Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda, asgari ücretle ...’da bulunan bir fabrikada işe giren ve bu işinden ayrılan davalı ... için, nişanın bozulması nedeniyle gelir kaybından dolayı maddi tazminata hükmedilmesi yukarıda belirtilen yasa hükmüne aykırı bulunmuştur. Ayrıca, TMK madde 121 gereğince: "nişanın bozulması yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir....

    Sonuç itibariyle; davalının istinaf başvurusunun 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 355/1 ve 353/1- a-6. maddeleri gereğince kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin tamamının kaldırılmasına, ziynet eşyasının iadesi davası hakkında yeniden usulüne uygun bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....

    kocanın ziynet eşyasının akıbetine açıkça itiraz etmemiş olması nedeniyle yukarıda alıntısı yapılan Yargıtay ilamlarının da işaret ettiği üzere, düğünde takıldığı açık olan miktarın aleyhinde kesinleştiği, bu şekilde kuyumcu bilirkişinin 13/04/2021 tarihli raporunda kadına takıldığı net şekilde tespit edilen ziynet eşyasının, kuyumcudan alış fiyatı üzerinden idesine karar verilmesi, geri kalan taleplerin ise kadına takıldığını ispat yükü kadında olup tanık ya da başkaca delille talebin ispat edilememiş olması nazara alınarak reddi gerektiği kanaatine varılmıştır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nişanın bozulması nedeniyle maddi-manevi tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı dava dilekçesinde; tarafların 19/02/2012 tarihinde nişanlandıklarını, müvekkilinin düğün hazırlığı için düğün salonu kiraladığını, düğün davetiyelerinin dağıtıldığını, bir takım eşyalar satın almak suretiyle masraf yaptığını, ancak davalının sebep göstermeden nişanı bozduğunu, davalının kusurlu hareketleri sonucu nişanın bozulması nedeniyle müvekkilinin uğradığı maddi ve manevi zarar karşılığı olarak,14.003 TL maddi ve 10.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      Diğer taraftan ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyadır. Bu nedenle evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi, evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğu kabul edilmelidir. Davacı, dava konusu ziynet eşyasının varlığını, evi terk ederken bunların zorla elinden alındığını, ve götürülmesine engel olunduğunu, evde kaldığını, ispat yükü altındadır. Dosya kapsamı itibariyle davacı ile davalılardan ...'un 27.08.2001 tarihinde evlenmeleri sırasında 04.11.2001 tarihli eşya senedi senedi düzenlenmiş, bu senet ile senette yazılı diğer eşyalarla birlikte 700 gram 22 ayar ziynet eşyası da, davacının babası Nuri Seçilir tarafından her iki davalıya teslim edilmiştir....

        Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, davalı ile aralarında nişanın bozulması nedeniyle nişan hediyesi olarak sahibi olduğu dairenin 1/3 hissesini 09/06/2003 tarihinde davalıya bedelsiz devredildiğini ileri sürerek asıl davada tapu iptali ve tescil, birleşen davada ise ecrimisil talebinde bulunmuştur. ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesince; davanın nişan nedeniyle verildiği iddia edilen taşınmazın evlenmenin gerçekleşmemesi nedeniyle iadesi talebine ilişkin olduğu ve buna göre davaya bakma görevinin Aile mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. ... 3....

          Mahkemece; ziynet eşyasının iadesi davasının kısmen kabulü ile, 122 gr 22 ayar altın x83.00 TL: 10.126,00 TL nin davalıdan alınarak davacıya aynen iadesine, bu mümkün değil ise bedeli olan 10.126,00 TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dair talebin reddine, çeyiz eşyasının iadesi davasının ispatlanamadığından reddine karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Dava; ziynet eşyası alacağı istemine ilişkindir. Davacı, davasında; eşinin kendisini döverek evden kovduğunu ziynet eşyalarının davalıda kaldığını, 122 gr. 22 ayar altının bedelinin iadesi yönünde talepte bulunmuş, mahkemece de bu talebin kabulüne karar verilmiş ise de; davalıda kaldığını iddia ettiği ziynet eşyalarının cinsini, ayarını, neler olduğunu (çeyrek altın, bilezik,vs…) yargılama süresince açıklamadığı gibi, dinlenen davacı tanıkları da görgüye dayalı bu konuda herhangi bir açıklamada bulunmamışlardır....

            Davacı kadın, dava konusu edilen ziynet eşyasının davalıda kaldığını ileri sürmüş, davalı ise onun tarafından götürüldüğünü savunmuştur. Hayat deneyimlerine göre olağan olanın bu çeşit eşyanın kadının üzerinde olması ya da evde saklanması, muhafaza edilmesidir. Başka bir anlatımla, bunların davalı tarafın zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağan durumla bağdaşmaz. Diğer taraftan, ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardandır. Bu nedenle, evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi, evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak, normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. Davacı, dava konusu ziynet eşyasının varlığını, evi terk ederken bunların zorla elinden alındığını ve götürülmesine engel olunduğunu, evde kaldığını, ispat yükü altındadır....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava dilekçesinde nişanın bozulması nedeni ile manevi tazminat ve verilen hediyelerin iadesi ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davacı vekili dilekçesinde, müvekkili olan davacı ile davalılardan ...’in nişanlandıklarını,diğer davalının ise davalı ...’in babası olduğunu, nişanın davalının kusurlu hareketleri neticesinde bozulduğunu beyan ederek 2000 TL. manevi tazminat ile nişan hediyelerinin iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                mümkün olduğu gibi evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür, bunun sonucu olarak normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir'' şeklinde açıklanmıştır, bu olayda davacı evi terk ettiği tarih itibariyle dava konusu ziynet eşyasının götürülmesine engel olunduğuna ve zorla elinden alındığına dair herhangi bir somut delilin bulunmadığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiş, İskenderun Aile Mahkemesi'nin 04/04/2019 tarih, 2018/118 Esas 2019/270 Karar sayılı ilamında özetle; davacının davasının kabulü ile; 22 ayar 35 gramlık 1 adet gerdanlık 5.196,80TL, 22 ayar 62 gram 4 adet enli bombeli bilezik 9.205,76TL, 22 ayar (1 çift küpe) 5 gramlık 742,40TL, 22 ayar 10.5 gramlık 2 adet yüzük 519,60TL olmak üzere belirtilen ziynet eşyaların davalı tarafça davacıya aynen iadesine, aynen iadesi mümkün olmaması halinde sayılan ziynet eşyalarının değeri olan 1.000,00TL dava tarihinden, bakiye kalan 15.704,00TL'sine ıslah tarihinden itibaren işleyecek...

                UYAP Entegrasyonu