Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacının ev eşyalarının iadesi davası yönünden yapılan değerlendirmede; Yargılama devam ederken tarafların kendi aralarında anlaşarak davaya konu ev eşyalarını paylaştıkları taraf vekillerinin beyanlarıyla sabittir. Bu haliyle yargılama konusu ev eşyalarının iadesi davasındaki uyuşmazlık sona ermiş ve dava konusuz kalmıştır. Konusuz kalan ev eşyalarının iadesi davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Davacının ziynet eşyalarının iadesi davası yönünden yapılan değerlendirmede; Genel kaide düğünde takılan ziynet eşyalarının kadının olduğu ve kadın tarafından muhafaza edildiğidir. Aksinin iddiası ise ispata tabidir. Davacı dava dilekçesinde dava konusu yaptığı ziynet eşyalarının sadece adet ve miktarlarını belirtmiş, ziynet eşyalarının akıbeti hakkında anlatımda bulunmamıştır. Dosya kapsamında dinlenen tanıklardan da sadece Sebahattin Kurt ziynet eşyalarının davalı adına bankaya yatırıldığı şeklinde beyanda bulunmuştur....

Somut olayda; davacı tarafça sunulan flash bellek ile davaya konu ziynet eşyalarından "ucunda cumhuriyet altını bulunan 14 ayar zincirin, 2 adet inci kolyenin, 23 adet çeyrek altının, 1 adet bayan kol saatinin ve toplam 170 gram 22 ayar bileziğin" takıldığının ispatlandığı, davalı tarafça ziynet eşyalarının taşınma, eşyaların yenilenmesi ve doğum giderlerine yönelik olarak bozdurulup harcandığı yönünde ikrarda bulunulduğu, davalı tarafça söz konusu ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere verildiğinin ya da davacı tarafa iade edildiğinin ispatlanamadığı göz önünde bulundurulduğunda, belirtilen ziynet eşyaları yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, davanın tümden reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....

Davacı vekili, müvekkili ile davalının düğün yaparak gayri resmi olarak evlendiklerini, bu birlikteliklerinden bir çocukları olduğunu, kısa bir süre sonra aralarında anlaşmazlıklar meydana geldiğini ve ayrıldıklarını, müvekkilinin düğünde takılan ziynet eşyalarını yanına alamadığını beyan ederek, ziynet eşyalarının aynen ya da bedelinin iadesi, müşterek çocuk yönünden iştirak, müvekkili yönünden yoksulluk nafakası ile uğramış olduğu manevi zararının tazmini isteminde bulunmuştur. Davalı, davaya cevap vermemiş, duruşmalara da katılmamıştır. Mahkemece, resmi olmasa da ziynet eşyaların mülkiyetinin birliktelik ile beraber davacıya geçtiği, davalının evlilik birliğinin gereklerini ihmal ettiği gerekçesi ile istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun "hukuki dinlenilme hakkı" başlıklı 27. maddesi; ''Davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler....

    Sair temyiz itirazları yerinde değildir.Ancak , TMK’nun 122.maddesine göre: “Nişanlılık evlenme dışındaki bir sebeple sona ererse, nişanlıların birbirlerine veya ana ve babanın ya da onlar gibi davrananların, diğer nişanlıya vermiş oldukları alışılmışın dışındaki hediyeler, verenler tarafından geri istenebilir.Hediye aynen veya mislen geri verilemiyorsa, sebepsiz zenginleşme hükümleri uygulanır.”Kural olarak, giyilmekle, kullanılmakla eskiyen ve tüketilen eşyaların iadesine karar verilemez. Mutat dışı olan hediyelerin ise geri verilmesi gerekmektedir. Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamasına göre de ziynet eşyaları mutad dışı hediyelerindendir....

      Davacı kadın evlilik birliği içerisinde ailenin ortak giderleri için malvarlığından rızasıyla yaptığı katkıyı geri isteyemez. Davacı kadının bu katkıyı kendisine ait ziynet eşyalarını bozdurarak yapmış olması sonucu değiştirmez. Türk Medeni Kanununun 186/3. maddesinin somut olayda uygulanmamasını gerektirecek bir hukuki gerekçede yoktur. Bu sebeple davalının ziynet eşyalarına ilişkin karar düzeltme talebinin kabul edilerek, hükmün kabul edilen ziynet eşyalarına ilişkin bölümü yönünden bozulması gerektiğini düşündüğüm için sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorum. .......

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı kadın dava dilekçesinde belirttiği ziynet eşyalarının iadesini talep etmiş, davalı erkek ise ziynet eşyalarının kadında olduğunu savunmuştur. Davacı kadın ziynet eşyasının erkek tarafından zorla alındığını ispatla yükümlüdür. Ziynet eşyalarının niteliği gereği kadının ortak konuttan ayrılırken yanında götürmesi hayatın olağan akışına uygun düşer....

          Mahkemece açıklanan olgular gözetilerek davacının müşterek konuttan ayrıldığı esnada ziynet eşyalarını alma fırsatının olup olmadığı konusu değerlendirilerek takı seti dışındaki ziynet eşyaları yönünden bir karar verilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, davalının diğer temyiz itirazlarının yukarıda (1) numaralı bentte gösterilen nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 04/03/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            DAVA Davacı kadın dava dilekçesinde; evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olması nedeniyle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, davalı erkeğin babası ve kardeşi tarafından kadına ait ziynet eşyalarının alınarak kadına iade edilmediğinden bahisle cins ve nevi dava dilekçesinde belirtilen ziynet eşyalarının aynen iadesine, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde bilirkişi marifetiyle belirlenecek bedelin kadına geri ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II....

              Davalı- karşı davacı ... cevap ve karşı dava dilekçesi ile kendisine karşı açılmış olan davanın reddi ile karşı davasının kabulüne, nişanın bozulması nedeniyle lehine olarak 97.200,00 TL maddî tazminat ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesinin talep ve dava etmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı- karşı davalı kadının davalı- karşı davacı ...'e ve ailesine yaptığı hakaretler ve davacının dosyaya sunulan mesaj kaydındaki hakaretleri sebebiyle ...' un nişanın bozulmasında kusurlu olduğu, nişan bozulmasında boşanmadaki gibi iki tarafa da kusur yüklenemeyeceğinden davalı ...'...

                Dosyanın incelenmesinde; davacının 1 adet zincir takımı, beş adet yüzük, bir adet küpe, on adet tek ata altın şeklindeki ziynet eşyalarının aynen mümkün olmadığı taktirde bedelini talep etmesine rağmen mahkemece 1 adet 3.04 gram alyans yüzüğe ilişkin talebinin reddine, 1 Adet 14 ayar 12.05 gram zincir, 1 adet 2.96 gram yüzük, 1 adet 3.34 gram yüzük, 1 adet 3.00 gram yüzük,1 çift 3.90 gram küpe, 7 adet tek ata(100 lük), 7 adet 22 ayar 89,26 gram bilezikten olaşan ziynet eşyalarının aynen iadesine, mümkün olmadığı taktirde bedelinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verildiği, talep konusu olmamasına rağmen 7 adet 22 ayar 89,26 gram bilezikle ilgili de karar verildiği, bu haliyle talep aşılarak hüküm kurulduğu belirlenmektedir....

                  UYAP Entegrasyonu