ün nüfus kütüğündeki anne ve baba adının değiştirilmesi istenmiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ..., ..., ... ve ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I ...'a ait aile nüfus kayıt tablosunun tüm hareketleri ile birlikte ilgili Nüfus Müdürlüğünden getirtilip dosyaya konulmasından sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere iadesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 30.04.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Silivri Aile Mahkemesi tarafından ise, davacı vekili dava dilekçesinde müvekkilinin anne ve baba adının nüfus kaydında doğru yazıldığını ancak annesi ile müvekkilinin nüfus kaydı sırasında gerekli bağlantının kurulmadığını talep etmesi karşısında çocuk ile anne arasındaki soybağının doğumla kurulduğu aile mahkemesince davacı vekili talebi doğrultusunda verilebilecek bir karar olmadığı söz konusu talebin nüfus kayıtlarının yanlış tutulması sebebi ile nüfus kayıtlarının düzeltilmesine ilişkin olduğu Nüfus Hizmetleri Kanununun 36/1. maddesi uyarınca nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltim davalarında görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğundan bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Dayanak belgelerindeki bilgilerin aile kütüklerine işlenmesi sırasında yapılmış bir maddî hata söz konusu değil ise, aile kütüğünün herhangi bir kaydında düzeltme veya değişiklik ancak mahkeme kararı ile yapılabilecektir....
Bu durumda, soybağı ihtilafı ortaya çıkmayacağından, açıklanan muhtevadaki davalar, "Gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kayıtlarının düzeltilmesi" davasından ibaret kalacak ve görevli mahkeme, 5490 sayılı Kanunun 36/1-a maddesi uyarınca asliye hukuk mahkemesi olacaktır. Ancak, çocuğun doğduğu tarihte, genetik annenin evli bulunmaması halinde, anne yönünden dava, "Gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kayıtlarının düzeltilmesi" davası olarak kalmakla birlikte; genetik anne ile evli olmayan genetik baba yönünden, "Babalık karinesi" gerçekleşmediğinden, genetik babanın nüfus kaydına işlenmesi talebi "Soybağı davası" niteliğini kazanacaktır. Bu takdirde ise uyuşmazlığın, 4787 sayılı Kanunun 4. maddesi uyarınca aile mahkemesi tarafından incelenip çözüme kavuşturulması gerekecektir. (Yargıtay HGK 2013/354-1554, 18. HD 2015/1360-3281, 2015/1591-4537) Somut olaya gelince; dosya içinde mevcut nüfus kayıtlarından, anne-baba adının değiştirilmesi talep edilen ...'...
Çocuk ile anne arasındaki soybağı doğum ile kendiliğinden kurulacağından, anne yönünden soybağı tesisi amacıyla değil, sadece, çocuğu doğuran kadının kim olduğunun tespiti amacıyla dava açılabilir. Nüfusta kayıtlı anne ve baba adının gerçeği yansıtmadığı ve bu nedenle gerçek anne ve baba adının yazılması istemiyle açılacak ve nüfusa kayıtlı bulunan hanenin de değiştirilmesi sonucunu doğuracak davalarda, esasen iki iddia bulunmaktadır. Bunlardan bir tanesi, çocuğun kayden anne olan kadından değil, başka bir anneden doğduğu; ikincisi ise, kayden baba olarak gözüken kişinin genetik baba olmadığı iddiasıdır. Bu davada, kayden anne gözüken kişinin çocuğu doğurmadığı, genetik annenin başka bir kadın olduğunun tespit edilmesi halinde, yukarıda sözü edilen babalık karinesi aksi yönde işleyecek ve “Genetik annenin kocası olmayan” kayden babanın babalık sıfatı, aksine bir iddia bulunmadığı takdirde, ortadan kalkacaktır....
Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, nüfusta anne adının değiştirilmesi istemine ilişkindir. Davacı; davalının, resmî nikahlı eşi olan ...'ın gayri resmi eşi olduğunu, ... ile olan beraberliğinden dünyaya gelen çocukları ..., ... ve ...'ın davalının çocukları gibi nüfusa kaydedildiklerini belirterek çocukları ..., ... ve ...'ın nüfusta anne adının düzeltilerek, kendisinin çocukları olarak nüfus kayıtlarına işlenmesine karar verilmesini istemiştir. Bu türden yanlış ve yanıltıcı beyan ve işlemle yasaya aykırı olarak yapılan kayıtların düzeltilmesinin nüfus kaydının düzeltilmesi davası olduğu ve görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu açıktır (Hukuk Genel Kurulu 2013/18-354 E. 2013/1554 K. 13.11.2013 T.)....
