Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

(AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nişan hediyelerinin iadesi-tazminat davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

    (HK.m.30) Dosya incelendiğinde; Davacı-k.davalı erkek nişanın bozulması nedeniyle TMK 122. maddesi gereğince hediyelerin aynen olmadığı takdirde bedelin tahsilini talep etmiş, davalı-k.davacı kadın adli yardım talepli olarak sunduğu karşı dava ve ikinci cevap dilekçesinde; yaşananlar sebebiyle 3 ay işsiz kaldığını 6.400,00 TL maddi zararı olduğunu, nişanın bozulması nedeniyle manevi olarak yıprandığını belirterek yasal faiziyle 20.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesini talep etmiştir. Davalı-k.davacı adli yardım talepli olarak karşı davayı açmış ancak Mahkeme tarafından davalı-k.davacının adli yardım talebi hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmemiştir....

    Davacı vekili dava dilekçesinde davacı ile davalının nişanlandıklarını, davalının nişanı bozduğunu, hediyeleri iade etmediğini, ileri sürerek ziynet eşyalarının mevcut ise aynen değilse 10.650,00 TL bedelinin ve 3.000 TL manevi tazminatın faizi ile birlikte davalıdan alınmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. TMK'nın 122.maddesine göre, nişanlılık evlenme dışında bir nedenden dolayı sona ererse, nişanlıların birbirlerine vermiş oldukları, alışılmışın dışındaki hediyeler geri istenebilir. Nişanın bozulması nedeniyle mutad dışı hediyelerin geri alınmasına ilişkin davalarda kusur aranmaz....

      Nişanın bozulması nedeniyle mutad dışı hediyelerin geri alınmasına ilişkin davalarda kusur aranmaz. Nişanın bozulması halinde alışılmışın dışındaki hediyeler aynen, mevcut değilse mislen geri verilir veya karşılığı sebepsiz zenginleşme kurallarına göre geri istenir. Alışılmış mutad hediyelerden kasıt; giyilmekle, kullanılmakla eskiyen ve tüketilen eşyalardır. Hediyelerin verildiği ve iade edilmediği hususu her türlü delil ile ispat edilebilir. Yerleşik Yargıtay uygulamalarına göre; nişan yüzüğü dışında kalan tüm altın ve ziynet eşyası mutad hediye kapsamında olmayıp, iadesi gereken hediyeler olarak değerlendirilmektedir. Nişan hediyelerinin mutad sayılabilmesi, yöresel örf ve adete göre verilen hediyelerden olması yanında maddi değerinin de günün koşullarına göre fazla olmayan hediyelerden olmasına bağlıdır ve bu da daha çok tarafların mali ve sosyal durumları ile ölçülmelidir. Nişanlının mali gücünü aşarak verdiği hediyelerin onun yönünden mutad sayılması düşünülemez....

        Nişanın bozulması nedeniyle mutad dışı hediyelerin geri alınmasına ilişkin davalarda kusur aranmaz. Yargıtay’ın yerleşik uygulamalarına göre; nişan yüzüğü dışında kalan tüm altın, takı ve ziynet eşyaları mutad dışı hediye olarak kabul edilmiştir. Bu nedenle nişanın bozulması nedeniyle nişanlıların birbirlerine veya ana ve babanın ya da onlar gibi davrananların diğer nişanlıya vermiş oldukları ziynet eşyaları verenler tarafından geri istenebilir. Somut olayda, davacı vekili maddi tazminat olarak müvekkilinin kıyafetler, bilezikler ve salon masrafları için harcadığı 7.000 TL ile davalının akıllı telefon alması amacıyla verdiği 3.000 TL olmak üzere 10.000 TL talep etmiştir....

