Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

. … DAVANIN KONUSU : 04/10/2011 tarih ve 28074 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Mirasçılık Belgesi Verilmesi ve Terk Eden Eşin Ortak Konuta Davet Edilmesi İşlemlerinin Noterler Tarafından Yapılmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik'in, mirasçılık belgesi verilmesi işleminin yargılamayı gerektirmesi sebebiyle mahkemelerce yapılması gerekirken bu işlemin noterlikçe de yapılabilmesinin Anayasa'nın 9. maddesine aykırı olduğu gerekçesiyle tamamının, bunun mümkün görülmemesi durumunda ise 1.,2., 3., 4., 5. ve 6. maddelerinin ve Türkiye Noterler Birliğinin … tarih ve … sayılı Genel Yazısının iptali istemiyle açılmıştır. DAVACININ İDDİALARI : Dava konusu düzenlemelerin hukuka aykırı olduğu belirtilerek iptali istenilmektedir....

    SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıya vekâlet ücretinin Noterlik Kanunu’nun 33 ve Noterlik Kanunu Yönetmeliği’nin 133. maddelerine uygun olarak ödendiğini, davacının başkaca alacağının mevcut olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

    nun vekaletnamede kendi resminin olması sebebiyle tapu müdürlüğünün dikkatini çekeceğini anladığı için yeniden noterliğe başvurarak ikinci bir işlemle bu kez davacının resminin bulunduğu bir suret aldığı ve bu suretle tapudaki işlemleri gerçekleştirdiği, ancak gerek ceza dosyasında gerekse noterlik elemanları hakkındaki kovuşturmaya yer olmadığına dair kararda ikinci işlem olan bu maddi vakıaya değinilmediği, nüfus müdürlüğünce düzenlenen ve sahteliği anlaşılmayan bir nüfus cüzdanı kullanan davacının kardeşi ...'nun ağır kusur teşkil eden fiili nedeniyle noterlik işlemi ile zarar arasında nedensellik bağının kesildiği gerekçe gösterilerek, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, 1512 sayılı Noterlik Kanunu’nun 162. maddesine dayalı noterin sorumluluğuna ilişkin maddi tazminat davasıdır. Yargıtay uygulamasında; noterlerin hukukî sorumluluğunun kusursuz sorumluluk olduğu genel bir ilke ve prensip olarak benimsenmiştir....

      Noterliğini 30.01.2016 ile 16.06.2016 tarihleri arasında 1512 sayılı Noterlik Kanunun 33.maddesi gereğince vekaleten yönettiği, bu sırada noterlik faaliyetlerinden elde edilen gelirin bir kısmının ilgili mevzuat hükümlerine göre birliğe gönderilmesi gerekirken gönderilmediğini, bu sebeple Ankara 4....

      NOTERLİK KANUNU [ Madde 118 ] 1512 S. NOTERLİK KANUNU [ Madde 119 ] 1512 S. NOTERLİK KANUNU [ Madde 120 ] "İçtihat Metni" Zimmet suçundan sanık Erdoğan'ın yapılan yargılanması sonunda; atılı suçtan mahkumiyetine dair, (Söke Ağır Ceza Mahkemesi)'nden verilen 04.12.2007 gün ve 2006/246 Esas, 2007/272 Karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay'ca incelenmesi sanık müdafii tarafından istenilmiş olduğundan, dava evrakı C.Başsavcılığı'ndan tebliğname ile Daireye gönderilmekle incelendi: 8 ila 58 gün arasındaki gecikmelerle yatırdığı 2004, 2005 ve 2006 yıllarına ait harç, damga vergisi, değerli kağıt bedelleri ile hiç yatırmadığı katma değer vergisi tutarlarının, 1512 sayılı Noterlik Kanunu'nun 118, 119, 120. maddeleri uyarınca K......

        in yönünden haksız eylemi nedeniyle; davalı noter Işık ve noter başkatibi Mehmet Orhan yönünden ise Noterlik Kanununun 162. maddesi uyarınca sorumlulukları tartışılmalı ve bu sorumlulukları sonucu davacının uğradığı zarar nedeniyle sorumlu oldukları tazminat miktarı belirlenmedir. Noterlik Kanunu’nun 1.maddesi gereğince; noterliğin bir kamu hizmeti niteliğinde bulunduğu, hukukî güvenliği sağlamak ve anlaşmazlıkları önlemek için işlemleri belgelendiren bir kurum olduğu belirtilmiştir. Görevi belge ve işlemlere resmîyet kazandırmak olan noterlerin yaptıkları işlemler dolayısıyla meydana gelecek zararlardan ötürü sorumlu tutulması bir zorunluluk olarak kendini göstermektedir. Noterlerin yaptıkları hizmet dolayısıyla sorumlulukları, hâlen yürürlükte bulunan 1512 sayılı Noterlik Kanunu’nun 162. maddesinde hüküm altına alınmıştır....

