ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21/06/2021 NUMARASI : 2021/222 ESAS, 2021/326 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Ad Ve Soyadı Düzeltilmesi İstemli) KARAR : Kocaeli 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/222 Esas, 2021/326 Karar sayılı kararına karşı davacı T1 vekili ile davalı Meral Altunay vekili tarafından İstinaf Kanun yoluna başvurulmakla yapılan inceleme sonucunda; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili T1'in anne ve babalarının müvekkili henüz 2 yaşında iken boşandıklarını müvekkilinin 27 yaşına kadar babasını görmediğini, müvekkilinin adının çevrede Hızır Atilla olarak bilindiğini müvekkilinin soyadını da Reis olarak değiştirmek istediğini belirterek müvekkilinin adının Hızır Atilla Soyadının da Reis olarak düzeltilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı nüfus idaresi temsilcisi davacının davasını ispat etmesi gerektiğini belirtmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : Kocaeli 4....
in nüfus kütüğünde 2002 olan doğum yılının 2001 olarak düzeltilmesini istemişler, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; Dosya içerisinde bulunan nüfus kayıt örneğinde adının değiştirilmesini isteyen davacının nüfus kaydında "BSN:400" ve anne adının da Vetha olmasına karşın gerekçeli kararın hüküm fıkrasında "BSN:14" anne adının da "..." yazılmış olması doğru değil ise de, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, gerekçeli kararın hüküm fıkrasının birinci paragrafının ikinci satırında bulunan "BSN:14" çıkarılarak yerine "BSN:400", üçüncü satırında bulunan "...'...
nın nüfus kütüğünde "..." yine davacılardan ..., ..., ... ve ...'un nüfus kütüğünde "..." olan anne adının "... " olarak düzeltilmesini istemiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacılar vekili dava dilekçesinde, müvekkillerinin müşterek murisi ... ... ... ile ...'nın anne baba bir kardeş olduklarını ancak kardeşlerden ... ile ... ... ...'nın nüfus kütüğüne anne adlarının yanlış yazıldığını ileri sürerek ... ... ...'nın ... olan anne adının ..., ...'nın ise ... olan anne adının ... olarak, ... ... ile ...'nın annelerinin TC kimlik numarasının düzeltilmesini, kardeşleri ... ile kardeş olduklarına dair nüfus kütüğünde bağlantı sağlanmasını istemiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili, dava dilekçesinde davacının nüfus kaydında annesi ve babası olarak görünen kişilerin gerçek anne ve babası olmadığını ileri sürerek davacının nüfus kaydının iptal edilerek anne adının ..., baba adının ... olarak düzeltilmesini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I 1- Dahili davalılar ... ve ...'ye gerekçeli kararın Tebligat Yasasının 21. Maddesi ve Tüzüğün 28 ve 30. Maddesi hükümlerine uygun değildir. Mahkemece gerekçeli kararın adı geçen dahili davalılara usulünce tebliğ edilerek temyiz süresinin beklenmesinden, 2- ...'ın evlenerek gittiği .... İlçesi, ......
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Dava, dedenin baba adının Ömer olarak yazılması istemine ilişkindir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesinde nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının düzeltmeyi isteyen şahıslar ile ilgili resmî dairenin göstereceği lüzum üzerine Cumhuriyet Savcıları tarafından yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılacağı hükme bağlanmıştır. Hemen belirtmek gerekir ki, anne yönünden soybağı doğumla kendiliğinden kurulduğundan, anne ile çocuk arasında soybağı davalarından söz edilemez. Dolayısıyla soybağı kurulması için hükme gerek bulunmamaktadır. Ancak, anne yönünden doğuran kadının kim olduğunun tespitine ilişkin dava gündeme gelebilir. Bu nedenle herhangi bir sebeple çocuğun kendisini doğuran kadının dışında bir başka kadının nüfus kütüğüne yazılmış olması, çocuk ile kadın arasında soybağı kurulduğu anlamına gelmeyecektir....
