildirerek, adı geçenin nüfus kaydındaki anne ve baba adının iptali ile gerçek anne ve babası olan ... ve ... olarak düzeltilmesini istediğinden, davacının birbiriyle bağlantılı iki ayrı davası vardır. İlki mevcut nüfus kaydındaki anne ve baba kaydının iptali, ikincisi ise gerçek anne ve baba üzerine kayıt istemidir. Nüfus kaydının düzeltilmesi davası, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 30.01.2008 tarih 2008/2-36-47 sayılı içtihadında açıklandığı üzere, resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi nedeniyle, mevcut kaydın düzeltilmesi davasıdır....

              İşte bu noktada, nüfus kütüğünde yer alan doğru olmayan kayıtlar, ilgilileri veya Cumhuriyet savcısı tarafından açılacak olan kayıt düzeltme davası ile gerçek durumuna uygun hale getirilebilir ki, bu dava uygulamada nüfus kaydının düzeltilmesi davası olarak adlandırılmakta olup zamanaşımı ve hak düşürücü süreye bağlı olmayan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, her türlü kanıta başvurulabilir (YHGK'nin 11.02.1998 tarihli ve 2- 87/77 sayılı kararı). Soybağının reddi ve tanımanın iptali davaları ile kayıt düzeltme davası, sonuçları (hane dışına çıkarmak) bakımından benzerlik göstermekte ise de, içerik ve yargılama kuralları açısından kendi özel hükümlerine bağlıdır. Soybağının reddi, kişisel duruma ilişkin nüfus kaydında yer alan bilgi doğru olarak meydana gelmiş ve kütüğe tescil edilmiştir. Ancak bu doğru daha sonra soybağının reddi davası ile teknik anlamda bir yanlışlığa dönüştürülmektedir....

              Görüldüğü gibi davacının birbiriyle bağlantılı iki ayrı davası vardır. İlki mevcut nüfus kaydındaki anne ve baba kaydının iptali, ikincisi ise genetik anne ve baba olan Neşet ve ... üzerine kayıt istemidir. Nüfus kaydının düzeltilmesi davası, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 30.01.2008 tarih 2008/2-36-47 sayılı içtihadında açıklandığı üzere, resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi nedeniyle, mevcut kaydın düzeltilmesi davasıdır. Böyle bir dava sonucunda, kaydının düzeltilmesi istenen kişinin, o tarihe kadar kayıtlı olduğu haneden çıkıp, başka bir haneye tescil edilecek olması da, davayı soybağı davası haline dönüştürmez. Bu nedenle davacının birinci talebi, gerçeğe aykırı beyanla baştan beri yanlış olan sicilin düzeltilmesi niteliğinde olup, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunun 36. maddesi kapsamına giren nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır. Mahkemenin bu yoldaki kabulü doğrudur....

                Görüldüğü gibi davacının birbiriyle bağlantılı iki ayrı davası vardır. İlki mevcut nüfus kaydındaki anne ve baba kaydının iptali, ikincisi ise genetik anne ve baba olduğu iddia edilen ... ile ... üzerine kayıt istemidir. Nüfus kaydının düzeltilmesi davası, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 30.01.2008 tarih 2008/2-36-47 sayılı içtihadında açıklandığı üzere, resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi nedeniyle, mevcut kaydın düzeltilmesi davasıdır. Böyle bir dava sonucunda, kaydının düzeltilmesi istenen kişinin, o tarihe kadar kayıtlı olduğu haneden çıkıp, başka bir haneye tescil edilecek olması da, davayı soybağı davası haline dönüştürmez. Bu nedenle davacının birinci talebi, gerçeğe aykırı beyanla baştan beri yanlış olan sicilin düzeltilmesi niteliğinde olup, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunun 36. maddesi kapsamına giren nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır....

                  ın nüfus kaydındaki anne ve baba adlarının iptali ile gerçek anne ve babası olan ... ile ... olarak düzeltilmesini istemiştir. Görüldüğü gibi davacının birbiriyle bağlantılı iki ayrı davası vardır. İlki mevcut nüfus kaydındaki anne ve baba kaydının iptali, ikincisi ise genetik anne ve baba olan ... ile ... üzerine kayıt istemidir. Nüfus kaydının düzeltilmesi davası, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 30.01.2008 tarih 2008/2-36-47 sayılı içtihadında açıklandığı üzere, resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi nedeniyle, mevcut kaydın düzeltilmesi davasıdır. Böyle bir dava sonucunda, kaydının düzeltilmesi istenen kişinin, o tarihe kadar kayıtlı olduğu haneden çıkıp, başka bir haneye tescil edilecek olması da, davayı soybağı davası haline dönüştürmez....

                    UYAP Entegrasyonu