Davacı vekili, tarafların 2004 Kasım ayı içerisinde nişanlandıklarını ve 05/06/2005 tarihinde resmi nikah olmaksızın düğün yaparak evlendiklerini, ancak davalının bir türlü resmi nikah yapmaya yanaşmadığını bu nedenle evde huzursuzluklar çıktığını, ardında da resmi nikah yapmayacağını belirtmesi üzerine davacının da ciddi sağlık sorunları çıkması nedeniyle evi terk etmek zorunda kaldığını, bu nedenle nişanın bozulması hükümlerine dayanarak 3.000 YTL maddi, 10.000 YTL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davalı vekili 02.11.2017 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; nişanın bozulmasında bütün kusurun davacı taraf olduğunu, davacının ailesinin sözünden çıkmayan özellikle ablasının etkisinde çok kalan birisi olduğunu, nişan yapılmasından itibaren sürekli altınlar ve eşyaların ortaya atıldığını, nişanın hemen akabinde altınların istendiğini, nişan yapıldıktan sonra maddi konularda sürekli aşağılamalar, beğenmemezliklerin gündeme geldiğini, nişandan hemen sonra davacının annesinin davacıya altınlar adım ne yapmak isterseniz yapın demesine rağmen davacının altınlar gelinin o ne isterse onu yapsın dediğini, ancak ailesi tarafından altınları sürekli gündeme getirilerek istendiğini, karar verildikten sonra hazırlıklar aşamasında davacının ailesinin yine aynı tavırlar içinde bulunduklarını, nişanlılar arasında bariz bir anlaşmazlık bulunmamasına rağmen ailesinin maddi konularda ki davranışlarının nişanın bozulmasına sebebiyet verdiğini, altınları düğünden önce vermeyeceğini söylemesi üzerine...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak Uyuşmazlık, nişan bozulmasından dolayı nişanda takılan nişan hediyelerinin iadesine, karşılık dava olarak da nişanın haksız bozulmasından dolayı tazminat istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliğine göre temyiz incelemesi dairemizin görevi dahilinde olmayıp Yargıtay 3. Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın adı geçen Daire Başkanlığı'na gönderilmesine, 27.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Dosya içeriğine, temyizin kapsamına, davanın nişanın bozulmasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Yasası’nın 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 3. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine 04/02/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Mala zarar verme HÜKÜM : Beraat Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma,suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir. Sanığın kızı ile mağdur ...'in oğlu ...'in nişanlı oldukları, ...'in, nişanın kız tarafınca bozulduğunu duyunca, sanığın kızı ...'...
K A R A R Davacı, davalı ile aralarında nişan organizasyonuna ilişkin sözleşme imzalandığını ve davacı tarafından 5.000,00 Euro ön ödeme yapıldığını, sonrasında nişanın bozulması sebebiyle merasimi iptal etmek ve ödenmiş 5.000,00 Euro'nun iade edilmesini istediklerini davalıya bildirdiklerini, fakat davalının iade etmediğini ileri sürerek, 5.000,00 Euro'nun ödeme günündeki merkez bankası efektif kuru karşılığı Türk Lirası üzerinden faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, taraflar arasında imzalanan sözleşme kapsamında cayma hakkının bulunmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, sözleşmenin iptal edilmesi ve ödenmiş bedelin iadesi istemine ilişkindir....
Dava haksız fiil nedeniyle maddi ve manevi tazminat ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece istemin kısmen kabulüne dair verilen karar, davalı tarafından temyiz edilmiştir....
Somut olayda; katılanın kızıyla nişanlı olan sanığın, nişanın bozulması sebebiyle katılana ait araca yakarak zarar verdiği ve katılana "mezarlığa gel görüşelim" dediği sabit olmakla mala zarar verme suçunun nitelikli hali ve tehdit suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA,18/12/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
.- 2014/6986 K. sayılı ilama karşı davalı-k.davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir.Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davada, nişanın bozulması nedeniyle, nişanda takılan ve dilekçede belirtilen altınların aynen iadesi, olmadığında bedeli olarak, fazlaya ilişkin hak saklı kalmak üzere, 10.000 TL'nin dava tarihinden itibaren faiziyle tahsili talep edilmiştir....
İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; taraflar arasında 03/05/2019 tarihli sözleşme ile davacının kına ve düğün töreninin davalılara ait olan düğün salonunda 19/07/2019- 20/07/2019 tarihlerinde yapılmasının kararlaştırıldığı, sözleşme gereğince davacının 7.500,00 TL peşinatı davalıya ödediği, daha sonra davalının taşınması nedeniyle kına ve düğün törenlerinin 12/10/2019- 13/10/2019 tarihlerinde yapılmasının kararlaştırıldığı, davacının nişanın bozulması ve düğün töreni yapma olanağı kalmaması nedeniyle sözleşmeleri feshettiğini önce sözlü olarak, sonra da 20/08/2019 tarihli noter ihtarnamesi ile davalıya bildirdiği, davacının nişanın bozulması nedeniyle düğün yapmaktan vazgeçmesinin mücbir sebep teşkil edeceği ve davacıya kusur yüklenemeyeceği, davacının kına ve düğün töreninin iptal edildiğini makul süre önce davalıya bildirdiği, kına ve düğün törenlerinin yapılmasının kararlaştırıldığı tarihlerde davalının işlettiği düğün salonunda başka çiftlerin...