Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Noterlik Kanunu’nun 1.maddesinde; noterliğin bir kamu hizmeti olduğu ve noterin, hukukî güvenliği sağlamak ve anlaşmazlıkları önlemek için işlemleri belgelendirdiği belirtilmiştir. Görevi belge ve işlemlere resmîyet kazandırmak olan noterlerin, yaptıkları işlemler dolayısıyla meydana gelecek zararlardan ötürü sorumlu tutulması bir zorunluluktur. Noterlerin yaptıkları hizmet dolayısıyla sorumlulukları, 1512 sayılı Noterlik Kanunu’nun 162. maddesinde hüküm altına alınmış olup; stajyer, katip ve katip adayları tarafından yapılmış olsa bile, noterlerin, bir işin yapılmamasından veya hatalı yahut eksik yapılmasından dolayı zarar görmüş olanlara karşı sorumlu oldukları, noterin, ödediği miktar için, işin yapılmaması, hatalı yahut eksik yapılmasına sebep olan stajyer veya noterlik personeline rücu edebileceği hükme bağlanmıştır. Noterlik Kanunu’nun 162. maddesinde kusurdan söz edilmemiş olup, bu özel bir "kusursuz sorumluluk" türüdür....

    Noterlik Kanunu’nun 1. maddesinde; noterliğin bir kamu hizmeti olduğu ve noterin, hukukî güvenliği sağlamak ve anlaşmazlıkları önlemek için işlemleri belgelendirdiği belirtilmiştir. Görevi belge ve işlemlere resmîyet kazandırmak olan noterlerin, yaptıkları işlemler dolayısıyla meydana gelecek zararlardan ötürü sorumlu tutulması bir zorunluluktur. Noterlerin yaptıkları hizmet dolayısıyla sorumlulukları, 1512 sayılı Noterlik Kanunu’nun 162. maddesinde hüküm altına alınmış olup; stajyer, katip ve katip adayları tarafından yapılmış olsa bile, noterlerin, bir işin yapılmamasından veya hatalı yahut eksik yapılmasından dolayı zarar görmüş olanlara karşı sorumlu oldukları, noterin, ödediği miktar için, işin yapılmaması, hatalı yahut eksik yapılmasına sebep olan stajyer veya noterlik personeline rücu edebileceği hükme bağlanmıştır. Noterlik Kanunu’nun 162. maddesinde kusurdan söz edilmemiş olup, bu özel bir "kusursuz sorumluluk" türüdür....

      Davacı vekili tarafından örneği ibraz edilen ekstre kapsamında davacı hesabından 48.000,00 TL havale ve devamında aynı tarihte 20.000,00 ve 28.000,00 TL tutarlı nakit çekilen miktar bilgilerinin bulunduğu, dava dilekçesinde belirtilen noterlik içerisinde ve noterlik dışında ödeme açıklaması ile miktar bakımından uyumlu olduğu, dosya içerisine ibraz edilen 17/03/2015 tarihli araç satış sözleşmesinde satış bedelinin 50.000,00 TL olarak belirtildiği, satıcı Alper Bayındır vekili Hüseyin Güven'in taraf olduğu sözleşme kapsamında bedelin nakden ve tamamen alındığına yönelik beyan bulunduğu anlaşılmıştır....

      Taşınmaz mülkiyetinin devrini amaçlayan sözleşmelerin geçerliliği için Türk Medeni Kanununun 706, Borçlar Kanununun 213, Tapu Kanununun 26, 1512 sayılı Noterlik Kanununun 60. maddeleri hükümlerince resmi biçim koşuluna uyularak yapılması gerekir. Davalıların çekişme konusu 23 m2’lik yeri tapudan davacıya devretmeyi taahhüt ettikleri iddiasıyla bu dava açılmış ise de; taraflar arasında söz konusu gayrimenkulün devrini sağlayacak geçerli bir sözleşme mevcut değildir. Davacı, bu davada Türk Medeni Kanununun 725. maddesine dayanarak taşkın inşaat nedeniyle tapu iptali ve tescil talebinde de bulunmamıştır. Mahkemece, davacı ile davalılar arasında dava konusu taşınmazın devrini sağlayacak geçerli bir sözleşme bulunmadığından tapu iptali ve tescil talebinin reddine karar verilmelidir....

