Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; Asıl davanın kısmen kabulü ile pırlanta yüzük ve takı setinin aynen iadesine, aynen iadesinin mümkün olmadığı takdirde bedeli olan 6.072,50 TL'nin yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 26.855.51 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karşı davanın reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı-davacı vekili istinaf dilekçesi ile asıl davanın reddine, karşı davalarının kabulüne karar verilmesini isteyerek istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Asıl dava; nişanın bozulması nedeniyle maddi tazminat ve nişan hediyelerinin iadesi, karşı dava ise nişanın bozulması nedeniyle maddi tazminat isteğine ilişkindir....

Bilindiği üzere; manevi tazminat, haksız bir eylemin yarattığı üzüntünün, duyulan elem ve acıların giderilmesini amaçlayan bir ödencedir. Manevi zarar, mal varlığına dokunmayan, yaşam, sağlık, namus, sır, aile mahremiyeti gibi mal varlığı harici varlıklarda meydana gelen azalma olup, bu zarar manevi tazminatla giderilmeye, azaltılmaya çalışılmıştır. Bir nişanın bozulmasının, taraflarda değişik şiddet ve ölçülerde de olsa üzüntü yaratması ve menfaatleri haleldar etmesi doğaldır. Doğal olan bu üzüntü ve menfaat ihlali manevi tazminata esas alınmaz. Ne var ki, davacı nişanın bozulması nedeniyle, fahiş bir zarara uğramış ve bu nedenle kişilik hakları da saldırıya uğramış ise bu durumun ispatı halinde manevi tazminata hükmedilebilir. Hakim manevi tazminatın miktarını tayin ederken saldırı teşkil eden eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır....

    Aile Mahkemesi ve .... 5. Asliye Hukuk Mahkemesince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, davacının bir kısım maddi ve manevi zararlarının tazmini istemine ilişkindir. Aile Mahkemesince; tarafların düğünden sonra yaklaşık bir hafta aynı evi paylaştıkları, taraflar arasında resmî geçerliliği olan bir evlilik bulunmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından ise; taraflar arsındaki uyuşmazlığın nişanın bozulması nedeniyle maddi ve manevi tazminat isteminden kaynaklandığı ve TMK'nın 120 ve 121. maddelerinde düzenlendiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava ve karşı dava nişanın bozulması nedenine dayalı maddi ve manevi tazminat isteminden ibarettir....

      İDM KARARININ ÖZETİ : İlk Derece Mahkemesince verilen kararda özetle; Davacı tarafın duruşma sırasında alınan beyanlarında açıkça manevi tazminat taleplerinin davalı karşı tarafın nişanlılık öncesi ve sonrasında müvekkiline yalan söylemesinden kaynaklı olarak açıldığını belirttiğini , bu haliyle davanın nişanın bozulması nedeniyle açılmış bir manevi tazminat istemine ilişkin olduğunun sabit olduğunu , davaya bakma görevi Aile Mahkemeleri'ne ait olduğu gerekçesi ile Mahkemenin görevsizliği nedeni ile davanın usulden reddine karar verilmiştir....

      içecek ve diğer masraflar için de 3.000 TL harcandığını belirterek; davacının uğradığı 10.000 TL maddi 10.000 TL manevi zararın faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        hayali ile işini bırakması, gerekse de evlendikten sonra oturacağı düşüncesi ile tadilat yapılan evin malzeme, boya ve seramik harcamaları sebebiyle maddi zarara uğradığını, TMK.m.120,121 gereğince davacının nişanın haksız olarak bozulmasından kaynaklı hakları sabit olup nişanı bozmak suretiyle davacıyı maddi ve manevi olarak zarara uğrattığından 14.375,00- TL maddi tazminat ve 30.000,00- TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep etmiştir....

        Bilindiği üzere; manevi tazminat, haksız bir eylemin yarattığı üzüntünün, duyulan elem ve acıların giderilmesini amaçlayan bir ödencedir. Manevi zarar, mal varlığına dokunmayan, yaşam, sağlık, namus, sır, aile mahremiyeti gibi mal varlığı harici varlıklarda meydana gelen azalma olup, bu zarar manevi tazminatla giderilmeye, azaltılmaya çalışılmıştır. Nişanın bozulmasının, taraflarda değişik şiddet ve ölçülerde de olsa üzüntü yaratması ve menfaatleri haleldar etmesi doğaldır. Doğal olan bu üzüntü ve menfaat ihlali manevi tazminata esas alınmaz. Ne var ki, davacı nişanın bozulması nedeniyle, fahiş bir zarara uğramış ve bu nedenle kişilik hakları da saldırıya uğramış ise bu durumun ispatı halinde manevi tazminata hükmedilebilir.Hakim, manevi tazminatın miktarını tayin ederken saldırı teşkil eden eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: TMK 121.maddesinde "Nişanın bozulması yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir" hükmü düzenlenmiştir....

          TMK'nın 121. maddesi; "Nişanın bozulması yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevî tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir." şeklinde düzenlenmiştir. Nişanın bozulmasından dolayı manevî tazminata hükmedilebilmesi için, nişanın haksız olarak bozulmasının yanında, kişilik haklarının da ihlâl edilmiş olması gerekir. Nişanın bozulması, doğal olarak taraflarda değişik şiddet ve ölçülerde de olsa üzüntü yaratır ve menfaat ihlâline neden olur. Ancak sırf, nişanın bozulmasından dolayı duyulan üzüntü ve hayal kırıklığına uğranılmış olması manevî tazminata hükmedilmesi için yeterli değildir. Doğal olan üzüntü ve menfaat ihlâli manevî tazminata esas alınmaz. Zira, manevî tazminata karar verilebilmesi için istemde bulunan nişanlının kişisel haklarının fahiş olarak zarara uğramış olması gerekir. Bu fahiş zararın somut olay ve nedenlere dayanılarak ispat edilmesi gerekir....

          UYAP Entegrasyonu