Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Samsun İcra Müdürlüğünün 2018/150135 esas sayılı takip dosyasındaki takibe konu teminat senedi incelendiğinde, bu senedin alacaklısının dava dışı Adem Aksoy değil NUR APARTMANI olduğunun anlaşılacağını, senedin arka yüzündeki ibare " Nur Apartmanı dış cephe ve çatı onarımı için Adem Aksoy ödemesi için iş bitirimi teminat senedi ve devredilemez, başka amaç için kullanılamaz " şeklinde olduğunu, Adem Aksoy'a ödemek için değil, Adem Aksoy ödemesi için şeklinde olduğunu, senet üzerinde adı geçen Adem Aksoy'un Nur Apartmanının maliklerinden birisi olduğunu, takibe konu senedin de Adem Aksoy'un davalı tarafa, payına düşen miktarı ödedikten sonra düzenlendiği için senet üzerinde Adem Aksoy ödemesi için ibaresinin bulunduğunu, ancak senedin tümü birlikte değerlendirildiğinde senedin Nur Apartmanı'ndaki çatı ve dış cephe montaj işlemleri için Nur Apartmanına verildiğinin anlaşılacağını, dolayısıyla teminat alacaklısının Nur Apartmanı olduğunu,...
davranış ve hakaretlerde bulunduğunu, evlilik birliğini çekilmez hale getirdiğini, davalının iki yıl boyunca yabancı uyruklu bir kadınla ilişki yaşadığını, davacı tarafın agresif ve geçimsiz bir kişilik yapısına sahip olması nedeniyle üçüncü şahıslarla da pek çok olay yaşadığını ve işlediği suçlar nedeniyle yargılandığını, müvekkilinin maddi ve manevi açıdan yıprandığını, davacı tarafın işleri bozmak amacıyla müvekkilinin müşteri çevresini, iş yaptığı insanları tehdit ettiğini, ağza alınmayacak sinkaflı hakaretler ve küfürler savurduğunu, hatta fiili saldırılarda bulunarak müşteri çevresini dağıttığını, işlerini bozduğunu, iş yerindeki işletme için gerekli demirbaşları kırıp dökerek maddi zararlar verdiğini belirterek, öncelikle karşı davalarının kabulüne, tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine 150.000,00....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesinin 13/05/2022 tarihli ara kararı gereğince; dava mirasın reddinin iptali davası olup, muris Jale Nur Çevik'in malvarlığı dava konusu olmadığından davacı vekilinin muris Jale Nur Çevik'in terekesi üzerine ihtiyati teddbir konulması talebinin reddine, ihtiyati haciz talebinin ise davalının alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla murisi Jale Nur Çevik'in mirasını reddettiği hususu yargılamayı gerektirdiğinden yani ihtiyati haczin şartları oluşmadığından davacı vekilinin muris Jale Nur Çevik'in terekesi üzerine ihtiyati haciz konulması talebinin reddine karar verilmiştir....
DAVA Davacı-davalı erkek vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; kadının evlilik öncesi bulunan kadın hastalığını gizlediğini, eve gelen misafirleri iyi ağırlamadığını ve gelmelerini istemediğini, erkeğin önceki evliliğinden olan kızlarını istemediğini, erkeğin onlarla görüşmesinden rahatsızlık duyduğunu, erkeğin kızına babasının adam olmadığını, erkeklik yapamadığını, yalancı olduğunu söyleyerek erkeğin küçük düşürdüğünü, hakaret edip aşağıladığını, ayrı yatarak sürekli küstüğünü, sürekli eski eşi ile kıyasladığını, bu evliliği bir ticaret olarak gördüğünü, erkeğe boşanmak istiyorsan ev alırsın, para versin yoksa boşanmam dediğini, erkeğin şiddet uygulamamasına rağmen davalının bu doğrultuda beyan vermesinin ve suçlamada bulunmasının evliliğin çekilemeyecek düzeyde olduğunu gösterdiğini iddia ederek tarafların pek kötü ve onur kırıcı davranışlar nedeniyle ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. II....
Temyiz Sebepleri Davacı kadın vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; erkeğin ekte bulunan suç duyurusu nedeniyle alınan beyanında oda ve ev kapılarını kilitleyerek işe gittiğini ikrar ettiğini, dosyada dinlenilen tanıkların da bu davranışını beyan ettiğini, 2 aylık çocuğu ile odadan dışarı çıkamadığını, ayrıca evin kilidini değiştirerek kadının eve girmesini engellediğini, silah zoruyla ters ilişkiye zorladığını ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından 4721 sayılı Kanun’un 162 nci maddesinde düzenlenen pek kötü muamele ve onur kırıcı davranış nedeniyle açılan boşanma davasının kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, davacı kadının isnat ettiği vakıaları ispat edip etmediği noktasında toplanmaktadır. 2....
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının tamamen KALDIRILMASINA, 6100 sayılı HMK'nun 353/1- b-2 maddesi gereğince bu konuda yeniden karar vermek gerektiğinden, a-Davacının TMK'nun 162. maddesi uyarınca pek kötü ve onur kırıcı davranış nedeni ile açtığı boşanma davasının reddine, b-Davacının genel geçimsizlik nedenine dayalı olarak açtığı boşanma davasının kabulüne, Mersin ili, Yenişehir ilçesi, İnsu Mah....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından boşanma davasının kabulü ve ziynet alacağının miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının ziynet alacağına yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2- Davacı kadın; hayata kast, pek kötü muamele ve onur kırıcı davranış (TMK m. 162) hukuki sebeplerine dayalı olarak boşanma davası açmıştır. Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma isteği olmadığı gibi, usulüne uygun şekilde yapılmış bir ıslah da bulunmamaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının ziynet alacağına yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2- Davacı kadın; hayata kast, pek kötü muamele ve onur kırıcı davranış (TMK m.162) hukuki sebeplerine dayalı olarak boşanma davası açmıştır. Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma isteği olmadığı gibi, usulüne uygun şekilde yapılmış bir ıslah da bulunmamaktadır....
Davada davacı kadın tarafından pek kötü ve onur kırıcı davranış (TMK m. 162) hukuksal nedenine dayalı olarak boşanma talep edilmiş, mahkemece gerekçede tarafların birliğin temelinden sarsılması hukuksal nedeni ile (TMK m. 166/1) boşanmalarına karar verildiği belirtilirken, gerekçeli kararın hüküm bölümünde davanın kabulüne karar verilmek suretiyle gerekçe ile hüküm sonucu arasında çelişkiye düşülmüştür. Yukarıda açıklanan sebeple, oluşan çelişki tek başına bozma sebebi oluşturduğundan, hükmün münhasıran bu sebeple bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 13.06.2017 (Salı)...
Davacı tarafından “Hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış” hukuki sebebine (TMK m. 162) dayalı açılmış bir dava bulunmamaktadır. Olmayan dava ile ilgili hüküm tesis edilmesi, kanunun sarih maddesine aykırı olup, bu husus temyiz edilmemiş olsa bile bozma sebebi oluşturur. Mahkemece bu husus nazara alınmadan tarafların Türk Medeni Kanununun 162. maddesi gereğince boşanmalarına karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.04.05.2016(Çrş.)...