        Mahkemece davalıya ait 20/80 hissenin iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir. Hüküm davalı tarafından satış vaadi sözleşmesine konu olmayan ve muris annesi ...'den intikal eden payın da iptaline karar verilmesinin doğru olmadığı belirtilerek temyiz edilmiştir. Kaynağını Borçlar Kanunu'nun 22.maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanunu'nun 213.maddesi ile Türk Medeni Kanunu'nun 706 ve Noterlik Kanununun 89.madde hükümleri uyarınca noter önünde resen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaad alacaklısı taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 706. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini istiyebilir. Davacı, 15.3.1993 tarihli biçimine uygun düzenlenmiş satış vaadi sözleşmesine dayanmıştır....

          Dava; tespitten sonra, kadastro tutanağının kesinleşmesinden önceki, pay satışına dayalı payın iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, ... payının Noterlik satış vaadi sözleşmesiyle devredildiği açıklanarak davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme karar vermeye yeterli değildir. Dava konusu 107 parsel üzerinde ... adına hükmen kayıtlı 155/496 pay ve ...’dan miras yoluyla intikal eden 93/496 pay bulunmaktadır. Mahkemece, “ …107 nolu parseldeki malik ...'ya ait hissenin tapusunun iptali ile…” şeklinde hüküm kurulmuştur. Hemen belirtmek gerekir ki; Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 141/3 madde ve fıkrası gereğince; “Bütün mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olarak yazılması” zorunludur. HUMK.nun 388 (HMK.nun 297 m.) maddesinde; bir kararda bulunması gereken hususlar tek tek bentler halinde yazılmıştır....

            Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, harici satış sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. 6100 ... Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 ... Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 2. Tapuda kayıtlı bir taşınmazın mülkiyetinin naklinin hüküm ve sonuç doğurabilmesi için sözleşmenin 4721 ... ... Medeni Kanunu’nun 70, 6098 ... ... Borçlar Kanunu’nun 237, 2644 ... Tapu Kanunu’nun 26 ve 1512 ... Noterlik Kanunu’nun 89 uncu maddesi uyarınca resmî biçim koşuluna uyularak yapılması zorunludur. 3. Değerlendirme 1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 ... Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2....

              Noterliği tarafından düzenlenen 19.01.2016 gün 00644 yevmiye nolu mirasçılık belgesinin yanlış olduğunu, Noterlik Kanununun 71/C maddesi uyarınca mirasçılık belgesine itiraz ettiklerini ileri sürüp, gerçek mirasçıların mahkemece belirlenerek yeniden mirasçılık belgesi verilmesi istemiyle sulh hukuk mahkemesinde dava açmıştır. ... 8. Sulh Hukuk Mahkemesi; "...davanın mirasçılık belgesinin iptaline ilişkin olduğu, HMK'nın 4. maddesinde belirtilen davalardan olmadığı, davaya bakma görevinin asliye hukuk mahkemesine ait bulunduğu..." gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. ... 12....

                D)İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; murisin 91 yaşında vefat ettiğini, vasiyetname düzenleme tarihinde tam teşekküllü sağlık kuruluşundan alınmış bir sağlık raporunun bulunmadığını, yerel mahkeme kararına dayanak teşkil eden adli tıp raporunun eksik inceleme sonucu düzenlendiğini, vasiyetnamede tanık olarak imzası bulunan kişilerin TMK'nın 536 ve Noterlik Kanunun 26 da sayılan kişilerden olup olmadıkları hususunda yeterli inceleme yapılmadığını belirterek kararı istinaf etmiştir. E)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, vasiyetnamenin iptali istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir....

                nun genel kurula katılım için vermiş olduğu vekaletin kanuna ve usule aykırı olduğunun belirlendiğini, davalı şirkette pay sahibi olan ...’nun 27/07/1927 doğumlu ve 94 yaşında olduğunu, yaşından ötürü temyiz kudretinin olup olmadığının tartışmalı hale geldiğini, noterin, işlem yaptıracak ilgilinin hukuki işlem yapma yeteneği hakkında bir kanı sahibi olması gerektiğini, ilgilinin yaşlılık, hastalık veya dış görünüşü itibariyle yeteneğinden şüphe edilmesi veya bu konuda ihbar ve şikâyet bulunması hallerinde temyiz kudretinin varlığının doktor raporu ile saptanması gerektiğini, bu hususun Noterlik Kanunu'nun “Noterlik İşlemlerinin Şekli” başlıklı 72. maddesinde ve Noterlik Kanunu Yönetmeliği’nin 91. maddesinde belirtildiğini, bu maddeler gereğince ...'...

                  UYAP Entegrasyonu