İddia, savunma, tanık ifadeleri birlikte değerlendirildiğinde; davacı kadın dosyaya düğün cd'si sunmuş, davalı erkek ise davanın reddini talep etmiş, dinlenen tanık anlatımlarına göre davacının bir kısım ziynet eşyasının evlendikleri tarihten sonra geri verilmek üzere davalı tarafından alındığı, davacı kadının ziynet eşyalarıyla ilgili talebini CD'de bulunan görüntülerle kısmen ispat ettiği, ziynet eşyasının davalı erkek tarafından alındığı ve ziynet eşyasının erkeğin zilyetlik ve korumasına terk edildiği, kadının tanıklarının takıların ayrıntısını bilememiş olmasından kadının iddiasını hükümden düşürecek bir çelişki olmadığı, davalı erkeğin karşı yöndeki iddialarının tanık ya da başkaca delille desteklenmediği, neticeten davacının talebi CD'de yer alan ziynet eşyaları bakımından kısmen kabul edilmiş, davacı, dava tarihinden itibaren faiz talep ettiğinden tespit edilen bedele dava tarihinden itibaren, ıslah edilen miktara ise ıslah tarihinden itibaren faiz işletmesine karar verilmiş ve...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Nişanın Bozulması Nedeniyle Maddi-Manevi Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm nişanın bozulması nedeniyle maddi ve manevi tazminata ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay 3. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 13.01.2010 (çrş.)...
Davalı vekili cevap dilekçesinde, ziynet eşyalarının bozdurulduğu iddialarının gerçeği yansıtmadığını, davacının evi planlı olarak terk ettiğini takıların davacıda olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davacı kadın evi son terk ettiği tarih itibariyle dava konusu ziynet eşyasının götürülmesine engel olunduğunu, zorla elinden alındığını, daha önce de götürme fırsatı elde edemediğini dinlettiği tanıkların beyanı ile ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ve hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, ziynet eşyalarının aynen iadesi olmadığı takdirde bedelinin tahsili isteminden ibarettir. Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesi hükmü uyarınca, kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür....
Somut olayda, asgari ücretle ...’da bulunan bir fabrikada işe giren ve bu işinden ayrılan davalı ... için, nişanın bozulması nedeniyle gelir kaybından dolayı maddi tazminata hükmedilmesi yukarıda belirtilen yasa hükmüne aykırı bulunmuştur. Ayrıca, TMK madde 121 gereğince: "nişanın bozulması yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir....
-TL değerindeki kolye ve 1.000,00 TL değerindeki altın seti olduğunu belirterek, bu ziynet eşyalarının aynen ya da bilirkişice tespit edilecek bedelinin, olmadığı takdirde fiili ödeme günündeki değerinin tespit edilerek davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili duruşmadaki beyanlarında; davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece ziynet eşyalarının aynen veya bedelinin iadesi talebi yönünden mahkemenin 2017/155 esas sayılı dosyasından tefrik edilerek mahkemenin işbu dosyasına kaydının yapıldığı ve ziynet eşyalarının aynen veya bedelinin iadesi yönünden işbu dosyadan yargılama devam edildiği görülmüştür. Mahkemece; "İş bu dava ziynet alacağına ilişkindir. Davacı taraf karşı dava dilekçesinde düğünde takılan takılarının aynen veya miktarınca iadesini istemiştir....
Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, davalı ile aralarında nişanın bozulması nedeniyle nişan hediyesi olarak sahibi olduğu dairenin 1/3 hissesini 09/06/2003 tarihinde davalıya bedelsiz devredildiğini ileri sürerek asıl davada tapu iptali ve tescil, birleşen davada ise ecrimisil talebinde bulunmuştur. ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesince; davanın nişan nedeniyle verildiği iddia edilen taşınmazın evlenmenin gerçekleşmemesi nedeniyle iadesi talebine ilişkin olduğu ve buna göre davaya bakma görevinin Aile mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. ... 3....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nişanın bozulması nedeniyle maddi-manevi tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı dava dilekçesinde; tarafların 19/02/2012 tarihinde nişanlandıklarını, müvekkilinin düğün hazırlığı için düğün salonu kiraladığını, düğün davetiyelerinin dağıtıldığını, bir takım eşyalar satın almak suretiyle masraf yaptığını, ancak davalının sebep göstermeden nişanı bozduğunu, davalının kusurlu hareketleri sonucu nişanın bozulması nedeniyle müvekkilinin uğradığı maddi ve manevi zarar karşılığı olarak,14.003 TL maddi ve 10.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava dilekçesinde nişanın bozulması nedeni ile manevi tazminat ve verilen hediyelerin iadesi ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davacı vekili dilekçesinde, müvekkili olan davacı ile davalılardan ...’in nişanlandıklarını,diğer davalının ise davalı ...’in babası olduğunu, nişanın davalının kusurlu hareketleri neticesinde bozulduğunu beyan ederek 2000 TL. manevi tazminat ile nişan hediyelerinin iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davacı kadın, dava konusu edilen ziynet eşyasının davalıda kaldığını ileri sürmüş, davalı ise onun tarafından götürüldüğünü savunmuştur. Hayat deneyimlerine göre olağan olanın bu çeşit eşyanın kadının üzerinde olması ya da evde saklanması, muhafaza edilmesidir. Başka bir anlatımla, bunların davalı tarafın zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağan durumla bağdaşmaz. Diğer taraftan, ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardandır. Bu nedenle, evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi, evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak, normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. Davacı, dava konusu ziynet eşyasının varlığını, evi terk ederken bunların zorla elinden alındığını ve götürülmesine engel olunduğunu, evde kaldığını, ispat yükü altındadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki eşyaların iadesi, olmadığı takdirde bedelinin tahsiline ilişkin davada Adana 5. Asliye Hukuk ve Adana 3. Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, eşyaların iadesi olmadığı takdirde, bedelinin tahsiline ilişkindir. Adana 5. Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın nişanlılık süresi içinde alınan muhtelif malların ve ziynet eşyalarının iadesine yönelik olduğu, nişanlılığın hüküm ve sonuçlarının Türk Medeni Kanununun Aile Hukukunu düzenleyen ikinci kitabında belirtildiği ve buna göre uyuşmazlığın aile mahkemesince görülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Adana 3....