Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Eşya Alacağı - Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm nişan hediyelerinin iadesi ve nişanın bozulması nedeniyle manevi tazminat isteğine ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarihli 2013/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 3. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 30.09.2013 (Pzt.)...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Katkı Payı Alacağı ve Ziynet Eşyasının İadesi ... ile ... mirasçıları; ... ve ... aralarındaki katkı payı alacağı ve ziynet eşyasının iadesi davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair.... Aile Mahkemesinden verilen 16.12.2010 gün ve 981/1617 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi dahili davalılardan Halime Işık vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, evlilik birliği içerisinde edinilen ve davalı adına tapuda kayıtlı bulunan 2052 ada 33 parsel sayılı taşınmaza vekil edeninin katkıda bulunduğunu açıklayarak 15.000,00 TL katkı payı alacağının davalıdan tahsiline ve vekil edenine ait ziynet eşyalarının aynen iadesine karar verilmesini istemiş, mahkemece davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı ...'in mirasçılarından dahili davalı ......

      Mahkemece, dava edilen eşyalar yargılamanın devamı sırasında kadına teslim edilmiş olduğundan ve eşyalar yönünden dava konusuz kaldığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına; 1 adet cumhuriyet altınının mevcut ise aynen iadesi, değil ise bedeli olan 618,00 TL nin, 1 adet altın takı seti mevcut ise aynen iadesi, değil ise bedeli olan 799,00 TL'nin, 63 adet çeyrek altın mevcut ise aynen iadesi, değil ise bedeli olan 9.184,00 TL'nin, 5 adet burma bilezik mevcut ise aynen iadesi, değil ise bedeli olan 6.398,00 TL'nin, 3 adet 5 gr bilezik mevcut ise aynen iadesi, değil ise bedeli olan 898,00 TL'nin kocadan alınarak kadına verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, ziynet eşyalarının aynen iadesi, iadesi mümkün değilse bedelinin davalıdan tahsili istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesi hükmü uyarınca kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür....

        Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamasına göre de ziynet eşyaları mutad dışı hediyelerindendir. Nişan hediyelerin iadesine karar verilebilmesi için, kusur şartı aranmaz.Somut olayda, davalıya takılan 7 adet çeyrek altının da iadesi davacı tarafından talep edilmiş olup, davalı da bu ziynetlerin kendisinde bulunduğunu kabul ettiğine göre, çeyrek altınların iadesi karar vermek gerekecektir.Öyle ise mahkemece, bu ilke ve esaslar gözetilerek yapılacak yargılama neticesinde hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken,yanılgılı değerlendirme sonucu ret kararı verilmesi bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,13/12/2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Davacı kadın dava konusu edilen ziynet eşyasının davalıda kaldığını ileri sürmüş, davalı koca ise onun tarafından götürüldüğünü savunmuştur. Hayat deneylerine göre olağan olanın bu çeşit eşyanın kadının üzerinde olması ya da evde saklanması, muhafaza edilmesidir. Başka bir anlatımla bunların davalı tarafın zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağan durumla bağdaşmaz. Diğer taraftan ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardandır. Bu nedenle evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. Davacı, dava konusu ziynet eşyasının varlığını, evi terk ederken bunların zorla elinden alındığını, ve götürülmesine engel olunduğunu, evde kaldığını,ispat yükü altındadır. Davacı tüm delilleri ibraz ederek iddiasını kanıtlamak zorundadır....

            Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının (birleşen davacı) tüm davacının sair temyiz itirazları yerinde değildir.Ancak, TMK madde 121 gereğince; "nişanın bozulması yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir. Salt nişanın bozulması manevi tazminatı gerektirmez. Somut olayda, dosya içeriğine göre, nişanın davacının davalıya hakaret ve küfür etmesi nedeniyle bozulduğu anlaşılmaktadır....

              Davacı, 10.12.2008 tarihinde davalı ile nişanlandığını, mart ayında nişanın davalı tarafça sebepsiz bozulduğunu beyanla nişan hediyelerinin aynen iadesi olmazsa bedelin tahsili, 3.030,00 TL maddi tazminat ve 5.000,00 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, takıları aynen iade edeceklerini, nişanı haksız olarak davacının bozmuş olması nedeniyle davanın reddini, karşı davada davalının şeref ve haysiyeti ile oynamış olması, psikolojisinin bozulması nedeniyle 7000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir. Mahkemece, hediyeler iade edilmiş olmakla karar verilmesine yer olmadığına, maddi ve manevi tazminat talebinin reddine, karşı davanın kısmen kabulü ile 3.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiş olup hüküm davacı-karşı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                Nişanın bozulması nedeni ile mutad dışı hediyelerin geri alınmasına ilişkin davalarda kusur aranmaz. Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamalarına göre; nişan yüzüğü dışında kalan tüm altın, takı ve ziynet eşyaları mutad dışı hediye olarak kabul edilmiştir. Bu nedenle nişanın bozulması nedeniyle nişanlıların birbirlerine veya anne ve babanın ya da onlar gibi davrananların diğer nişanlıya vermiş oldukları ziynet eşyaları verenler tarafından geri istenebilir. Hediyelerin verildiği ve iade edilmediği hususu her türlü delil ile ispat edilebilir.(Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 2015/16810 Esas, 2017/3203 Karar) TMK'nın 6. maddesi hükmü uyarınca; kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdürler. Doktrinde ve Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere, ispat yükü hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer....

                Dava dilekçesinde nişanın haksız bozulması nedeniyle 15.000 YTL manevi, 8.605 YTL maddi ve nişan hediyelerinin iadesi olmadığı takdirde hediyelerin karşılığı olan 8.263 YTL'nin iadesi talep ve dava edilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 0,90 YKR bakiye temyiz harcının temyiz eden davacıya yükletilmesine, 20.10.2008 günü oybirliğiyle karar verildi....

                  İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, TMK'nın 122. maddesine (743 Sayılı MK'nun md.86/2) göre, nişanın bozulması halinde, alışılmışın dışındaki hediyelerin aynen, mevcut değil ise, karşılığı olan bedel sebepsiz zenginleşme kurallarına göre geri verileceği, davacı nişanlının nişan hediyelerini bizzat takması gerekmediği, anne baba tarafından takılan takıları da davacının isteyebileceği Yargıtay 3.Hukuk Dairesinin ilamında hüküm altına alındığı, nişan hediyelerinin mutat sayılabilmesi, yöresel örf ve adete göre verilen hediyelerden olması yanında maddi değerinin de günün koşullarına göre fahiş olmayan hediyelerden bulunmasına bağlı olup, bu fahişlik olgusu da daha çok tarafların mali ve sosyal durumları ile ölçülmesi gerektiği, Yerleşik Yargıtay uygulamasına göre de nişan yüzüğü dışındaki altın ve ziynet eşyası mutat hediye kapsamında olmayıp iadesi gereken hediyeler olarak değerlendirildiği anlaşıldığından, davanın kısmen kabulü ile nişan yüzüğü dışındaki 2 adet 22 ayar 50 gram...

                  UYAP Entegrasyonu