Ancak, Dosya kapsamından sanığın yakalandığında üzerinde kimliğini ispat edecek herhangi bir belge bulunmadığı, kolluk tarafından tanzim edilen 13.08.2013 tarihli Nüfus Cüzdan Sureti başlıklı belgede, dosya kapsamından, sanığın isminin..., soy isminin..., baba adının ... anne adının..., doğum tarihinin 06/04/1965 olarak yazılı olmasına karşın yine Hatay İkinci Noterliği'nin 17704 yevmiye numaralı ve 07/10/2013 tarihli Pasoport Tercümesi başlıklı belgede ise sanığın isminin..., soy isminin SHUAIB, baba adının..., anne adının..., doğum tarihinin 05/06/1965 olarak belirtildiği anlaşılmakla, Gerekçeli karar ile sanık hakkında düzenlenen iddianamede ,sanığın isminin..., soy isminin..., baba adının ... anne adının..., doğum tarihinin 1965 olarak belirtilmesi karşısında , Türkiye Cumhuriyeti Devleti resmi makamlarından ve sanığın uyruğu olduğu ülke veya elçiliklerinden ya da uluslararası kuruluşlardan gerçek kimlik bilgileri araştırılmadan, varsa nüfus ve adli sicil kayıtları getirilmeden...
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 03/03/2022 NUMARASI : 2020/9 ESAS, 2022/76 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Ana-Baba Adının Düzeltilmesi/Değiştirilmesi İstemli) KARAR : Gebze 6....
Somut olaya gelince; dosya içinde mevcut nüfus kayıtlarından, nüfus kaydının iptali ve anne ve baba adının değiştirilmesi talep edilen çocuğun doğduğu tarihte, iddia edilen anne ve babanın evli olmamakla birlikte daha sonra evlendikleri ve iddia edilen genetik baba ile annenin duruşmada alınan imzalı beyanları ile davacının kendi çocukları olduğu yönünde beyanda bulundukları anlaşılmıştır. O halde, yukarıda açıklanan ilkeler karşısında dava, “Gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kayıtlarının düzeltilmesi” davasından ibarettir. Bu nedenle uyuşmazlığın, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36/1-a maddesi uyarınca asliye hukuk mahkemesinde çözümlenmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 20/09/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi....
Çocuk ile anne arasındaki soybağı doğum ile kendiliğinden kurulacağından, anne yönünden soybağı tesisi amacıyla değil, sadece, çocuğu doğuran kadının kim olduğunun tespiti amacıyla dava açılabilir. Nüfusta kayıtlı anne ve baba adının gerçeği yansıtmadığı ve bu nedenle gerçek anne ve baba adının yazılması istemiyle açılacak ve nüfusa kayıtlı bulunan hanenin de değiştirilmesi sonucunu doğuracak davalarda, esasen iki iddia bulunmaktadır. Bunlardan bir tanesi, çocuğun kayden anne olan kadından değil, başka bir anneden doğduğu; ikincisi ise, kayden baba olarak gözüken kişinin genetik baba olmadığı iddiasıdır. Bu davada, kayden anne gözüken kişinin çocuğu doğurmadığı, genetik annenin başka bir kadın olduğunun tespit edilmesi halinde, yukarıda sözü edilen babalık karinesi aksi yönde işleyecek ve “genetik annenin kocası olmayan” kayden babanın, babalık sıfatı kendiliğinden ortadan kalkacaktır....
Çocuk ile anne arasındaki soybağı doğum ile kendiliğinden kurulacağından, anne yönünden soybağı tesisi amacıyla değil, sadece, çocuğu doğuran kadının kim olduğunun tespiti amacıyla dava açılabilir. Nüfusta kayıtlı anne ve baba adının gerçeği yansıtmadığı ve bu nedenle gerçek anne ve baba adının yazılması istemiyle açılacak ve nüfusa kayıtlı bulunan hanenin de değiştirilmesi sonucunu doğuracak davalarda, esasen iki iddia bulunmaktadır. Bunlardan bir tanesi, çocuğun kayden anne olan kadından değil, başka bir anneden doğduğu; ikincisi ise, kayden baba olarak gözüken kişinin genetik baba olmadığı iddiasıdır. Bu davada, kayden anne gözüken kişinin çocuğu doğurmadığı, genetik annenin başka bir kadın olduğunun tespit edilmesi halinde, yukarıda sözü edilen babalık karinesi aksi yönde işleyecek ve “genetik annenin kocası olmayan”kayden babanın, babalık sıfatı kendiliğinden ortadan kalkacaktır....