        Davacı kadın dava konusu edilen ziynet eşyasının davalıda kaldığını ileri sürmüş, davalı koca ise onun tarafından götürüldüğünü savunmuştur. Hayat deneylerine göre olağan olanın bu çeşit eşyanın kadının üzerinde olması ya da evde saklanması, muhafaza edilmesidir. Başka bir anlatımla bunların davalı tarafın zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağan durumla bağdaşmaz. Diğer taraftan ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardandır. Bu nedenle evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. Davacı, dava konusu ziynet eşyasının varlığını, evi terk ederken bunların zorla elinden alındığını, ve götürülmesine engel olunduğunu, evde kaldığını,ispat yükü altındadır....

          davranışları ile sebebiyet verdiği, davalı-karşı davacının kusurunun ispat edilemediği, bu durumda davacı-karşı davalının davasının reddine karar vermek gerektiği, nişanın bozulmasına sebebiyet veren olaylarda davacı-karşı davalının tam kusurlu olduğu kanaatine varılarak, asıl davanın reddine, davacı-karşı davalının ziynet eşyasının aynen iadesi, mümkün olmadığı takdirde bedelinin iadesi talebinin reddine, manevi tazminata ilişkin talebin reddine, karşı davanın kabulü ile 5.000,00 TL manevi tazminatın karşı dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacı karşı davalıdan alınarak, davalı karşı davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiştir....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Asıl dava; nişanın bozulması nedeniyle maddi tazminat ve nişan hediyelerinin iadesi, karşı dava ise nişanın bozulması nedeniyle maddi tazminat isteğine ilişkindir. Yapılan yargılamaya, toplanan delillere, özellikle nişan hediyelerinin iadesi ve karşı dava bakımından delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre ilk derece mahkemesince nişan hediyelerinin iadesi (pırlanta yüzük ve takı seti) ve karşı dava bakımından verilen kararda bir isabetsizlik görülmemiştir. Bunlara karşılık nişanlılardan biri haklı bir sebep olmaksızın nişanı bozduğu veya nişan taraflardan birine yükletilebilen bir sebeple bozulduğu takdirde; kusuru olan taraf, diğerine dürüstlük kuralları çerçevesinde ve evlenme amacıyla yaptığı harcamalar ve katlandığı maddi fedakarlıklar karşılığında uygun bir tazminat vermekle yükümlüdür. Aynı kural nişan giderleri hakkında da uygulanır. (TMK. m. 120) Davacı-davalı yanın isteyeceği tazminat menfi tazminattır....

          Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Nişan Bozulması Nedeni ile Tapu İptali ve Tescil Olmadığı Takdirde Bedelinin İadesi - Manevi Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı tarafından erkeğin kabul edilen nişanın bozulması nedeniyle tapu iptali ve tescil davasına yönelik asıl dava ile kendisinin reddedilen nişanın bozulması nedeniyle manevi tazminat davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı-karşı davacının reddedilen nişanın bozulması nedeniyle manevi tazminat davası yönünden temyiz dilekçesinin incelenmesinde; 6100 sayılı HMK'nın 362. maddesinin 1. fıkrasının b bendi uyarınca "Miktar veya değeri kırk bin Türk Lirasını (bu tutar dahil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar" temyiz edilemez. 02.12.2016 tarihli 6763 sayılı Kanun'un 44. maddesi ile de 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na eklenen ek madde 1 uyarınca temyiz...

            Davacı dava konusu edilen ziynet eşyasının davalıda kaldığını ileri sürmüş, davalı ise onun tarafından götürüldüğünü savunmuştur. Hayat deneylerine göre olağan olanın bu çeşit eşyanın kadının üzerinde olması ya da evde saklanması, muhafaza edilmesidir. Diğer bir deyimle bunların davalı tarafın zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağana ters düşer. Diğer taraftan ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyadır. Bu nedenle evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğu kabul edilmelidir. Davacı, dava konusu ziynet eşyasının varlığını, evi terk ederken bunların zorla elinden alındığını, ve götürülmesine engel olunduğunu, evde kaldığını,ispat yükü altındadır. Olayda, davacı ... ile davalı ... 28.7.2006 tarihinde evlenmişlerdir....

              UYAP Entegrasyonu