Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 25.03.2003 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali, tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 30.03.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava,satış vaadi sözleşmesine dayanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacı, 3278 parselde davalılar ..., ...,... adına kayıtlı olan payların 13.02.1996 tarihli satış vaadi sözleşmesiyle satışının vaat edildiğini söyleyerek, tapu iptali ve tescil istemiştir. Mahkemece, davalı ... yönünden davanın kabulüne; diğer davalılar yönünden kesin hüküm gerekçesiyle istemin reddine karar verilmiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir....

    Hükmü, davacı temyiz etmiştir.Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706 ve Noterlik Kanununun 89. madde hükümleri uyarınca noter önünde re'sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyeti devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanunun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davası ile borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir.Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 7.1.2005 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 25.2.2005 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı; 610 parsel sayılı taşınmazı davalılardan ...'nin diğer davalı ...'yi, ...'ninde kendisine satımını vaad ettiğini belirterek Tapu iptali ve tescil isteminde bulunmuştur. Mahkemece ...'a ait 360/7200 hissenin iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir. Hüküm davalılardan ... tarafından, satım sözleşmesine konu olmayan payında iptaline karar verilmesinin doğru olmadığını belirterek temyiz edilmiştir....

        Belediyesinin imar uygulamasından dolayı zamanında yapılamadığını, satış vaadi sözleşmesi nedeniyle taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Bir kısım davalılar, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı ... vekili temyiz etmiştir. Kaynağını Türk Borçlar Kanununun 29. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Türk Borçlar Kanununun 237. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, finansal kira bedellerinin tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalılar, duruşmalara katılmamış, cevap da vermemişlerdir....

            Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Somut olayda, dava konusu 2240 ada 15 parsel sayılı taşınmazın imar uygulaması sonucu ifrazından 4445 ada 16 ve 20 parsel sayılı taşınmazların oluştuğu, bu taşınmazların Hazine adına olan tapu kayıtlarının iptali ile hükmen davalı adına tescil edildiği anlaşılmıştır. Davacı, dava konusu taşınmazı geçerli bir temlik sözleşmesi niteliğindeki 25.07.1991 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile kendisine satışını vaat eden dava dışı ....'dan temlik almıştır. Bu durumda mahkemece davalı adına tapuda kayıtlı 4445 ada 16 ve 20 parsel sayılı taşınmazların 1/2'şer payının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

              Somut olayda; sanığın suç tarihinde gece vakti Seydişehir Noterliğine girerek noterlik dairesinde bulunan ... monitörüne ait kabloyu kesmesi ve çelik kasayı iki yerinden delmesi şeklindeki olayda; noterlik bir kamu hizmeti olduğu halde, kamu kurumu niteliğinde olmadığı ve zarar verilen eşyaların da kamu hizmetine tahsis edilmiş eşya sayılamayacağı anlaşıldığından, eylemin 5237 sayılı TCK' nın 151/1 maddesi kapsamında mala zarar verme suçunu oluşturacağı gözetilmeksizin yazılı şekilde aynı yasanın 152/1-a maddesi gereğince uygulama yapılması, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 Sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 Sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 13.03.2013 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

                Davalı Cevabının Özeti: Davalı vekili; dava ve taleplerin haksız olduğunu kıdem tazminatı yönünden husumet itirazlarının olduğunu, Türkiye Noterler Birliği Kıdem ve İhbar tazminatı Yönetmeliği 5. maddesi 2. fıkrası uyarınca tüm noterlik personelinin kıdem tazminatları işten ayrılma nedeni ve haklılığı değerlendirilerek ödenmesi gerektiği halde Türkiye Noterler Birliği tarafından ödendiğini, davacı dahil hiçbir personelin görevi dışında bir işe zorlanmadığını, davacının elbisesine makyajına karışmadığını, noterlik resmi bir daire olduğu için davacıyı kıyafet yönünden ikaz ettiğini, noterlik dairesinin kışın ısıtılmadığı, yazın soğutulmadığı hususunda davacının iftira attığını, davacının uyarılara rağmen işe geç gelmeye devam ettiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir. Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Temyiz: Kararı davalı vekili temyiz etmiştir....

                  Sanığın katılan ... adına düzenlediği sahte nüfus cüzdanını kullanmak suretiyle noterde birer gün arayla kendi adına vekaletname ve müştekinin vekili sıfatıyla da araç satış sözleşmesi düzenlettirdiğinin sabit olduğu olayda, suçun konusunu oluşturan sahte noterlik belgelerinin TCK'nın 204. maddesinin 3. fıkrasında sayılan belgelerden olmaları nedeniyle sanığın cezasından aynı fıkra uyarınca artırım yapılmaması ve birer gün ara ile iki sahte belge oluşturulmasını sağlamak suretiyle de eylemini zincirleme olarak gerçekleştirdiği halde TCK'nın 43. maddesi uyarınca cezasından artırım yapılmaması karşı temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, dolandırıcılık HÜKÜM : Mahkumiyet Bir suç işleme kararı kapsamında trafik idaresinin maddi varlığı niteliğindeki suça konu plakalar ile motorlu araç trafik ve tescil belgeleri ile sahte noterlik belgesi düzenletilmek/kullanılmak suretiyle birden fazla resmi belgede sahtecilik suçunun zincirleme şekilde işlendiği gözetilmeden ve noterlik bir kamu hizmeti olmasına rağmen 5237 sayılı TCK'nın 158/1-d maddesinde belirtilen kamu kurumu niteliğinde bir kuruluş değilse de sanığın sübuta eren dolandırıcılık eylemini, kamu kurumu olan trafik idaresinin maddi varlığı niteliğindeki sahte motorlu araç trafik ve tescil belgeleri, sahte plaka kullanarak işlemiş olması karşısında; sanığın nitelikli dolandırıcılık suçundan cezalandırılması gerktiği gözetilmeden yazılı şekilde eksik ceza tayini aleyhe temyiz olmadığından bozma sebebi yapılmamıştır....

                      UYAP Entegrasyonu