"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Aile Mah. sıfatıyla) Dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın nişanın bozulmasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Yasası’nın 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 3.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine 14/06/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dava dilekçesinde nişan hediyelerinin aynen iadesi veya bedelleri ile nişan masraflarının, faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili, karşı davadan ....500 TL maddi ....000 TL manevi tazminatın faiz ve masraflarla birlikte tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü, karşı davada ise maddi tazminat talebinin kabulü, manevi tazminat talebinin reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı(k.davalı) vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davada, nişanın bozulması nedeniyle nişan hediyelerinin aynen iadesi veya bedelinin ve nişan masraflarının davalıdan tahsili istenilmiştir. Karşı davada ise; haklı neden yokken nişanın bozulması dolayısıyla ....000 TL manevi tazminat, ....500 TL maddi tazminat talep edilmiştir....
Bilindiği üzere; manevi tazminat, haksız bir eylemin yarattığı üzüntünün, duyulan elem ve acıların giderilmesini amaçlayan bir ödencedir. Manevi zarar, mal varlığına dokunmayan, yaşam, sağlık, namus, sır, aile mahremiyeti gibi mal varlığı harici varlıklarda meydana gelen azalma olup, bu zarar manevi tazminatla giderilmeye, azaltılmaya çalışılmıştır. Nişanın bozulmasının, taraflarda değişik şiddet ve ölçülerde de olsa üzüntü yaratması ve menfaatleri haleldar etmesi doğaldır. Doğal olan bu üzüntü ve menfaat ihlali manevi tazminata esas alınmaz. Bir kere nişanlandıktan sonra tazminat ödeme tehdidi altında bulunmak suretiyle evlenmeyi taraflar için zorunlu hale getirebilecek şekilde manevi tazminata hükmedilemez. Ancak nişanın bozulması nedeni ile fahiş bir zarar doğmuş ve bu nedenle kişilik hakları da saldırıya uğramış ise bu durumun ispatı halinde manevi tazminata hükmedilebilir....
Davacı; davalı ile kendi aralarında nişan yaptıklarını, toplumda nişanlı olarak bilindiklerini, davalının kendisi ile evleneceğini düşünerek cinsel birliktelik yaşadıklarını ancak ailevi nedenlerden dolayı ayrıldıklarını, nişanın bozulması ve cinsel birliktelik yaşamaları sebebiyle kişilik haklarının zedelendiğini belirterek maddi ve manevi zararlarının tazminini istemiştir. Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece; davalının evlenme vaadiyle davacı ile birlikte olmak şeklinde gerçekleşen haksız eyleminin davacının kişilik haklarına saldırı oluşturduğu gerekçesiyle manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Somut olayda; davacı, dava dilekçesinde manevi tazminat talebinde bulunurken nişanın bozulması ve evlenme vaadiyle cinsel ilişkiye girilmesi olgularına dayandığını açıklamış, ancak Yargıtay 3....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : TMK'nın 355. maddesine göre resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Dava, nişan bozulması nedeniyle maddi-manevi tazminat istemine ilişkindir. İstinaf istemi, manevi tazminata ilişkindir. 4721 sayılı TMK. nun 121.maddesine göre, nişanın bozulması yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir. Manevi tazminat ödemesi gereken nişanlının kusurlu olması gerektiği TMK m.121’de açıkça belirtilmiştir. Dolayısıyla, TMK m.121’in uygulama alanı bulabilmesi için nişanı bozan yada bozulmasına neden olan tarafın kusurlu olması şarttır. Söz konusu kusur, haklı sebep olmaksızın nişanı bozma, kusuru ile nişanın karşı tarafça bozulmasına sebebiyet verme veya nişanı bozma tarzı bakımından kusurlu olma şeklinde kendini gösterir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava nişanın haksız bozulması nedenine dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacı vekili nişanın davalının sadakatsizliğinden bozulduğunu iddia ederek maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuş, dava ilk derece Mahkemesince reddedilmiş, karar davacı vekilince istinaf edilmiştir. Tüm dosya kapsamı ve toplanan delillerden tarafların 2015 yılı içersinde nişanlandıkları nikahları için resmi müracaatın yapıldığı ancak evliliğin gerçekleşmediği tarafların ilişkilerinin 2018 yılı yaz dönemine kadar devam ettiği 2018 yılı Eylül ayı için Merzifon ilçesinde düğün salonu kiralandığı anlaşılmaktadır....
Mahkemece; nişanın sona ermesinde davalı ...'in yanı sıra davacı ...'nin de kusurunun bulunduğu, manevi tazminatın şartlarının gerçekleşmediği gerekçesiyle manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Davacı vekilinin, reddedilen manevi tazminata ilişkin temyiz itirazlarının değerlendirilmesi sonucunda; 4721 sayılı TMK. nun 121.maddesine göre, nişanın bozulması yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir. Bilindiği üzere; manevi tazminat, haksız bir eylemin yarattığı üzüntünün, duyulan elem ve acıların giderilmesini amaçlayan bir ödencedir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının ailesine maddi ve manevi bağının davalı tarafından bir aile kurmaya elverişli olmadığını anladığını, kendisine ekonomik ve manevi özgürlüğünü kurmadan evlenemeyeceğini beyan etmesine rağmen davacının kayıtsız tavırları sonucu davacıya olan inancını yitirdiğini, davacının almış olduğu hediyelerin iade edildiği, Ziraat Bankası aracılığıyla gönderilen 2.000,00.-TL'nin davacının babası tarafından davalıya gönderildiğini, davalı tarafından ise bu paranın davacıya gönderildiğini, davacı tarafından açılan davanın haksız ve mesnetsiz yere açılmış bir dava olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece; "Mahkememize açılan dava, nişanın bozulması sebebiyle hediyelerin iadesi ve manevi tazminat davası niteliğindedir....
giderleri de bulunduğunu belirterek, fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydı ile davacı tarafından davalıya verilen danteller, çeyiz eşyalarının aynen iadesi ve davacı tarafından davalıya takılan 1 adet 14 ayar takı seti, 7 adet 22 ayardan toplam 112 gr. bilezik, 1 adet saat, 1 adet tek taş yüzük ile alyansın nişanın bozulması nedeniyle aynen, aynen iadenin mümkün olmaması halinde mislen, mislen iadenin mümkün olmaması halinde sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre toplam değeri olan 12.770,00 TL'nin nişanın atıldığı tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile ve 3.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
ve katlandığı maddi fedakarlıklar karşılığında maddi tazminat talep edebileceği, davacı Olcay'ın nişan nedeniyle davalı Merve'ye 5 bilezik, 1 çeyrek ,1 alyans, 1 tektaş yüzük, 1 kol saati, 1 tane 2....