Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, TMK 121. maddesine göre nişanın bozulması yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir. Hakim manevi tazminatın miktarını tayin ve takdir ederken haksız eylem ve olayın özelliği yanında tarafların sosyal, ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Takdir hakkı kullanılırken hakkaniyet ilkelerine uygun (TMK.md.4) hareket edilmelidir. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi mamalek hukukuna ilişkin bir zararın tazmini niteliğinde de değildir. O halde manevi tazminat, zarara uğrayanda manevi huzuru ve tatmini gerçekleştirecek ölçüde, adalete uygun bir miktar olmalıdır. Somut olayda; taraflar ... ... Köyünde yaşamaktadır....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Nişanın bozulması nedeniyle nişan hediyesi olarak verilen ziynet eşyalarının aynen iadesi, olmadığı takdirde bedelinin tazminat olarak ödenmesine ilişkin dava hakkında Ceyhan Aile Mahkemesi ile Ceyhan 2.Asliye hukuk Mahkemesince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Talep, nişanın bozulması nedeniyle nişan hediyesi olarak verilen ziynet eşyalarının aynen iadesi, olmadığı takdirde bedelinin tazminat olarak ödenmesine ilişkindir....

      Somut olayda, davacının eski nişanlısı olan davalının nişanın bitmesinden sonra dahi kendisi hakkında toplumda kötü imaj oluşturacak şekilde söylenti ve iftira ile hakaret ettiğinden bahisle haksız eyleme dayalı olarak manevi tazminat isteğinde bulunmaktadır. Ayrıca, T3 tarafından Milas 2.Asliye Hukuk Mahkemesine 2017/173 Esas sayılı dosyasında nişanın bozulmasından kaynaklı hediyelerin iadesi davası açıldığı,bilahare davacı vekilinin 29/12/2017 tarihli dilekçe ile tarafların anlaşması nedeniyle davadan feragat ettiği ve 2018/3 sayılı 22/01/2018 tarihli karar ile davanın feragat nedeniyle reddine karar verildiği dosyanın incelemesinden anlaşılmıştır....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava nişanın haksız bozulması nedenine dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacı vekili nişanın davalının sadakatsizliğinden bozulduğunu iddia ederek maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuş, dava ilk derece Mahkemesince reddedilmiş, karar davacı vekilince istinaf edilmiştir. Tüm dosya kapsamı ve toplanan delillerden tarafların 2015 yılı içersinde nişanlandıkları nikahları için resmi müracaatın yapıldığı ancak evliliğin gerçekleşmediği tarafların ilişkilerinin 2018 yılı yaz dönemine kadar devam ettiği 2018 yılı Eylül ayı için Merzifon ilçesinde düğün salonu kiralandığı anlaşılmaktadır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki nişanın bozulması nedeniyle tazminat ve hediyelerin geri verilmesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın kısmen kabulüne, karşı dava yönünden karar kesinleşmiş olduğundan yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına ilişkin hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı/karşı davalı vekili, hükmü tebliğden sonraki onbeş gün içinde temyiz etmeyip, karşı tarafın temyiz dilekçesine verdiği cevapla birlikte (katılma yoluyla) temyiz etmiştir. Ancak; katılma yoluyla temyiz hakkı, asıl temyiz talebine sıkı sıkıya bağlı bir hak olup, diğer tarafın asıl temyiz dilekçesinin normal temyiz süresi içerisinde ve kendisi yönünden temyizi kabil bir karara karşı verilmiş olması koşulu ile sınırlandırılmıştır....

