Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şubesi nezdinde bulunan hesabından keşide ettiği çekin karşılıksız çıkması nedeniyle hakkında kamu davası açılmış ise de, Yüreğir Nüfus Müdürlüğü'nün 20/11/2001 ve 09/04/2002 tarihli yazılarında, bu isimde bir şahsa ait nüfus kaydının bulunmadığının bildirilmiş olması karşısında, çek hesabı açılırken bildirilen, ad, soyad ve diğer kimlik bilgilerinin gerekçede var olmadığı, iddianamenin düzenlendiği tarihte yürürlükte bulunan mülga 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu'nun 163/2.maddesine aykırı olacak şekilde, gerçek olmayan kimlik bilgilerine dayanılarak kamu davası açılmış bulunduğu cihetle, hayali sanık hakkında mahkumiyet hükmü kurulamayacağı gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 Sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur....

    Nüfus Müdürlüğü'nün 17/06/2010 tarihli yazısında, bu İsimde bir şahsa ait nüfus kaydının bulunmadığının bildirilmiş olması karşısında, çek hesabı açılırken bildirilen, ad, soyad ve diğer kimlik bilgilerinin gerçekte var olmadığı, iddianamenin düzenlendiği tarihte yürürlükte bulunan mülga 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu'nun 163/2. maddesine aykırı olacak şekilde, gerçek olmayan kimlik bilgilerine dayanılarak kamu davası açılmış bulunduğu cihetle, hayalî sanık hakkında mahkûmiyet hükmü kurulamayacağı gözetilmeden, yazılı şekilde kararlar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 Sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden; Antalya 6....

      Şubesi nezdinde bulunan hesabından keşide ettiği çekin karşılıksız çıkması nedeniyle hakkında kamu davası açılmış ise de, Malatya Merkez İlçe Nüfus Müdürlüğü'nün 16/11/2011 tarihli yazısında, bu isimde bir sahsa ait nüfus kaydının bulunmadığının bildirilmiş olması karsısında, çek hesabı açılırken bildirilen, ad, soyad ve diğer kimlik bilgilerinin gerçekte var olmadığı, iddianamenin düzenlendiği tarihte yürürlükte bulunan mülga 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu'nun 163/2. maddesine aykırı olacak şekilde, gerçek olmayan kimlik bilgilerine dayanılarak kamu davası açılmış bulunduğu cihetle, hayali sanık hakkında mahkûmiyet hükmü kurulamayacağı gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 Sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden; Antalya 6....

        Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede; Dosya kapsamına göre, MNG Bank Mecidiyeköy Şubesi nezdinde bulunan hesaplan kesinde edilen suça konu çekin karşılıksız çıkması nedeniyle sanık hakkında kamu davası açılmış ise de, Beyoğlu İlçe Nüfus Müdürlüğü'nün 22/08/2011 tarihli yazısına göre, adı geçen kişinin bilgisayar kaydına rastlanmadığının, nüfus cüzdanının sahte olduğunun bildirilmiş olması ve zabıta tarafından yapılan tüm aramalara rağmen bu isimde bir kişiye ulaşılamamış bulunulması karşısında, çek hesabı açılırken bildirilen, ad, soyad ve diğer kimlik bilgilerinin gerçekte var olmadığı, İddianamenin düzenlendiği tarihte yürürlükle bulunan mülga 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu'nun 163/2. maddesine aykırı olacak şekilde, gerçek olmayan kimlik bilgilerine dayanılarak kamu davası açılmış bulunduğu cihetle, hayalî sanık hakkında mahkûmiyet hükmü kurulamayacağı gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 Sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca anılan...

          Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede; Tüm dosya kapsamına göre; Etibank ...Şubesi nezdinde bulunan hesabından keşide edilen çekin karşılıksız çıkması sebebiyle adı geçen sanık hakkında karşılıksız çek keşide etmek suçundan dolayı kamu davası açılmış ise de, yargılama aşamasında Kadıköy Kaymakamlığı Nüfus Müdürlüğünden gelen 05/10/2000 ve 09/11/2000 tarihli yazılarda, sanığın nüfus kaydının olmadığının bildirilmiş olması karşısında, çek hesabı açılırken bildirilen ad, soyad ve kimlik bilgilerinin gerçekte var olmadığı, iddianame ile de 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu'nun 163/2. maddesine aykırı olacak şekilde gerçek olmayan kimlik bilgilerine dayanılarak kamu davası açılmış bulunduğu cihetle, hayalî bir kişi hakkında mahkûmiyet hükmü kurulamayacağı gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 Sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur....