Asliye Hukuk Mahkemesi ve ...2.Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava,nüfusta anne ve baba adının değiştirilmesi istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce, davanın soy bağının düzeltilmesi davası olduğunu belirterek, görevsizlik kararı verilmiştir. Aile Mahkemesi ise,nüfusta anne/baba adının düzeltilmesi davalarında 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi uyarınca görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu, bu hususta özel kanunda açık düzenleme bulunduğundan bahisle, görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda, davacılar, ...'un anne ve babaları olan... ve ...nun birlikteliklerinden dünyaya geldiği halde, gayri resmi evli olduklarından, nüfusa davacının annesi...ın annesi ... ve ...nin 2.eşi ...'nun çocuğu olarak kaydedildiği bildirilerek, ...'...
Mahkemece; "Dava, evlat edinilen ergin kişinin nüfus kayıtlarında bulunan anne - baba adının değiştirilmesi nedenine dayalı nüfus kayıtlarının düzeltilmesine ilişkindir. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4/1. maddesinde yer alan hükme göre; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun ikinci kitabından üçüncü kısım hariç olmak üzere (TMK m.118- 395) kaynaklanan bütün aile hukukundan doğan dava ve işlerde aile mahkemeleri görevlidir....
HD 2015/1360-3281, 2015/1591-4537) Diğer taraftan, 4721 sayılı Kanunun 292 ve 293. maddeleri uyarınca, evlilik birliği dışında doğan çocuk, anne babanın sonradan evlenmesi halinde eşlerin, evlilik akdi sırasında ya da sonradan bildirimde bulunması kaydıyla evlenen anne-babanın hanesine kaydedilecektir. Bu nedenle, anne-babanın, çocuğun doğum tarihinde evli olmamakla birlikte sonradan evlenmiş olmaları durumunda, babanın bildirimde bulunması (başka bir anlatımla, çocuğun kendi çocuğu olduğunu bildirmesi) ya da davada davacı olarak taraf bulunması halinde, ortada soybağı yönünden çözülmesi gereken bir ihtilaf bulunmadığı için bu davanın da müstakilen nüfus kayıtlarında düzeltim davası olarak kabul edilmesi usul ekonomisinin gereğidir. Somut olaya gelince; dosya içinde mevcut nüfus kayıtlarından, anne-baba adının değiştirilmesi talep edilen çocukların doğduğu tarihte, iddia edilen anne ve babanın evli olmamakla birlikte daha sonra evlendikleri anlaşılmaktadır....
ın nüfus kayıtlarında "..." olan anne adının "..." olarak değiştirilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Davacıların murisi olan ...’ın (TC Kimlik No:...) nüfus kayıtlarında annesi olarak gözüken ...’a ait açıklamalı aile nüfus kayıt tablosu ile nüfus kütüğüne tesciline esas belgenin (doğum tutanağı vs. belgelerin) ilgili Nüfus Müdürlüğünden getirtilip dosyaya konulmasından sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 01.11.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Çocuk ile anne arasındaki soybağı doğum ile kendiliğinden kurulacağından, anne yönünden soybağı tesisi amacıyla değil, sadece, çocuğu doğuran kadının kim olduğunun tespiti amacıyla dava açılabilir. Nüfusta kayıtlı anne ve baba adının gerçeği yansıtmadığı ve bu nedenle gerçek anne ve baba adının yazılması istemiyle açılacak ve nüfusa kayıtlı bulunan hanenin de değiştirilmesi sonucunu doğuracak davalarda, esasen iki iddia bulunmaktadır. Bunlardan bir tanesi, çocuğun kayden anne olan kadından değil, başka bir anneden doğduğu; ikincisi ise, kayden baba olarak gözüken kişinin genetik baba olmadığı iddiasıdır. Bu davada, kayden anne gözüken kişinin çocuğu doğurmadığı, genetik annenin başka bir kadın olduğunun tespit edilmesi halinde, yukarıda sözü edilen babalık karinesi aksi yönde işleyecek ve “genetik annenin kocası olmayan” kayden babanın, babalık sıfatı kendiliğinden ortadan kalkacaktır....