        Davada, nişanın davalı tarafından haksız yere bozulması nedeniyle 2850,00 TL değerindeki ziynet eşyalarının aynen veya bedelinin tahsili, ayrıca 2 424,00 TL değerindeki cep telefonu, MP3 çalar ve kıyafetlerin değerinin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre tahsili ile nişanlılık döneminde davalı ile ortak hesap açılarak kullanması amacıyla 11 105,00 TL para gönderildiği ileri sürülerek bu paranın tahsili ile yine nişanın bozulmasında kusurlu davalıdan duyduğu elem ve üzüntüsüne karşılık 10 000,00 TL manevi tazminatın tahsili istenilmiştir. Davalı, öğrenci olduğunu ve maddi durumuna güvenen davacının her türlü kararı tek başına aldığı gibi nişanı da tek taraflı sona erdirdiğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur....

          Mahkemece, uyuşmazlığın TMK'nın 121. maddesine dayalı nişanın bozulması nedenine dayalı olduğu belirtilerek, davanın esası hakkında karar verilmiştir. Nişan; evlenme yaşına gelmiş kız ve erkeğin aileleri ile yakın dostları tarafından yörenin örf ve adetleri doğrultusunda evleneceklerine ilişkin bir çeşit söz vermedir. Nişanlanma, bir aile hukuku sözleşmesi olup, TMK'nın 118’inci maddesinde düzenlenmiş ve şekil şartı koyulmamıştır. Nişanın hukuken geçerli olması için belli bir rituel içinde yapılmış olması, nişanın duyurulması(ilan edilmesi) ve aile bireylerinin şahitliği çerçevesinde yapılması gerekmektedir. Davacı dava dilekçesinde nişanın bozulması nedeni ile kişilik haklarının zedelendiğini iddia ederek, maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuş ise de; taraflar arasında geleneksel anlamda nişan merasimi bulunmadığı gibi, bu husus davacının da kabulündedir....

            Bu durumda davanın dayanağı haksız fiil olup, haksız fiilden kaynaklanan uyuşmazlıklara genel mahkemede bakılması gerektiğine göre; Yerel Mahkemece, görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçelerle önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır." şeklindeki karar ile bu husus açıklanmıştır. Somut olayda;mahkemece, her ne kadar gerekçeli kararda asliye hukuk mahkemesi sıfatıyla bakıldığı yazılmamış ise de tensip tutanağının 8 numaralı bendinde "davaya aile mahkemesi sıfati ile bakılmasına" karar verilmiş, bu ara karardan dönülmemiş, dava mahkemece "nişanın bozulması nedeniyle tazminat ve hediyelerin geri verilmesi" olarak nitelendirilmiş ve davanın esası hakkında karar verilmiştir....

              Bu maddeye göre, nişanın bozulması nedeniyle mutad dışı hediyelerin geri alınmasına ilişkin davalarda kusur aranmaz. Nişanın bozulması halinde alışılmışın dışındaki hediyeler aynen, mevcut değilse mislen geri verilir veya karşılığı sebepsiz zenginleşme kurallarına göre geri istenir. Alışılmış (mutat) hediyelerden kasıt giymekle, kullanmakla eskiyen ve tüketilen eşyalardır. Kural olarak giymekle, kullanılmakla eskiyen ve tüketilen (elbise, ayakkabı vs. gibi) eşyaların iadesine karar verilemez. Yargıtay’ın yerleşik uygulamalarına göre; nişan yüzüğü dışında kalan tüm altın, takı ve ziynet eşyaları mutat dışı hediye olarak kabul edilmiştir. Davalı tarafa takılan bilezik mutat dışı hediye olup, iadesinde bir usulsüzlük yoktur. Ancak; 6100 sayılı HMK'nun 26.maddesinin 1. fıkrasında; “Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.” hükmü yer almaktadır....

                Somut olayda, asgari ücretle ...’da bulunan bir fabrikada işe giren ve bu işinden ayrılan davalı ... için, nişanın bozulması nedeniyle gelir kaybından dolayı maddi tazminata hükmedilmesi yukarıda belirtilen yasa hükmüne aykırı bulunmuştur. Ayrıca, TMK madde 121 gereğince: "nişanın bozulması yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir....

                  UYAP Entegrasyonu