            Şubesi nezdinde bulunan hesabından kesinde ettiği çekin karşılıksız çıkması sebebiyle hakkında kamu davası açılmış ise de, Boğazlıyan Nüfus Müdürlüğünün 26/03/2002 ve 17/02/2003 tarihli yazılarında, bu isimde bir şahsa ait nüfus kaydının bulunmadığının bildirilmiş olması karşısında, ... hesabı açılırken bildirilen ad, soyad ve diğer kimlik bilgilerinin gerçekte var olmadığı, iddianamenin düzenlendiği tarihte yürürlükte bulunan mülga 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun 163/2. maddesine aykırı olacak şekilde, gerçek olmayan kimlik bilgilerine dayanılarak kamu davası açılmış bulunduğu cihetle, hayalî sanık hakkında mahkûmiyet hükmü kurulamayacağı gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 Sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden; Antalya 3....

              ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2019/521 ESAS 2020/36 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Ad Ve Soyadı Düzeltilmesi İstemli) KARAR : Kuşadası 3....

              Uyuşmazlık; davada yetkili Mahkemenin, nüfus kaydı düzeltilmesi istenilen kişinin yerleşim yeri Mahkemesi mi yoksa düzeltmeyi isteyen kişinin (davacı) yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki Mahkemesi mi olduğu olduğu noktasında olup; 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun “Nüfus davaları” başlıklı 36. maddesine göre; “(1) Mahkeme kararı ile yapılan kayıt düzeltmelerinde aşağıdaki usûllere uyulur: a) Nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davaları, düzeltmeyi isteyen şahıslar ile ilgili resmî dairenin göstereceği lüzum üzerine Cumhuriyet savcıları tarafından yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılır. Kayıt düzeltme davaları nüfus müdürü veya görevlendireceği nüfus memuru huzuru ile görülür ve karara bağlanır. b) Ad değişikliği halinde, nüfus müdürlüğü bu kişinin çocuklarının baba veya ana adına ilişkin kaydı, soyadı değişikliğinde ise eş ve ergin olmayan çocukların soyadını da düzeltir....

              İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek inceleme yapılmıştır. Dava; nüfus kayıtlarında yaş ve isim düzeltilmesi istemine ilişkindir. İlk derece Mahkemesince yaş düzeltme talebinin reddine, isim düzeltme talebinin kabulüne dair karar verilmiştir. Davacı tarafça reddedilen taleple ilgili istinaf yoluna başvurulmuştur. "Dava dilekçesinde, davacının 05/07/1964 olan doğum tarihinin 05/07/1959 olarak düzeltilmesi istenilmiş; mahkemece, davanın reddine dair verilen karar davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesi kapsamında nüfus kayıtlarındaki doğum tarihinin düzeltilmesi istemine ilişkindir....

              Ad değişikliği nüfus siciline kayıt ve ilan olunur. Ad değişmekle kişisel durum değişmez. Adın değiştirilmesinden zarar gören kimse, bunu öğrendiği günden itibaren başlayarak bir yıl içinde değiştirilme kararının kaldırılmasını dava edebilir." Nüfus kayıtlarında ki düzeltme istemine ilişkin davalar diğer kayıt düzeltme davalarında olduğu gibi kamu düzeni ile ilgili olduğundan mahkemelerin hiç bir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunmaktadır. Ad ve soyadının değiştirilmesi ancak haklı sebeplere dayanılarak hakimden istenebilir. Adın değiştirildiği nüfus siciline kayıt ve tescil olunur. 2525 sayılı Soyadı Kanununa göre taşınması zorunlu önad ve soyadı, Türk Medeni Kanunu'nun 27. maddesi hükmünün kapsamındadır. Her ne kadar ilk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yeterli inceleme ve araştırma yapıldığından bahsedilemeyeceği açıktır....

              UYAP Entegrasyonu