          Noterlik Kanununun 76.maddesinde de; "Noter, tanık, tercüman ve bilirkişiler aşağıdaki hallerde noterlik işlemine katılamazlar" dendikten sonra 3.cü fıkrasında; "ilgililerden biri ile aralarında sıhri dahi olsa usul ve füru veya kan hısımlığında üçüncü, sıhri hısımlıkta ikinci derecede civar hısımlığı veyahut evlat edinme ilişkisi varsa" hükmüne amirdir. Ne var ki; Noterlik Kanunu, tüm işlemlerde uygulanmak üzere tanıklarla ilgili hükümler öngörmüştür. Oysa, TMK.'nun 536.maddesi, sadece vasiyetnamelerde tanık olacakları içeren şartları saymıştır. Maddede, vasiyetname düzenlenirken tanık olamayacaklar tahdidi olarak sayılmıştır. Hal böyle olunca, Türk Medeni Kanunu genel nitelikte olmakla beraber, 536.maddesi, Noterlik Kanununa göre, "özel hüküm" niteliği taşır. Özel hükmün genel hükme üstün tutulacağı genel hukuk ilkesidir. Bu bakımdan, gerek resmi, gerek sözlü vasiyet tanıklarında TMK'nun 536.maddesinde sayılan nicelik ve niteliklerinin aranması yeterlidir....

            Eldeki davada, birleşen dava yönünden davacının talebi, davalı ... tarafından düzenlenen resmi satış sözleşmesinin iptali istemine ilişkin olup, davalı Noterlik bu işlemin tarafı değil, bu işlemi yasalar gereği düzenlemekle yükümlü kılınmış resmi makamdır. Buna göre husumetin, dava konusu resmi işlemin içeriğindeki hakka ilişkin herhangi bir yararı bulunmayan davalı ...'ne yöneltilmesi doğru görülmemiştir. O halde; dava konusu resmi işlemin tarafı olmayan ve pasif husumet ehliyeti bulunmayan davalı ... yönünden davanın husumetten reddine karar verilmesi gerekirken; yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde davalı Noterlik yönünden davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuş, bozmayı gerektirmiştir....

              Davacı şirket yetkilisine, zayi belgesi düzenlenmesi istenen karar defteri, genel kurul müzakere defteri ve ortaklar pay defterinin tasdikine ilişkin ilgili noterlik bilgilerini bildirmesi için süre verildiği, davacı şirket yetkilisi tarafından noterlik bilgilerinin bildirildiği, Bornova Noterliği'nden zayi belgesi düzenlenmesi istenen karar defteri, genel kurul müzakere defteri, ortaklar pay defterinin tasdikine ilişkin düzenlenen 27/05/2013 tarih... no'lu evrakın celp edilerek dosyamız içine alındığı görülmüştür. Davacı şirket yetkilisinin 14/06/2022 tarihli duruşmada "şirket defterinin bulunduğu kişi ...'...

                Ancak, görme engellilerin noterlik işlemlerinde tanık bulundurma zorunluluğu hakkında Görme Engelliler Federasyonu, Adalet Bakanlığı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı temsilcilerinden oluşan çalışma grubu raporunun görüşüldüğü TNB Yönetim Kurulunun 27.02.2018 tarihli toplantısında; 'Görme engellilerin tüm işlemlerinin düzenleme olarak yapılması uygulamasının değiştirilerek, okuma yazma bilen, imza atabilen görme engellilerin Noterlik Kanununa göre onaylama şeklinde yapılabilecek işlemlerinde iki tanık bulundurma zorunluluğunun aranmamasına, ilgilinin talebi halinde ise işlemin iki tanık huzurunda yapılmasına' karar verilmiştir. Bu sebeple, okuma yazma bilen, imza atabilen görme engellilerin; zorunlu olarak düzenleme yapılması gereken (vasiyet, taşınmaz satış vaadi gibi) işlemleri dışında kalan ve onaylama yapılması yeterli bulunan işlemlerinde tanık aranmayacaktır....

                  UYAP Entegrasyonu