Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı kadın şiddet gördüğü için evden ayrılmak zorunda kaldığını, dava konusu edilen ziynet eşyasının davalıda kaldığını ileri sürmüş, davalı koca ise davacı tarafından götürüldüğünü savunmuştur. Hayat deneyimlerine göre olağan olanın ziynet eşyalarının kadının üzerinde olması ya da evde saklanıp muhafaza edilmesidir. .../... -2- Ayrıca, ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardandır. Bu nedenle evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. Davacı, dava konusu ziynet eşyasının varlığını, evi terk ederken bunların zorla elinden alındığını ve götürülmesine engel olunduğunu, evde kaldığını ispat yükü altındadır....

    Somut olayda davacı taraf, nişanın bozulması nedeniyle maddi zarar uğradığını iddia ederek maddi tazminat isteminde bulunmuş, mahkemece davacının maddi tazminat isteminin kabulüne karar verilmiş ise de, davacı taraf, nişanın davalının kusurlu davranışları sonucu bozulduğunu ispat edememiştir. Bu nedenle mahkemece; davacının maddi tazminat isteminin tümden reddine karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu talebin kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı görülmüş, bu husus bozmayı gerektirmiştir. 3-) Davalının manevi tazminata ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde; 4721 sayılı TMK 121. maddesi; "Nişanın bozulması yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevî tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir." şeklinde düzenlenmiştir....

      AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 27/02/2020 NUMARASI : 2019/87 E 2020/120 K DAVA KONUSU : Tazminat (Nişanın Bozulması Nedeniyle Tazminat Ve Hediyelerin Geri Verilmesi) KARAR : Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen mahkemenin kararına karşı, taraf vekilleri tarafından ayrı ayrı istinaf başvurusunda bulunulduğu, dosyanın istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiği ve istinaf istemlerinin süresi içerisinde yapıldığı anlaşılmakla dosya incelendi....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, nişanın bozulmasından kaynaklanan ziynet eşyaları ile çeyiz eşyalarının aynen iadesi olmadığı takdirde bedelinin tahsili ve manevi tazminat isteklerine ilişkindir. Davacı, evleneceği inancı ile davacı taraf ile düğün yapıp bir dönem birlikte yaşamalarına rağmen evlilik sonucunun davalı ve ailesinden kaynaklı nedenlerle manevi tazminat, çeyiz eşyaları ile ziynet eşyalarının aynen iadesi olmadığı takdirde bedelin tahsilini istediği, davalının evlilik sonucu doğmamasında kusurlu tarafın davacı taraf olduğunu ayrıca ziynet eşyalarının da davacı tarafta kaldığını belirterek davanın reddini savunduğu, Mahkemece ziynet eşyalarının iadesi ile manevi tazminat taleplerinin reddine, çeyiz eşyalarına yönelik davanın tefrikine dair verilen karar davacı vekilince istinaf edilmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Alacak - Eşya İadesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm * nişanın bozulması nedeniyle alacak ve manevi tazminat istemine ilişkin olup inceleme görevi Yargıtay * 3. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Dosyanın görevli Yargıtay *3. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 25.04.2007...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Asıl davada; nişanın bozulması nedeniyle nişan hediyelerinin iadesi olmadığı takdirde karşılığı 5500-TL.nın ve giyim eşyalarının da karşılığı olan 1450-TL.nın davalıdan tahsili istenilmiş, birleşen davada ise nişan bozulması nedeniyle 3.000-Tl.manevi tazminat istenilmiştir. Mahkemece birleşen manevi tazminat davasının reddine, asıl dava olan hediyelerin iadesi davasının ise kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm asıl davalı birleşen davanın davacısı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü....

          Taraflar arasındaki eşyaların iadesi, olmadığı takdirde bedelinin tahsiline ilişkin davada Kahramanmaraş 2. Asliye Hukuk ve 1. Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü; - K A R A R - Dava, eşyaların iadesi olmadığı takdirde, bedelinin tahsiline ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın nişanlılık süresi içinde alınan muhtelif malların ve ziynet eşyalarının iadesine yönelik olduğu, nişanlılığın hüküm ve sonuçlarının Türk Medeni Kanununun Aile Hukukunu düzenleyen ikinci kitabında belirtildiği ve buna göre uyuşmazlığın aile mahkemesince görülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....

            Ancak; TMK.nun 122. maddesi ve yerleşik Yargıtay uygulamasına göre kullanılmakla eskiyen ya da tüketilen eşyaların mutad hediye kabul edilerek iadesine karar verilemez ise de; ... ve ziynet eşyaları mutad dışı hediye kabul edilerek iadesine karar vermek gerekmektedir. Somut olayda, davalıya 9 çeyrek, 1 yarım ..., 2 bilezik ile 1 saat ve 1 yüzüğün takıldığı, ayrıca davalının babasından kalan aracın tamir parasının davacı tarafından ödendiği ileri sürülerek iadesi istenilmiş, davalı da nişan hediyelerini iade ettiğini, tamir parasını da ödediğini savunmuştur. O halde; davalının savunmasında takıldığını kabul ettiği ziynet eşyaları ile tamir parasını iade ettiğini ispat külfeti davalı tarafa ait olup, mahkemece davalının bu husustaki delilleri değerlendirilmek suretiyle sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın tümden reddi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir....

              1.720,00TL olmak üzere toplam 38.167,00 TL değerindeki ziynet eşyalarının aynen davalı karşı davacıdan alınarak davacı karşı davalıya iadesine, aynen iadenin mümkün olmaması halinde ziynet eşyalarının bedeli olan 38.167,00 TL değerinin davalı karşı davacıdan alınarak davacı karşı davalıya ödenmesine, belirlenen tutara ıslah tarihinden(31/03/2022) itibaren yasal faiz işletilmesine," verilmiş ise de; TMK 122 maddesi gereği nişanın bozulması sebebiyle alışılmışın dışındaki hediyelerin geri istenebileceği, nişan yüzüğünün mutad hediye niteliğinde olduğu ve davacı tarafça talep edilemeyeceği değerlendirilerek nişan yüzüğü yönünden talebin reddine karar verilmesi gerekirken anılan şekilde hüküm kurulması isabetli bulunmamıştır....

              Dava, çeyiz ve ziynet eşyalarının iadesi olmadığı takdirde bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece çeyiz eşyalarına yönelik davanın konusu kalmadığından bu talep hakkında karar verilmesine yer olmadığına, ziynet eşyalarına yönelik davanın ise reddine karar verilmiş olup hükmü davacı temyiz etmiştir Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların 14.04.2006 tarihinde evlendiklerini, düğünde davacıya takılan altınların kasada muhafaza edileceğinden bahisle davalı tarafından alındığını ve bir daha iade edilmediğini belirterek müşterek konutta kalan dava konusu çeyiz eşyaları ile ziynet eşyalarının aynen iadesi olmadığı takdirde bedelinin davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı ise müşterek konutta kalan davacıya ait eşyaları iadeye hazır olduğunu, davacının ziynet eşyalarını ise almadığını savunmuştur....

                UYAP Entegrasyonu